Hukuk-Postasi-2016

119 REKABET HUKUKU yen sinema endüstrisindeki gelişimin, AB ülkelerindeki benzer nüfusa sahip ülkelerle kıyaslandığında devam edebileceği anlaşılmaktadır. Sinema endüstrisindeki bu değişim sadece izleyici sayısıyla da sınırlı değildir. AVM içerisinde yer alan sinema salonlarının ve zincir sinema salonu işletmelerinin son yıllarda pazar payını artırdığı ve AVM içerisinde yer almayan tek salonlu küçük işletmelerin pazar pa- yını kaybettiği görülmektedir. Küçük sinema işletmeleri negatif yönde etkileyebilecek bir diğer unsur da teknolojinin gelişimiyle ortaya çı- kan dijitalleşme sürecidir. Dijitalleşme konusunda gerekli yatırımları finansal güçlükler nedeniyle gerçekleştiremeyecek olan küçük sinema salonu işletmecilerinin pazar dışına çıkmaları söz konusudur. Pazarda özellikle AVM içindeki zincir sinema salonlarının etki- sini artıran ve onları genel anlamda daha yoğunlaşmış bir gösterim pazarına doğru götüren bu gelişmeler haricinde, 2014 yılından beri MARS grubu yapım, dağıtım ve gösterim pazarlarının tümünü içeren dikey bütünleşik bir yapıya bürünmüştür. Bu anlamda en yakın rakibi- ne göre oldukça yüksek bir pazar payına sahip anılan teşebbüsün rakip filmlerin vizyona giriş tarihleri başta olmak üzere kendi filmleri lehine çeşitli ayrımcı uygulamalara girişme ihtimali de göz ardı edilmeme- lidir. MARS grubunun yüksek pazar payı çerçevesinde sahip olduğu pazar gücü düşünüldüğünde bu tarz ayrımcı uygulamaların pazara gi- rişleri engelleyici ve tüketicinin tercihlerini azaltıcı etki yaratabileceği de görülmektedir. Sektör araştırmasının yapıldığı son bir yılda MARS grubu ta- rafından gerçekleştirilen ve eşik altı oldukları için Rekabet Kurumu denetimine tabi olmayan sinema salonu devralmaları hususunda bir çözüm getirilmesinin yerinde olacağı açıktır. Mikro coğrafi pazarlar açısından bu tarz devralmalar neticesinde çeşitli rekabetçi endişeler doğabileceğinden, konu hakkında getirilebilecek en kesin çözümün birleşme ve devralmalara ilişkin 2010/4 sayılı Tebliğ’de yeniden bir düzenleme yapılması olduğu görülmektedir. Başka bir bakış açısından ise ex ante bir birleşme ve devralma denetimi yerine, ex post bir ha- kim durumun kötüye kullanılması denetimine Rekabet Kurumu’nun yoğunlaşmasının da mümkün olduğu söylenebilecektir. Ancak yüksek pazar payına sahip teşebbüslerin eşik altı işlemler yoluyla büyümeye devam etmelerine izin verilmesinin de birleşme ve devralma kontrolü- nün amacıyla ters düşeceği aşikardır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTk2OTI2