Teşebbüsler, Rakiplerinin GDPR’a Aykırı Davrandığı Gerekçesiyle Hukuk Mahkemelerinde Dava Açabilir mi?
Giriş
Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün (General Data Protection Regulation, “GDPR”) 8. bölümü, ilgili kişilerin GDPR kapsamındaki haklarının ihlal edilmesi durumunda başvurabilecekleri hukuki yolları düzenler. Bu kapsamda öncelikle her ilgili kişi; yerleşik oldukları, çalıştıkları veya ihlalin gerçekleştiği iddia edilen üye devletin denetim makamına şikâyette bulunma hakkına sahiptir. Bununla birlikte ilgili kişiler, mevcut tüm idari veya yargı dışı başvuru yollarına halel getirmeksizin, kişisel verilerinin GDPR’a aykırı bir şekilde işlenmesi durumunda etkili bir yargı yoluna başvurma hakkına da sahiptir. Bu doğrultuda ilgili kişiler, veri sorumlusu veya veri işleyene karşı bu kişilerin kuruluşunun bulunduğu veya ilgili kişinin mutat meskeninin bulunduğu üye devletin mahkemelerinde dava açılabilir. Öte yandan GDPR metninde, bir teşebbüsün başka bir rakip teşebbüsün GDPR’ı ihlal ettiğini ileri sürerek herhangi bir yargı yoluna başvurup başvuramayacağı konusunda açık bir düzenlemeye yer verilmez.
Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”), 04.10.2024 tarihli ve C 21/23 sayılı Lindenapotheke kararında[1] (“Lindenapotheke Kararı”), Almanya Federal Adalet Mahkemesi (“Başvuran Mahkeme”) tarafından yöneltilen sorular çerçevesinde bu konuyu mercek altına alır. Bu kapsamda ABAD, GDPR’ın 8. bölümünün, kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemeleri ihlal ettiği ileri sürülen teşebbüslere karşı, bu ihlallerin haksız ticari uygulama oluşturduğu gerekçesiyle rakipleri tarafından hukuk mahkemelerinde açılan davalara dayanak oluşturan ulusal düzenlemelerin uygulanmasını dışlayacak şekilde yorumlanması gerekip gerekmediğini inceler.
Bu makalede, ABAD’ın Lindenapotheke Kararı ışığında teşebbüslerin rakiplerinin GDPR’a aykırı davrandığı gerekçesiyle başvurabileceği hukuki yollara dair bir çerçeve çizilmesi hedeflenir.
Davaya Konu Olay ve ABAD’a Yöneltilen Sorular
ND, “Lindenapotheke” ticari unvanı ile eczane işleten bir teşebbüstür ve Amazon Marketplace platformu üzerinden yalnızca eczaneden temin edilebilen tıbbi ürünlerinin satışını gerçekleştirmektedir. Bu tıbbi ürünlerin çevrimiçi siparişleri kapsamında ND’nin müşterileri; isimleri, teslimat adresleri ve ürünlerin kişiselleştirilmesi için gerekli bazı kişisel verilerini ND’ye sağlamak zorundadır. Başka bir eczane işletmekte olan DR, yalnızca eczaneden temin edilebilen tıbbi ürünlerin ND tarafından Amazon Marketplace üzerinden satılmasının, kişisel verilerin korunmasına ilişkin mevzuat uyarınca müşterilerden açık rıza alınması gerekliliğine aykırı şekilde gerçekleştirildiğini ve haksız bir ticari uygulama teşkil ettiğini ileri sürerek dava açar.
Dessau-Roßlau Bölge Mahkemesi, 28.03.2018 tarihli kararıyla davayı kabul eder. ND, bu karara karşı Naumburg Yüksek Bölge Mahkemesi nezdinde itirazda bulunur ve ilgili mahkeme 07.11.2019 tarihli kararıyla ND’nin itirazını reddeder. Naumburg Yüksek Bölge Mahkemesi, kararının gerekçesinde müşterilerin açık rızası olmaksızın sağlık verilerinin işlenmesinin, GDPR’ın 9. maddesi uyarınca yasak olduğunu belirtir. Bununla birlikte mahkeme, ilgili GDPR düzenlemesinin, Alman Haksız Rekabet Yasası anlamında piyasa davranışlarını düzenlemeye yönelik yasal hükümler niteliğinde olduğunu belirtir. Son olarak mahkeme, Alman Haksız Rekabet Yasası uyarınca DR’nin rakip olarak, ND’nin bu düzenlemeleri ihlal ettiğini ileri sürerek hukuk mahkemelerinde dava açma hakkına sahip olduğunu değerlendirir.
ND, söz konusu karara karşı Başvuran Mahkeme nezdinde itirazda bulunur. Başvuran Mahkeme, söz konusu uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak ABAD’a iki soru yöneltir. Bu makale kapsamında, Başvuran Mahkeme’nin yalnızca ilk sorusu ele alınır.
Başvuran Mahkeme, birinci sorusu kapsamında bir teşebbüsün rakiplerinin, haksız ticari uygulamalara ilişkin ulusal düzenlemelere dayanarak bu teşebbüs tarafından GDPR hükümlerinin ihlal edildiği gerekçesiyle hukuk mahkemelerinde dava açma hakkının ulusal hukukla tanınmasının GDPR’ın 8. bölümü uyarınca mümkün olup olmadığını sorar.
Başvuran Mahkeme, GDPR’ın 8. bölümünün rakip teşebbüslerin, kişisel verilerin korunması mevzuatının ihlali durumunda haksız ticari uygulamalar çerçevesinde dava açabileceklerini doğrudan öngörmediğini, ancak bu ihtimali açıkça dışlamadığını da belirtir. Keza, GDPR’ın 77, 78 ve 79. maddelerinde yer alan “diğer … halel getirmeksizin” ifadelerinin, hukuki koruma yollarının yalnızca bu düzenlemelerde öngörülenler ile sınırlı olmadığı şeklinde yorumlanması da mümkündür. Öte yandan, Başvuran Mahkeme, böyle bir yorumun, GDPR’ın ulusal mevzuatların uyumlaştırılması ve özellikle Avrupa Birliği üye devletleri arasında denetim uygulamalarının yeknesaklığının sağlanması hedefleriyle çelişebileceği endişesini dile getirir.
Ancak, Başvuran Mahkeme’nin görüşü uyarınca, GDPR ihlaline ilişkin rakiplerin dava açma hakkı, GDPR’ın uygulanmasının denetlenmesine yönelik ek bir yöntem olarak da değerlendirilebilir. Bu yaklaşım, GDPR’ın 10. maddesiyle uyumlu şekilde kişisel verilerin azami ölçüde korunmasını sağlamayı amaçlayan etkinlik ilkesi (effet utile) ile paralellik gösterir.
ABAD’ın Değerlendirmeleri
Yukarıda da belirtildiği üzere GDPR’ın 8. bölümü, ilgili kişilerin haklarının korunmasına yönelik hukuki çözüm yollarını öngörür. Bu çözüm yollarına kural olarak, GDPR’ın 77-79. maddeleri uyarınca doğrudan ilgili kişiler tarafından ya da 80. madde kapsamında belirli koşullara tabi olarak kâr amacı gütmeyen bir kuruluş, örgüt veya dernek tarafından başvurulabilir. Somut olayda ise, GDPR’ın 4. maddesi anlamında ilgili kişi olmayan ve 80. madde kapsamında yetkili bir kurum ya da kuruluş olmayan DR, rakibi ND’nin GDPR hükümlerini ihlal etmek suretiyle haksız ticari uygulamalarda bulunduğu gerekçesiyle bir hukuk mahkemesi önünde dava açmıştır.
ABAD olaya ilişkin değerlendirmelerinde öncelikle, GDPR’ın bir hükmünü yorumlarken sadece metnin lafzının değil aynı zamanda hükmün bağlamının ve GDPR’ın amacının da dikkate alınması gerektiğini belirtir. Bununla birlikte GDPR’ın 8. bölümündeki hükümlerin lafzının, bir teşebbüsün rakibinin, söz konusu teşebbüsün GDPR hükümlerini ihlal etmek suretiyle haksız ticari uygulamalarda bulunduğu gerekçesiyle bir hukuk mahkemesi önünde dava açma olasılığını açıkça dışlamadığını vurgular.
Ayrıca ABAD, GDPR hükümlerinin ihlalinin başta ilgili kişileri etkilemekle birlikte, üçüncü kişileri de olumsuz etkileyebileceğini belirtir. Bununla birlikte, kişisel verilerin korunmasına ilişkin bir düzenlemenin ihlalinin aynı zamanda tüketicinin korunması veya haksız ticari uygulamalara ilişkin kuralların ihlaline yol açabileceğini de vurgular.
Bu bağlamda ABAD, kişisel verilere erişimin ve kişisel verilerin kullanımının dijital ekonomi bağlamında büyük önem taşıdığını hatırlatır. Gerçekten de kişisel verilere erişim ve bu verileri işleme kabiliyeti, dijital ekonomide teşebbüsler arasındaki rekabetin önemli bir parametresi haline gelmiştir. Bu nedenle ABAD, adil rekabet koşullarının sağlanabilmesi için kişisel verilerin korunmasına ve haksız ticari uygulamalara ilişkin kuralların da dikkate alınması gerekebileceğinin altını çizer.
Bununla birlikte ABAD, GDPR m. 80 de dahil olmak üzere, GDPR’ın bazı hükümlerinin üye devletlere bu hükümlerin nasıl uygulanacağına ilişkin bir takdir yetkisi tanıyarak üye devletlerin ek, daha katı veya istisnai ulusal kurallar koymalarını açıkça mümkün kıldığını belirtir. Ek olarak ABAD, GDPR’ın kişisel verilerin işlenmesine ilişkin yüksek ve tutarlı bir koruma düzeyi sağlama ve üye devletlerin mevzuatlarını uyumlaştırma amacının üye devletlerdeki hukuki başvuru yollarını sınırlamaya yönelik olmadığını da vurgular. Ayrıca ABAD, haksız ticari uygulamalara ilişkin ulusal düzenlemeler çerçevesinde, bir teşebbüsün rakibinin GDPR ihlallerine dayanarak dava açabilmesinin, GDPR’ın ilgili kişileri mümkün olan en yüksek seviyede koruma amacına hizmet ettiğini belirtir. Bir başka deyişle, ABAD’a göre bu davalara imkân tanımak GDPR sistematiğini zayıflatmak yerine güçlendirecek niteliktedir. Nitekim, rakiplere tanınan bu imkân, çok sayıda ihlalin önlenmesine katkı sağlayabilir.
Bütün bu değerlendirmeler ışığında ABAD, GDPR’ın 8. bölümünde yer alan hükümlerin, GDPR’ı ihlal ettiği ileri sürülen kişilere karşı, rakipleri tarafından hukuk mahkemeleri nezdinde dava açma hakkı tanıyan ulusal mevzuatı dışlamayacak şekilde yorumlanması gerektiğine karar verir.
Sonuç
Lindenapotheke kararında ABAD, GDPR’ın 8. bölümünün, kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemeleri ihlal ettiği iddia edilen teşebbüslere karşı, bu ihlallerin haksız ticari uygulama teşkil ettiği gerekçesiyle rakiplerin hukuk mahkemelerinde dava açmasına imkân tanıyan ulusal mevzuatları dışlayacak şekilde yorumlanıp yorumlanmaması gerektiğini ele alır. ABAD, değerlendirmesinde ilgili hükümlerin hem lafzını hem de amacını birlikte dikkate alır. Bu kapsamda ABAD, 8. bölümdeki hükümlerin lafzının, bir teşebbüsün rakibinin, söz konusu teşebbüsün GDPR hükümlerini ihlal etmek suretiyle haksız ticari uygulamalarda bulunduğu gerekçesiyle hukuk mahkemesi önünde dava açma olasılığını açıkça ortadan kaldırmadığını belirtir. Bununla birlikte ABAD, rekabet hukuku veya haksız ticari uygulamalara ilişkin ulusal düzenlemeler çerçevesinde, bir teşebbüsün rakibinin GDPR ihlallerine dayanarak ulusal mahkemelerde dava açabilmesinin GDPR’ın ilgili kişileri koruma amacına hizmet ettiğini de vurgular. Bu kapsamda ABAD, bir teşebbüsün, ulusal hukukta buna imkân tanıyan düzenlemeler mevcut olduğu takdirde, rakip bir teşebbüse karşı GDPR hükümlerine aykırı davrandığı gerekçesiyle ve haksız ticari uygulamalar çerçevesinde dava açabilmesinin mümkün olduğunu değerlendirir.
- ABAD’ın 04.10.2024 tarihli ve C 21/23 sayılı Lindenapotheke kararı, https://curia.europa.eu/juris/document/document.jsf?text=&docid=290696&pageIndex=0&doclang=en&mode=lst&dir=&occ=first&part=1&cid=14047861
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler

Birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısının şekillenmesinde kritik bir rol oynar. Bu tür işlemler, ürün ve hizmetlerin daha düşük fiyatlarla sunulabilmesi, yeni ürün ve teknolojilerin geliştirilmesi ve kalite artışı gibi olumlu sonuçlar doğurabilse de pazarın yoğunlaşmasına yol açarak etkin rekabetin...

Teknolojik gelişmeler ve beraberinde getirdiği teknolojik imkânlar, piyasa aktörlerinin rekabet edebilirliğine katkı sunmada şüphesiz önemli rol oynuyor. Bu anlamda teşebbüsler tarafından kamuya açık fiyatlarının takip edilmesi ve teşebbüsün kendi fiyatlandırmalarına optimize edilmesini sağlayan fiyatlandırma...

15 Şubat 2009 tarihli ve 27142 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik (“Eski Ceza Yönetmeliği”) yürürlükten kaldırıldı. Rekabet Kurulu’nun...

Rekabet Kurulu (“Kurul”), son yıllarda perakende sektöründeki teşebbüslerin faaliyetlerini dikkatle takip ediyor. Perakende sektöründeki yatay ihlaller, Kurul’un rekor idari para cezaları ile birlikte kamuoyunda oldukça ses getirdi. Yeniden satış fiyatının belirlenmesi (“YSFB”) ile bölge ve müşteri kısıtlamaları gibi dikey...

Yakın dönem itibarıyla birçok otomobil üreticisi, karbon emisyonlarını azaltma hedeflerini duyurmuş, pek çok marka, üretim süreçlerinden araçların kullanım ömrüne kadar sıfır karbon hedefleri belirlemiştir. Elektrikli araçların, fosil yakıtlı otomobillere kıyasla üretim aşamasında çok daha fazla karbon ayak izi ortaya...

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 15. maddesi uyarınca Rekabet Kurulu (“Kurul”), kendisine verilen görevleri yerine getirirken gerekli gördüğü hallerde, teşebbüslerde yerinde inceleme gerçekleştirebilir. Yerinde inceleme esnasında Kurul, teşebbüslerin fiziki ve elektronik...

İşgücü piyasalarındaki teşebbüsler arası anlaşma ve bilgi değişimleri son dönemde Rekabet Kurumu (“Kurum”) tarafından açılan çeşitli önaraştırma ve soruşturmalarda incelenmekteydi. Bazı teşebbüslerin idari para cezalarına muhatap olduğu bu soruşturmalar sonrasında ise, konuya ilişkin bir Kılavuz...

Ekol Lojistik A.Ş.’nin (Ekol) kara yolu ile uluslararası taşımacılık faaliyetlerini kapsayan iş kolunun, DFDS A/S (DFDS) tarafından devralınması işlemine Rekabet Kurulu (Kurul) tarafından izin verilen karar, rekabet hukuku gündeminde son dönemde en çok dikkat çeken işlemlerden biri olarak öne çıkmıştır...

Rekabet Kurulu (“Kurul”), teşebbüslerden bilgi talep etmek konusunda geniş yetkilere sahiptir. Kurul’un bilgi isteme yetkisinin dayanağı 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 14. maddesidir. İlgili hüküm uyarınca Kurul, 4054 sayılı Kanun’un kendisine verdiği görevleri yerine...

Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş.’nin (Doğuş) yetkili satıcı ve bayilerine, satış ve satış sonrası hizmetlerde istihdam edilen personele uygulanmak üzere baz ücret tavsiye edilmesi uygulamasına muafiyet verilmesi için Rekabet Kurumu’na başvuruda bulunulmuştu...

Instagram’a, 02.08.2024 tarihinden itibaren Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından re’sen erişim engeli getirildi. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Yasası’nın 8. Maddesi uyarınca BTK’nın re’sen erişimin...

Bilindiği üzere, işveren teşebbüsler arasında çalışanlarına yönelik olarak yapılan ücret belirleme ve çalışan ayartmama anlaşmaları ile rekabete duyarlı bilgi paylaşımları, Rekabet Kurumu da ("Rekabet Kurumu") dâhil olmak üzere, tüm dünyada rekabet otoritelerinin incelemesi altındadır...

Otomotiv sektörü, dünyanın en büyük yatırımlarının yapıldığı sektörler arasında yer alır. Rekabet Kurulu’nun da (“Kurul”) yıllar içerisinde otomotiv sektörü ile yakından ilgilendiği, bu alanda çeşitli incelemeler ve çalışmalar yürüttüğü gözlenir...

Dijital platformların veri toplama ve işleme faaliyetleri kaynaklı rekabet endişelerine yönelik rekabet otoriteleri tarafından yürütülen incelemeler ve sonucunda uygulanan ağır yaptırımlar yoluna hız kesmeden devam ediyor...




Türkiye'deki startup ekosistemi son yıllarda önemli bir büyüme göstermektedir. 2023'ün son çeyreğinde 81 girişim, toplamda yaklaşık 60 milyon dolar yatırım aldı. 2022-2023 üçüncü çeyrek dönemleri karşılaştırıldığında ise yatırım sayıları benzer seviyelerde kalsa da yatırım miktarları düşüş gösterdi...

Topla-dağıt (hub and spoke) karteli, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“4054 sayılı Kanun”) kapsamında açıkça tanımlanmayan ve düzenlenmeyen bir ihlal türüdür. Topla-dağıt kartelinin unsurları bakımından yabancı rekabet otoritelerinin, özellikle Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasalar...

Rekabet Kurulu (“Kurul”), Sunny Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“Sunny”) hakkında verdiği kararla yeniden satış fiyatının tespitine yönelik kararlar dizisine bir yenisini daha ekledi. Kurul kararda Sunny’nin sağlayıcısı olduğu tüketici elektroniği ve küçük ev aletlerine yönelik yeniden satıcıların satış fiyatlarına müdahale...

Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) son dönemlerde hızlı tüketim malları, işgücü ve emek piyasası, ilaç ve çimento gibi son derece çeşitli sektörleri mercek altına aldığı görülmektedir. Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) Ekim ayında yayınlanan gerekçeli kararları incelendiğinde ise kozmetik sektöründe de yeniden satış...

Jules Verne, “Yeryüzünde her şeyin ömrü sınırlıdır, ilelebet var olacak bir şey insan elinden çıkamaz” der. Belki de değişim hepimizin hayatında değişmeyen tek kavram. İnsanlık iki büyük dünya savaşına ve sayısız kriz dönemine rağmen son yüzyılda büyük bir değişim ve dönüşüm içinde. Artık daha hızlı arabalar ve...

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (“FIFA”) 16 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında, FIFA Konseyi tarafından FIFA Futbol Menajerliği Talimatı (“Talimat”) onaylanmıştır. Bu Talimat’ta futbol menajerlerinin hak kazandıkları ücrete üst sınır getirilmesi, lisans koşullarına sınav zorunluluğunun...

Yeniden satış fiyatının belirlenmesi ihlali, son zamanlarda revize edilen AB Dikey Grup Muafiyet Yönetmeliği (VBER) kapsamında hala açık ve ağır (hardcore) bir kısıtlama olarak kabul edilmekte olup, bu da söz konusu ihlal türünün diğer bazı dikey anlaşma türlerinin aksine TFEU (Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Anlaşma)...

Rekabet hukukunda, özellikle birleşme ve devralma işlemleri bakımından teşebbüs kavramının doğru şekilde belirlenmesi son derece önemlidir. Ekonomik bütünlük kavramı, teşebbüslerin hangi ekonomik birimleri kapsadığını ortaya koyma amacı taşır. Ekonomik bütünlük ve aile bağları arasındaki ilişki ise özellikle...

Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde incelemenin engellenmesi nedeniyle sıklıkla idari para cezası verdiği, yerinde incelemelere ilişkin hem Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) hem de teşebbüslerin hukuki ve teknik tedbirler aldığı bugünlerde çarpıcı bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi...

Bilişim teknolojilerinin günümüzde hızla gelişmesi ve internet kullanımının giderek artması sonucu ürün ve hizmetlerin tanıtımı ve tüketiciyle buluşmasında çevrimiçi reklamcılık önemli bir kaynak haline gelmiştir. Kullanıcı geçmişi, beğenileri gibi kullanıcıların internet üzerinde bıraktığı dijital ayak izleri aracılığıyla...

Seçici dağıtım sistemleri, sağlayıcıların anlaşma konusu malları veya hizmetleri sadece belirlenmiş kriterlere dayanarak seçtiği dağıtıcılara doğrudan veya dolaylı olarak satmayı taahhüt ettiği, bu dağıtıcıların da söz konusu malları veya hizmetleri yetkilendirilmemiş dağıtıcılara satmamayı...

Hiç şüphesiz COVID 19 pandemisinden beri Rekabet Kurumu’nun en yoğun çalıştığı sektörlerin başında hızlı tüketim malları geliyor. Bu dönemin en önemli gelişmelerinden biri perakendeciler hakkında başlayan soruşturmaların habercisi olan Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği (“HTM”) konusunda başlayan...

Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM” veya “Mahkeme”) 2020/67 E. 2022/139 K. sayılı 09.11.2022 tarihli kararında (“Karar”) ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“7246 sayılı Kanun”) bazı maddelerinin iptal edilmesi talep edilmiştir. Bu maddeler, 4054 sayılı...

Türk rekabet hukukunda, belirli birleşme ve devralma işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması zorunludur. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 7. maddesi uyarınca Kurul, izne tabi birleşme ve devralma işlemlerini belirleme...

Rekabet Kurulu (Kurul) geçtiğimiz yıllarda banka ve finansal kuruluşlar hakkında yürüttüğü bir önaraştırma kapsamında, kendilerinden talep edilen bilgileri zamanında veya hiç sağlamadıkları gerekçesiyle bazı bankalar hakkında idari para cezası uygulanmasına karar vermişti. Kurul tarafından idari para cezasına...

Dünyaca ünlü bir ticaret şirketi olan Amazon, dünyanın en büyük çevrimiçi alışveriş platformunu işletir. Amazon, arka planda ticari kararları çoğunlukla ilgili pazar verilerinden beslenen otomatik sistemler tarafından yönlendirilen veri odaklı bir şirkettir. Bununla birlikte, Amazon’un bir platform olarak ikili bir rolü...

Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde inceleme yetkisi, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) ihlal edilip edilmediğinin ortaya çıkarılmasında kullanılan en önemli araçların başında gelir. Bu yetkinin etkin bir şekilde kullanılması, incelemelerden verimli sonuçlar elde edilebilmesi...

Harese, ilginç bir Arapça kelime. Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır. Deve dikeni büyük bir hırsla yer. Öyle ki yedikçe ağzı kanar, ama yemeyi bırakmaz. Dikenin tadına, kendi kanının tuzlu tadı karışır. Bu karışık tat onu adeta çılgına çevirir. Kanadıkça yer. Sonunda kan kaybından...

Türkiye’nin önde gelen televizyon içerik sağlayıcısı Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. (“Digiturk”), sıklıkla Rekabet Kurumuna (“Kurum”) yapılan şikayetlere konu olur ve incelendiğinde Rekabet Kurulunun (“Kurul”) neredeyse her yıl Digiturk hakkında karar aldığı görülür. Söz konusu kararlara...

Fransız Rekabet Otoritesi (Autorité de la Concurrence), çevrimiçi reklamcılık sektörüne ilişkin olarak Criteo SA’nın (“Criteo”) şikayeti üzerine başlatılan rekabet hukuku incelemesi çerçevesinde, Fransa pazarındaki rekabetçi endişeleri ortadan kaldırmak amacıyla Meta Platforms Inc., Meta Platforms Ireland Ltd...

Yerinde İncelemelerde Dijital Verilerin İncelenmesine İlişkin Kılavuz (“Kılavuz”) ile Rekabet Kurulu’na (“Kurul”) tanınan teşebbüse ait dijital ortamlarda inceleme yetkisinin kapsamı genişletilirken, günümüzde teşebbüs çalışanları tarafından dijital verilerin silinmesi gerekçesiyle teşebbüse...

Türk rekabet hukuku bakımından görece yeni bir ihlal türü olan hub and spoke karteli, bir pazarda yatay düzeydeki faaliyetleri ile tedarikçi veya perakendeci seviyesinde rakip olan iki bağımsız teşebbüsün, üretim veya dağıtım zincirinin farklı bir seviyesinde faaliyet gösteren bir başka teşebbüs aracılığıyla...

Uzlaşma mekanizması, Türk rekabet hukuku uygulamasına henüz yeni girmiştir. İlgili mekanizma 16.06.2020 tarihinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) yapılan değişiklikle yürürlüğe konmuş olup, yalnızca iki yıldan az bir süredir uygulamadadır...

E-pazaryeri platformları, ekonomiden aldıkları pay ve büyüme hızlarındaki artış nedeniyle dünya üzerindeki birçok rekabet otoritesinin olduğu gibi Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) da merceği altındadır. Kurum’un e-pazaryeri platformları hakkındaki inceleme sürecinin ilk adımı...

4 Mart 2022 tarihli ve 31768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”) ile Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması gereken işlemlere ilişkin...

Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“BSH”) tarafından yetkili bayilerinin çevrimiçi pazaryerleri üzerinden satış yapmasının yasaklanması uygulamasına menfi tespit veya muafiyet tanınması talebini değerlendirdiği gerekçeli kararı yayınlandı...

Bir Mezopotamya efsanesi olan Şahmaran’ın Tarsus’ta geçtiği varsayılır. Efsaneye göre yılanların şahı, ölümsüz ve bilge “Şahmaran”dır. Şahmaran, yılanları ile birlikte mağarasında yaşayan güzel bir kadın olarak anlatılır. Yerin yedi kat altında yaşar, gövdesi yılan, başı...


COVID-19 salgını sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile üretici ve toptancı seviyesindeki tedarikçi teşebbüslerin fiyatlama davranışlarındaki rekabetçi endişeler nedeniyle Rekabet Kurumu...

Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) son dönemde yayınlanan kararlarına bakıldığında, yerinde incelemenin engellenmesi veya zorlaştırılmasına ilişkin verilen kararların sayısında geçmişe kıyasla önemli bir artış olduğu gözlemlenir. Bu durum, Kurul kararlarına da yansıdığı üzere...

Avrupa Komisyonu, 2019 yılından bu yana Credit Suisse, UBS, Barclays, RBS ve HSBC’nin döviz spot ticaret (spot trading - Forex) piyasasındaki danışıklı davranışlarını soruşturuyordu. Komisyon, 02.12.2021 tarihli son basın açıklaması ile soruşturmanın sonuçlandığını duyurdu...


Son yıllarda rekabet hukuku alanındaki değişim tam anlamıyla baş döndürücü. Özellikle dijitalleşme rekabet hukuku kurallarının adeta yeniden yazılmasını gerektiriyor. Rekabet hukuku e-ticaret ve dijital platformlar konusundaki tüm arayışların merkezinde...

Rekabet Hukukunda İhtiyati Tedbir: Türk Rekabet Kurulu’nun Perakendeciler, WhatsApp ve Trendyol Kararları













































