7. Yargı Paketi Olarak Bilinen 7445 Sayılı Kanun ve Getirdikleri

31.03.2023 Alper Uzun

Giriş

Kamuoyunda 7. Yargı Paketi olarak bilinen, bir nevi “torba yasa” olan 7445 sayılı “İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 05.04.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kanun, adından da anlaşılacağı üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (“İİK”) çok sayıda değişiklik öngörmektedir. Bu değişiklikler ile birlikte, İcra ve İflas Kanunu’nda bugüne kadar 20’ye yakın değişiklik yapılmıştır. Bunlardan bazıları gelişen teknolojiye uyum sağlamayı amaçlarken, bazıları olası hak kayıplarının önüne geçmeyi, bazıları da takip süreçlerini hızlandırmayı amaçlamıştır. İİK dışında başka kanunlarda da değişiklikler öngörülmüştür. Kira hukukundan ve Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan doğan uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk süreci de bunların arasındadır. Ayrıca, Avukatlık Kanunu’nda da özellikle mesleğinin başındaki avukatlar lehine değişiklikler yapılmıştır.

7445 sayılı Kanun ile Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda göçmen kaçakçılığı, uyuşturucu ve benzeri madde bağımlılığı gibi suçlarla ilgili muhtelif düzenlemeler yapılmıştır.

Bu makalede icra ve iflas hukuku, ticaret hukuku ve arabuluculuk süreçlerini ilgilendiren değişiklikleri ele alınmaktadır.

7. Yargı Paketi Olarak Bilinen 7445 Sayılı Kanun ve Getirdikleri
% 0

İcra ve İflas Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

7445 sayılı Kanun’un getirdiği en önemli yenilik, konutta yapılacak haciz işlemi ile ilgilidir. Buna göre icra müdürünün haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu tespit etmesi halinde bu yerde haciz yapılmasına dair vereceği kararın, icra mahkemesinin onayından geçeceği öngörüldü. İcra mahkemesinin dosya üzerinden yapacağı inceleme neticesinde vereceği onay uyarınca konut olarak tespit edilen yerde haciz yapılması mümkün olabilecek, onay verilmediği takdirde söz konusu konutta haciz yapılamayacaktır.

İİK’nın, “Haczi caiz olan mallar ve haklar” başlıklı 82. Maddesine eklenen kısım ile, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyasının haczi yasaklandı.

İİK’nın 85. Maddesine eklenen kısım ile ilgili maddeye açık ve emredici bir hüküm eklendi ve alacaklının bütün alacaklarına yetecek miktarı aşacak şekilde haciz yapılamayacağı vurgulandı.

Haciz ve sonrası süreçlerde çok sayıda uyuşmazlığa sebep olan, yedieminde bulunan malların tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Konuyu düzenleyen İİK’nın 88. Maddesi yürürlükten kaldırıldı ve tamamen yeni bir hüküm olan 88/a maddesi yürürlüğe girdi. Madde ile muhafazasına gerek kalmayan mallar ile ilgili son derece detaylı bir tasfiye süreci öngörüldü. Buna göre muhafaza işleminin dayanağı olan haciz kalkmış olup da yedieminde bulunan mallar, takibin yapıldığı yer icra dairesince bu madde uyarınca resen tasfiye edilir. İcra dairesi, borçluya tebligat çıkararak tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde tarifeye göre belirlenen yedieminlik ücretini ödemek şartıyla malı teslim alabileceğini, aksi malın tasfiye edileceğini ihtar eder. Rehinli mallarda rehin alacaklısına da benzer ihtar gönderilir. Sicile kayıtlı mallarda elektronik ortamda açık artırma yoluyla satış yapılır. Mal halen tasfiye edilmemiş ise belli şartlar dahilinde yediemine malın mülkiyetini alma hakkı tanınmıştır.

Ticari Davalar İle İlgili Düzenlemeler

Asliye ticaret mahkemelerinde tek hâkimle görülen konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda ve basit yargılamanın görüleceği ticari davalarda dava değeri beş yüz bin Türk Lirası’ndan bir milyon Türk Lirasına çıkarıldı ve söz konusu parasal sınırın her yıl yeniden değerleme oranında artırılacağı düzenlendi.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 5/A maddesinde de yine açıklayıcı bir düzenleme yapılmış ve ticari davalardan; konusu para olan alacak, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Bu hüküm 01.09.2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanacaktır.

Arabuluculuk Süreçleriyle İlgili Düzenlemeler ve Arabulucuya Başvurmanın Zorunlu Hale Getirildiği Diğer Uyuşmazlıklar

7445 sayılı Kanun ile arabuluculuk süreçlerine dair düzenleyici ve açıklayıcı bazı değişiklikler öngörülürken, kira hukukundan doğan uyuşmazlıklar, Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar da dava şartı arabuluculuk kapsamına alındı.

Yukarıda bahsettiğimiz TTK’nın 5/A maddesindeki, dava şartı arabuluculuk kapsamını belirleyen ve genişleten düzenlemenin yanı sıra, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 3. maddesinin 1. fıkrasında yapılan ekleme uyarınca bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatıyla ilgili olarak itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu belirtilerek tartışma konusu yaratan bir konunun önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Buna karşılık aynı alacakla ilgili olarak başvuran aleyhine icra takibi yapılabilecektir.

7445 sayılı Kanun ile bir ilk olarak, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar (taşınmazın ilamsız icra yoluyla tahliyesi dışında); taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar; komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar da dava şartı arabuluculuk kapsamına alındı. Bu hükümler, 01.09.2023 tarihinde yürürlüğe girer.

Arabulucunun, arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen tutanak ve sonuçlar konusunda hazır bulunmayan tarafları her türlü iletişim vasıtasını kullanarak bilgilendireceği hükme bağlandı.

11.04.2022 tarihinde yürürlüğe giren, Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (“Singapur Sözleşmesi”) ile iç hukukun uyumlu hale getirilmesi amacıyla, Sözleşme kapsamında arabuluculuk sonucu düzenlenen sulh anlaşma belgelerinin yerine getirilmesi için icra edilebilirlik şerhinin asliye ticaret mahkemesinden alınması gerektiği ve mahkemenin icra edilebilirlik şerhinin verilmesine ilişkin incelemeyi, dosya üzerinden yapacağı ve gerektiğinde gerekçesini de göstererek duruşma açabileceği düzenlendi.

Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıklarda ihtiyari arabuluculuğa başvurulabileceği ve tarafların yazılı olarak kararlaştırması halinde arabuluculuk süreciyle sınırlı olmak ve konulduğu tarihten itibaren üç ayı geçmemek üzere tasarruf yetkisinin kısıtlandığına dair tapu siciline şerh verilmesi imkânı düzenlendi.

Kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunlu kılındığı haller hariç olmak üzere, taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar bakımından ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacağı düzenlendi.

Arabulucunun, avukatı bulunsa bile asıl tarafı arabuluculuk süreci hakkında bilgilendirmek zorunda olduğu hükme bağlandı.

Avukatlık Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Büro Edinme Zorunluluğu” başlıklı 45. Maddesine eklenen fıkra ile, avukatların büro kurma giderlerinin karşılanması için kredi ve finans kuruluşları ile kredi veren kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun şartlarda finansman desteği sağlanacağı, bu desteğin sağlanmasına ilişkin usul ve esasların, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından belirleneceği öngörüldü.

Kanun’un 65. Maddesine yapılan ekleme ile, avukatlığın ilk 5 yılında, avukatlardan baro keseneği alınmayacağı hüküm altına alındı. 180. Maddede yapılan değişiklik ile, Adli Yardım Bürosu’nun gelirinin artırılması amaçlandı.

Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.

Diğer İçerikler

Konkordato Hakkında Verilen Karara Karşı Kanun Yollarına Başvuruya İlişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Postası
Konkordato Hakkında Verilen Karara Karşı Kanun Yollarına Başvuruya İlişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

Genel anlamda konkordato, takip hukuku çerçevesinde düzenlenmiş bir tür kalan borçtan kurtulma usulüdür.Borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen borçlunun, belli bir zaman dilimi içerisindeki bütün borçlarının alacaklılar tarafından kanunda gösterilen nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi ve yetkili mahkemenin...

İcra ve İflas Hukuku 31.05.2023
Çekişmeli Alacak Davasında (İİK m.308/b) Dava Şartı Olan Zorunlu Arabuluculuk
Hukuk Postası
Çekişmeli Alacak Davasında (İİK m.308/b) Dava Şartı Olan Zorunlu Arabuluculuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (“İİK”) 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato kurumu ile borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında olan borçlular için iflas öncesinde borçlarını yeniden yapılandırma ve iflas riskini bertaraf etme imkânı getirilmiştir. 2018 yılında...

İcra ve İflas Hukuku 28.02.2023
İstinafa Başvuru Süresi ve Mahkemeye Erişim Hakkına İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı
Hukuk Postası
İstinafa Başvuru Süresi ve Mahkemeye Erişim Hakkına İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

31994 sayılı ve 25.10.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi’nin 14.09.2022 tarihli kararı (“AYM Kararı”), başvurucuların istinaf taleplerine ilişkin istinaf başvuru süresinin kararın tefhiminden itibaren başlamasının mahkemeye erişim hakkını ihlal edip etmediğini incelemektedir...

İcra ve İflas Hukuku 30.11.2022
İcra ve İflas Kanunu’ndaki Son Değişiklikler ve Borçluya Rızaen Satış Yetkisi Verilmesi
Hukuk Postası
İcra ve İflas Kanunu’ndaki Son Değişiklikler ve Borçluya Rızaen Satış Yetkisi Verilmesi

Kamuoyu nezdinde “5. Yargı Paketi” olarak isimlendirilen ve 30.11.2021 tarihli, 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile, başta 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu olmak üzere muhtelif kanunlarda...

İcra ve İflas Hukuku Mayıs 2022
Türk Hukukunda Alacakların Tahsili Açısından Doğrudan İflas Yolları
Hukuk Postası
Borçlunun Konkordato Hükümlerine Aykırı Davranması
Hukuk Postası
Konkordatoya İlişkin Güncel Gelişmeler
Hukuk Postası
Konkordatoya İlişkin Güncel Gelişmeler
İcra ve İflas Hukuku Şubat 2019
Konkordato Komiserinin Nitelikleri ve Görevleri
Hukuk Postası
Konkordato Komiserinin Nitelikleri ve Görevleri
İcra ve İflas Hukuku Kasım 2018
İcra ve İflas Kanunu’na İlişkin Güncel Gelişmeler ve Konkordato
Hukuk Postası
İflas Ertelemeye Alternatif Olarak Konkordato
Hukuk Postası
İflas Ertelemeye Alternatif Olarak Konkordato
İcra ve İflas Hukuku Eylül 2016

Yaratıcı hukuk çözümleri için iletişime geçin.