Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Yapılan Değişiklikler

Kasım 2018 Verda Toy
% 0

Giriş

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar (“32 Sayılı Karar”) kapsamında döviz cinsinden ve dövize endeksli ödemelere sınırlama getirilmesine ilişkin detayları düzenleyen Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de (Tebliğ No: 2008-32/34), 16 Kasım 2018 tarih ve 30597 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2018-32/52 sayılı Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”) ile yeniden değişiklik yapıldı. Bu makalede Değişiklik Tebliği ile getirilen yeni düzenlemeler ele alınır.

Döviz ve Dövize Endeksli Sözleşme Yapma Yasağı ve Uygulama Alanı

32 Sayılı Karar’a 13 Eylül 2018 itibariyle eklenen 4(g) maddesi uyarınca Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında yapacakları menkul ve gayrimenkul alım satım işlemleri, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama ve leasing işlemleri ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri (faiz, gecikme tazminatı ve cezai şart yükümlülükleri gibi) döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz. Ek olarak söz konusu hüküm içerisinde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirtilen hallerin istisna teşkil edeceği hususu vurgulanır.

Bahsi geçen istisnalar ilk olarak 6 Ekim 2018 tarih ve 30557 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2018-32/51 sayılı Tebliğ (“Tebliğ”) ile düzenlendi. Bu konu daha önce “Dövizle veya Dövize Endeksli Sözleşme Yapma Yasağı” isimli makalemizde ayrıntılı olarak ele alındı.[1] Bu hukuk postası makalesinin konu aldığı Değişiklik Tebliği ile ise söz konusu istisnaların kapsamı genişletildi.

Türkiye’de Yerleşik Kişi Tanımı Bakımından Düzenlemeler

Yukarıda anılan 32 Sayılı Karar’ın 4(g) maddesinde belirtildiği üzere söz konusu yasak Türkiye’de yerleşik kişiler açısından getirildi. Türkiye"de yerleşik kişiler 32 Sayılı Karar kapsamında yurtdışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dâhil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanır. Ayrıca Tebliğ kapsamında Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürolarının, işlettikleri veya yönettikleri fonların veya doğrudan veya dolaylı olarak % 50 ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketlerin Türkiye’de yerleşik olarak değerlendirileceği düzenlenmişken, Değişiklik Tebliği ile yukarıda sayılanlar ile Türkiye’de yerleşik kişiler arasında akdedilen sözleşmelerin yurt dışında ifa edilmesi durumunda bu sözleşmelere döviz veya dövize endeksli ödeme sınırlamalarının uygulanmayacağı belirtilir. Böylece salt 32 Sayılı Karar ile getirilen yasağın aşılması için işlemin yurt dışında bir aracı kuruluş üzerinden yapılmasını önleme amacıyla getirilen hükmün, amacını aşan bir sınırlamaya neden olması tehlikesi ortadan kaldırılmış olur.

Gayrimenkul Satış ve Kiralama Sözleşmeleri

Değişiklik Tebliği ile konut ve çatılı işyerleri dâhil olmak üzere gayrimenkul satış ve kiralama sözleşmeleri bakımından getirilen döviz veya dövize endeksli ödeme yasağının kapsamı aşağıdaki hususlar bakımından daraltıldı:

  • Türkiye’de yerleşik olan fakat Türk vatandaşı olmayanların veya dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak % 50 ve üzerinde pay sahibi oldukları veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulundukları şirketleri ile bu kişilerin serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerinin “alıcı veya kiracı” olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve kiralama sözleşmeleri yasak kapsamından çıkarıldı.
  • Türkiye sınırları içerisindeki serbest bölgelerde yer alan gayrimenkullere ilişkin satım ve kiralama sözleşmelerine ilişkin yasak da Değişiklik Tebliği ile kaldırıldı. Böylece serbest bölgeler mevzuatı ile paralellik sağlandı.
  • Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli konaklama tesislerinin işletilmek üzere kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmelerinden kaynaklanan ödeme yükümlülükleri yasak kapsamından çıkarıldı.
  • Gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmelerine ilişkin ödeme yükümlülüklerinin de döviz cinsinden veya dövize endeksli yapılabilmesine imkân sağlandı.
  • 32 Sayılı Karar’ın daha önce akdedilen yürürlükteki sözleşmelerde döviz cinsinden veya dövize endeksli kararlaştırılan bedellerin taraflarca yeniden belirlenmesini öngören geçici 8. maddesinin (“Geçici Madde”), tahsili yapılmış veya gecikmiş alacakların yanı sıra, gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için de uygulanamayacağı açıklığa kavuşturuldu.

İş Sözleşmeleri

Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri yurt dışında ifa edilecek iş sözleşmelerinin yanı sıra, gemi adamlarının taraf oldukları iş sözleşmelerine ilişkin ödeme yükümlülükleri de yasak kapsamından çıkarıldı. Türkiye’de yerleşik olan ancak Türk vatandaşlığı bulunmayanların taraf olduğu iş sözleşmelerinin yasaktan muaf olduğuna ilişkin Tebliğ hükmü ise değiştirilmedi.

Hizmet Sözleşmeleri

Tebliğ’in önceki düzenlemesi yalnızca Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan ve yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan elektronik haberleşme ile ilgili hizmet sözleşmelerini kapsam dışında bırakırken, Değişiklik Tebliği ile Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan, yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmelerinin tümü sınırlama kapsamından çıkarıldı.

Öte yandan Türkiye’de yerleşik olan ancak Türk vatandaşı olmayanların taraf olduğu hizmet sözleşmelerine, ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmelerine ve yurtdışında gerçekleştirilecek faaliyetlere ilişkin hizmet sözleşmelerine ilişkin Tebliğ ile getirilen istisnalar Değişiklik Tebliğ ile korundu.

İş ve Hizmet Sözleşmeleri Bakımından İstisna

Değişiklik Tebliği kapsamında dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak % 50 ve üzerinde pay sahibi bulundukları şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin taraf oldukları iş ve hizmet sözleşmelerinin bu sayılan tarafların “işveren veya hizmet alan” sıfatına sahip olmaları halinde sınırlamaya tabi olmayacakları belirtildi. Ayrıca dışarıda yerleşik kişilerin ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip oldukları şirketler de ilgili istisna kapsamına alındı.

Eser Sözleşmeleri

Tebliğ’in önceki düzenlemesine göre yalnızca gemilerin inşası, tamiri ve bakımına ilişkin eser sözleşmeleri kapsam dışındayken, Değişiklik Tebliği ile Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri, döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinden doğan ödeme yükümlülükleri de yasak kapsamından çıkarıldı.

Menkullere İlişkin Satış ve Kiralama Sözleşmeleri

Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri, taşıt satış ve kiralama sözleşmeleri dışında kalan menkul satış ve kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelinin döviz ve dövize endeksli kararlaştırılabileceğine ilişkin düzenleme korunurken, Değişiklik Tebliği ile iş makineleri de yasak kapsamından çıkarıldı.

Bununla birlikte, 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilen taşıt kiralama ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmelerinin, 32 Sayılı Karar’ın önceden döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak akdedilmiş sözleşmelerdeki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası olarak yeniden belirlenmesine ilişkin Geçici Madde’den muaf oldukları belirtilir.

Finansal Kiralama Sözleşmeleri

Tebliğ hükümleri çerçevesinde 32 Sayılı Karar’ın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak olan finansal kiralama (leasing) sözleşmeleri ile gemilere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri bakımından öngörülen istisnalar Değişiklik Tebliği’nde de değiştirilmedi. Bu düzenlemelere ek olarak Değişiklik Tebliği’nde 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilen menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmelerinin de Geçici Madde hükmünden istisna olduğu belirtildi.

Yazılımlara İlişkin Sözleşmeler

Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinin ilgili ödeme yasağına tabi olmaması için sözleşmeye konu olan donanım ve yazılımın yurt dışında üretilmesi gerekliliğine açıklık getirildi.

Kıymetli Evraklar

Tebliğ’de ödeme sınırlamalarına tabi olan sözleşmeler kapsamında düzenlenen kıymetli evraklarda yer alan bedellerin de döviz ve dövize endeksli düzenlenemeyeceği belirtilirken, Değişiklik Tebliği ile 13 Eylül 2018 tarihinden önce düzenlenen ve dolaşıma giren kıymetli evrakların yeniden düzenlenmesi gerekmediği açıklığa kavuşturuldu.

Akaryakıt Fiyatlarına Endeksli Sözleşmeler

Tebliğ’de uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmelerin 32 Sayılı Karar kapsamında dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirileceği düzenlemesinin istisnası olarak, Değişiklik Tebliği ile taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkün kılındı.

Diğer Hususlar

Tebliğ tahtında kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası antlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek olan projeler dâhilinde; “yüklenicilerin” gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerde sınırlamaya tabi olmayacakları düzenlenmişken; Değişiklik Tebliği ile bu projeler kapsamında yüklenici tarafından akdedilecek sözleşmeler ile birlikte “görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü taraflarla akdedeceği veya bahsi geçen projeler çerçevesinde akdedilecek” sözleşmeler bakımından da ödeme sınırlamalarının uygulanmayacağı öngörülür. Ayrıca Değişiklik Tebliği bu projeler kapsamında sayılan kişilerce yapılacak gayrimenkul kiralama sözleşmelerini de yasak kapsamından çıkardı ve böylelikle istisnanın kapsamı genişletildi.

4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde gerçekleştirilen işlemler açısından, Tebliğ’de yalnızca bankaların taraf olduğu sözleşmeler bakımından ödeme sınırlamasının uygulanmayacağı belirtilirken; Değişiklik Tebliği ile bu Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin tüm sözleşmelerde ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli kararlaştırılması mümkün kılındı.

Uyarlama Yükümlülüğü

Değişiklik Tebliği ile Geçici Madde’de öngörülen uyarlama yükümlülüğünün istisnaları açıklığa kavuşturulduğu gibi, Tebliğ’in, istisna tanınan tarafların yeni yapılacak sözleşmelerin Türk parası cinsinden yapılmasını veya mevcut döviz cinsinden veya dövize endeksli ödeme yükümlülüğü öngören sözleşmelerde yer alan bedellerin Geçici Madde uyarınca yeniden kararlaştırılmasını talep edebileceklerine ilişkin hükmü Değişiklik Tebliği ile kaldırıldı.

Sonuç

32 Sayılı Karar’da yapılan 13 Eylül 2018 tarihli değişiklik ile, Türk vatandaşları arasında yapılacak menkul ve gayrimenkul alım satımı, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama ve leasing sözleşmeleri ve iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedelinin ve sözleşmeden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması kural olarak yasaklandı ancak 6 Ekim 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 2018-32/51 sayılı Tebliğ ile bu hükme çeşitli istisnalar getirildi. 16 Ekim 2018 tarihinde yayınlanan 2018-32/52 sayılı Değişiklik Tebliği ile istisnalara ilişkin hususların açıklığa kavuşturulması amaçlanmış ve bir kısım istisnanın çerçevesi genişletilmiştir.

[1] Ecem Çetinyılmaz, Dövizle veya Dövize Endeksli Sözleşme Yapma Yasağı, Erdem&Erdem Hukuk Postası, Eylül 2018 (http://www.erdem-erdem.av.tr/yayinlar/hukuk-postasi/dovizle-veya-dovize-endeksli-sozlesme-yapma-yasagi/ Erişim tarihi: 12.12.2018).

Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.

Diğer İçerikler

Konkordato Hakkında Verilen Karara Karşı Kanun Yollarına Başvuruya İlişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Postası
Konkordato Hakkında Verilen Karara Karşı Kanun Yollarına Başvuruya İlişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

Genel anlamda konkordato, takip hukuku çerçevesinde düzenlenmiş bir tür kalan borçtan kurtulma usulüdür.Borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen borçlunun, belli bir zaman dilimi içerisindeki bütün borçlarının alacaklılar tarafından kanunda gösterilen nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi ve yetkili mahkemenin...

İcra ve İflas Hukuku 31.05.2023
7. Yargı Paketi Olarak Bilinen 7445 Sayılı Kanun ve Getirdikleri
Hukuk Postası
7. Yargı Paketi Olarak Bilinen 7445 Sayılı Kanun ve Getirdikleri

Kamuoyunda 7. Yargı Paketi olarak bilinen, bir nevi “torba yasa” olan 7445 sayılı “İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 05.04.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun, adından da anlaşılacağı üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (“İİK”) çok sayıda...

İcra ve İflas Hukuku 31.03.2023
Çekişmeli Alacak Davasında (İİK m.308/b) Dava Şartı Olan Zorunlu Arabuluculuk
Hukuk Postası
Çekişmeli Alacak Davasında (İİK m.308/b) Dava Şartı Olan Zorunlu Arabuluculuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (“İİK”) 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato kurumu ile borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında olan borçlular için iflas öncesinde borçlarını yeniden yapılandırma ve iflas riskini bertaraf etme imkânı getirilmiştir. 2018 yılında...

İcra ve İflas Hukuku 28.02.2023
İstinafa Başvuru Süresi ve Mahkemeye Erişim Hakkına İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı
Hukuk Postası
İstinafa Başvuru Süresi ve Mahkemeye Erişim Hakkına İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

31994 sayılı ve 25.10.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi’nin 14.09.2022 tarihli kararı (“AYM Kararı”), başvurucuların istinaf taleplerine ilişkin istinaf başvuru süresinin kararın tefhiminden itibaren başlamasının mahkemeye erişim hakkını ihlal edip etmediğini incelemektedir...

İcra ve İflas Hukuku 30.11.2022
İcra ve İflas Kanunu’ndaki Son Değişiklikler ve Borçluya Rızaen Satış Yetkisi Verilmesi
Hukuk Postası
İcra ve İflas Kanunu’ndaki Son Değişiklikler ve Borçluya Rızaen Satış Yetkisi Verilmesi

Kamuoyu nezdinde “5. Yargı Paketi” olarak isimlendirilen ve 30.11.2021 tarihli, 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile, başta 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu olmak üzere muhtelif kanunlarda...

İcra ve İflas Hukuku Mayıs 2022
Türk Hukukunda Alacakların Tahsili Açısından Doğrudan İflas Yolları
Hukuk Postası
Borçlunun Konkordato Hükümlerine Aykırı Davranması
Hukuk Postası
Konkordatoya İlişkin Güncel Gelişmeler
Hukuk Postası
Konkordatoya İlişkin Güncel Gelişmeler
İcra ve İflas Hukuku Şubat 2019
Konkordato Komiserinin Nitelikleri ve Görevleri
Hukuk Postası
Konkordato Komiserinin Nitelikleri ve Görevleri
İcra ve İflas Hukuku Kasım 2018
İcra ve İflas Kanunu’na İlişkin Güncel Gelişmeler ve Konkordato
Hukuk Postası
İflas Ertelemeye Alternatif Olarak Konkordato
Hukuk Postası
İflas Ertelemeye Alternatif Olarak Konkordato
İcra ve İflas Hukuku Eylül 2016

Yaratıcı hukuk çözümleri için iletişime geçin.