Ek Kurumlar (Deprem) Vergisi Yürürlüğe Girdi
12 Mart 2023 tarih ve 32130 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (7440 sayılı Kanun) m.10/27 ile Kahramanmaraş ve çevre illerdeki depremin etkilerinin giderilmesi ve bölgenin kalkınması için kaynak yaratmak üzere, bazı kurumlar vergisi mükelleflerine tek seferlik %10 oranında ek kurumlar (deprem) vergisi ödeme yükümlülüğü getirildi.
Kapsam
Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle;
- Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) ile diğer Kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile aynı Kanun’un 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin %10 oranında,
- KVK’nın 5. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen iştirak kazancı istisnası ile yurtdışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise %5 oranında,
ek vergi hesaplanır.
Ödeme Süresi
Hesaplanan ek verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde, ikinci taksit ödemesinin ise bu süreyi takip eden dördüncü ayda yapılması gerekir.
Ek Kurumlar (Deprem) Vergisinin Kapsamı Dışında Tutulan İstisna ve İndirimler
- Türkiye’de kurulu yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazanç istisnası,
- Risturn istisnası,
- Sat-kirala-geri al işlemlerinden doğan kazançlarda istisna,
- Kira sertifikası ihracı amacıyla varlık ve hakların satışından doğan kazançlara ilişkin istisna,
- Kur korumalı mevduat hesaplarından sağlanan kazançlara ilişkin istisna,
- Sponsorluk harcamaları,
- Makbuz karşılığı yapılan kazancın %5’i ile sınırlı bağış ve yardımlar,
- Okul, sağlık tesisi, öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi yapımı veya bu tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan bağış ve yardımlar,
- Kültür ve turizm amaçlı bağış ve yardımlar,
- Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına yapılan bağış ve yardımlar,
- Türkiye Kızılay Derneğine ve Yeşilay Cemiyetine yapılan nakdi bağış ve yardımlar,
- Girişim sermayesi fonu,
- Korumalı işyeri indirimi,
- Yatırım indirimi istisnası,
- 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 407’nci maddesi kapsamında tanımlanan mikro ve küçük işletmelerin teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-ge ve tasarım merkezlerinden elde ettikleri istisnaya ve indirime konu kazançlar,
- İlgili kanunlar uyarınca kurum kazancından indirilebilen bağış ve yardımlar.
Anayasal Değerlendirmelerimiz
Söz konusu ek vergi düzenlemesinin anayasal vergileme ilkelerinden verginin kanuniliği ilkesi, öngörülebilirlik ilkesi ve geriye yürümezlik ilkesine aykırı olduğu düşünülür.
Vergilendirme alanında geriye yürüme, gerçek ve gerçek olmayan geriye yürüme kriterleri çerçevesinde başlamakla birlikte meşru kanuni amaç ve makul araç (aşırı ve ağır yük) testi ile değerlendirilmeye devam edilmelidir.
Dolayısıyla, ek deprem vergisinin gerçek olmayan geriye yürüme kapsamında getirildiği düşünülse dahi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin birçok kararında da yer aldığı üzere geçmişe dönük vergilendirmenin meşru kanuni amaç ve makul araç yönünden de incelenmesi gerekir.
Ek olarak, söz konusu ek vergi düzenlemesinin esasen anayasal vergileme ilkelerinden eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil ettiği düşünülür. Bu kapsamda, kanunun sağladığı indirim/istisnalardan yararlanan mükellefler ile yararlanmayan mükellefler arasında farklı muamele söz konusu olur. Bu farklı muamele ise, (i) öğretide ve AYM ile AİHM kararlarında yer aldığı adıyla “haklı neden testi”ni geçemez ve (ii) eşitlik ilkesine aykırılık teşkil eder.
Ayrıca, ek verginin ödenmemesi adına bazı istisnalardan vazgeçmek de değerlendirilebilir. Burada %10’luk ek vergi oranı ile vazgeçilecek istisna/indirim tutarsal açıdan fayda analizinden geçirilmelidir. Ancak bu noktada belirtmek gerekir ki, Vergi İdaresinin özelgelerinde mükelleflerin faaliyete dayanan ve mükellefin iradesine bağlı olmayan vergi istisnalarından vazgeçemeyeceği yönünde görüşleri bulunur. Ayrıca bu konu da eşitlik ilkesi açısından tartışmaya açık olacaktır.
Yukarıda açıklanan anayasal vergilendirme ilkelerine aykırılıklar sebebiyle, 2022 yılı için verilecek kurumlar vergisi beyannamesinin ihtirazi kayıtla verilmesi ve iade talebiyle vergi mahkemelerinde açılacak davalarda Anayasa’ya aykırılık iddiasının ileri sürülmesi mümkündür.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.