İkale Sözleşmesi Kapsamında Ödenen İhbar Tazminatına İlişkin Danıştay Kararı

Eylül 2021 Sevgi Ünsal Özden
% 0

Giriş

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun, Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi istemi üzerine verdiği 27.01.2021 tarihli ve 2020/17 E. ve 2021/2 K. sayılı kararı (“Karar”) 09.09.2021 tarihli ve 31593 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı. Bu Hukuk Postası makalesinde, söz konusu Karar, Karar’da yer alan değerlendirmeler, gerekçesi ve varılan sonuç ele alınır.

Karara Konu Aykırılığın Giderilmesi İstemi

Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu, 10.07.2020 tarih ve 2020/63 E. ve 2020/63 K. sayılı kararıyla, istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanın talebini uygun görerek farklı yargı çevrelerinde bulunan Bölge İdare Mahkemelerinin “ikale sözleşmesi neticesinde çalışana ödenen ihbar tazminatının ücret geliri niteliğinde olup olmadığına ve gelir vergisine tabi olup olmayacağına” ilişkin kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Karar içeriği ve gerekçesi incelenmeden önce konu ile ilişkili mevzuat hükümlerinin incelenmesinde fayda vardır.

İlgili Mevzuat

4857 sayılı İş Kanunu (“İK”) m. 32’ye göre ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır. İK m. 17 ise ihbar tazminatına ilişkin kural ve düzenlemeleri içerir. İlgili madde uyarınca, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. İşbu bildirim süresi, i) 6 aydan az süreli iş sözleşmeleri için 2 hafta, ii) 6 aydan 1,5 yıla kadar iş sözleşmeleri için 4 hafta, iii) 1,5 yıldan 3 yıla kadar sürmüş iş ilişkileri için 6 hafta ve iv) son olarak 3 yıldan fazla süreli işlerde 8 haftadır. Bildirim şartına uymayan taraf, İş Kanunu m. 17’de belirtilen bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bu tazminat ihbar tazminatı olarak nitelendirilir. Fesih bildirimi süresi içinde tarafların durumunda herhangi bir değişiklik meydana gelmez, işçi ile işveren arasında sözleşme bütün hak ve borçlarıyla devam eder. İşveren bu bildirim sürelerinde işçiyi çalıştırmak istemezse, bu süreye dair ücretini peşin ödemek suretiyle sözleşmeyi derhal sona erdirebilir.

İkale sözleşmesi ise iş hukuku mevzuatında yasal olarak düzenlenmiş iş akdinin sona erdirilmesi yöntemlerinden biri değildir. Ancak uygulamada, sözleşme özgürlüğü ilkesi kapsamında, taraflar karşılıklı birbirine uygun irade beyanları ile iş sözleşmesini sona erdirebilir. İkale sözleşmesine ilişkin açık bir yasa hükmü olmadığından, geçerlilik şartları, kapsamı ve sonuçları doktrin ve Yargıtay kararları ile şekillenir.

Bunun yanı sıra, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (“GVK”) m. 61’de, ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat olarak tanımlanır. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun niteliğini değiştirmez. Aynı madde uyarınca, gelecekte yapılacak hizmet karşılığında verilen para da ücret kapsamında kabul edilir. 7103 Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (“7103 Sayılı Kanun”) ile 27.03.2018 tarihinde yapılan değişiklikle, GVK’nın “Ücretin Tarifi” başlıklı 61. maddesine yeni bir bent eklenmiş ve hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar ile iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemelerin de ücret sayılacağı açıklığa kavuşturulmuştur.

Vergi tevfikatı ise GVK m. 94’de düzenlenir. Buna göre, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbapları maddede sıralanan ödemelerde istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya zorunludur. Tevfikat yapılacağı belirtilen ödemelerin başında, hizmet erbabına ödenen ücretler ile -istisnalar hariç olmak üzere- m. 61’de yazılı olup ücret sayılan ödemeler yer alır. Yapılacak vergi kesintisi GVK m. 103 ve m. 104’te belirlenen artan oranlı tarifeye göre belirlenir.

GVK m. 25’te bazı tazminat ve yardımların gelir vergisinden müstesna olduğu düzenlenir. Bu tazminatların en başında kıdem tazminatı gelir. 7103 sayılı Kanun ve 7162 Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“7162 Sayılı Kanun”) ile madde metninde 2018 ve 2019 yıllarında yapılan değişiklik ile, gelir vergisinden istisna tutulan durumlar genişletilmiştir. Buna göre, işe başlatmama tazminatı, ölüm, engellilik ve hastalık sebebiyle verilen tazminat ve yardımlar ve ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar (kıdem tazminatı yasal tavan sınırı kadar) gelir vergisinden istisna kabul edilir. Kıdem tazminatı tavanını aşan kısımlar ise gelir vergisine tabidir.

İsteme Konu Bölge İdare Mahkemesi KararlarıKarar’da aykırılığın giderilmesi istemine konu Bölge İdare Mahkemesi kararlarına, ilk derece mahkemelerinin gerekçeli kararlarını da içerir şekilde yer verildiği görülür. Bu kapsamda;

  • Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesi’nin 22.01.2020 tarih ve 2019/1152 E. 2020/62 K. sayılı ve İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesi’nin 07.05.2018 tarih ve 2018/762 E. 2018/1320 K. sayılı kararlarında, ihbar tazminatının herhangi bir hizmetin karşılığına dayanmadığı ve sözleşme sürelerine riayet amacı taşıyan bir cezai şart mahiyetinde olduğu ve bu nedenle GVK m. 61’de öngörülen en temel koşullardan biri olan “hizmet karşılığı verilme” koşulunun ihbar tazminatında bulunmadığı değerlendirilir. Ücret niteliği taşımayan ödemenin hangi ad altında yapıldığının vergisel açından önemi bulunmadığı ve ihbar tazminatı üzerinden gelir vergisi tevfikatı yapılmasının vergilendirme hatası olduğu belirtilir.
  • İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi 2019/1250 E. sayılı kararında, ihbar süresine uyulması durumunda çalışanın söz konusu sürelerde fiilen çalıştırılmaya devam edileceği dikkate alındığında, çalışana, hizmet karşılığı yapılan ödemenin geniş kapsamda ücret olarak kabul edilmesi gerektiği ifade edilir.

Karar Gerekçesi ve Hukuki Değerlendirme

İstemle ilgili kararlar arasındaki aykırılık, iş sözleşmesi, işçi ve işveren arasında 27.03.2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesiyle sona erdirilen çalışana ödenen ihbar tazminatlarının ücret geliri niteliğinde olup olmadığına ilişkindir. Bu nedenle, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu öncelikle ilgili mevzuatı, 7162 sayılı Kanun ve 7103 sayılı Kanun ile değişmeden önceki halleriyle birlikte incelemiş; hukuki değerlendirme çerçevesinde ise aşağıda sıralanan sonuçlara varmıştır:

  • Vergilendirme alanında muafiyet ve istisna hükümlerinin yorum yoluyla genişletilmesi veya daraltılması verginin yasallığı ilkesine aykırı düşer. GVK’da vergiden müstesna tutulmayan, gelirin unsurlarına dahil olan her türlü kazancın vergilendirilmesi zorunludur.
  • 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (“VUK”) m. 8’de yer alan kural gereği, vergiyi doğuran olay olarak nitelendirilen hukuki durumun, kanunda öngörülen istisnalar dışında, bir özel hukuk işlemi ile değiştirilmesi mümkün değildir.
  • Vergi kanunlarının kanun lafzının ve ruhunun dikkate alınarak yorumlanması gerekir.
  • Vergiye tabi olmayan bir gelir unsuru için istisna hükmü öngörülmesi mümkün olamayacağından, GVK’da vergiden istisna edilen “tazminat ve yardımlar” ücret niteliğindedir.
  • İkale sözleşmesi çerçevesinde, taraflarca gelecekte yapılacak hizmet karşılığında ödenecek menfaatin peşin olarak ödenmesi (bir başka deyişle ihbar tazminatının ödenmesi) kararlaştırılabilir. Buna karşılık, çalışanın bildirim süresi içerisinde çalışması ve sürenin bitmesi ile iş ilişkisinin sona ermesi de mümkündür. Bu hizmet karşılığında elde edilen gelir ücret niteliğindedir.
  • İhbar süresine uyulması halinde yapılan çalışma karşılığı elde edilecek ücret gelir niteliğinde kabul edilmesine rağmen ihbar tazminatının ücret olarak kabul edilmemesi, vergilendirme açısından farklılık yaratır.
  • Tüm bu nedenlerle, 27.03.2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesi kapsamında ödenen ihbar tazminatı GVK m. 61’e göre ücret mahiyetindedir ve gelir vergisi stopajına tabiidir.

Sonuç

Karar ve gerekçesinin, 27.03.2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmeleri kapsamında ödenen ihbar tazminatlarının vergilendirilmesine ilişkin uygulamada yaşanan tereddütleri ve çelişkileri giderdiği açıktır. Karar’da yer alan değerlendirmeler ikale sözleşmeleri ile kararlaştırılan diğer tazminat ve alacak tutarlarının gelir vergisine tabi olup olmadığı konusunda da yol gösterici niteliktedir. Tüm bunların yanı sıra, GVK Geçici Madde 89’da yer alan düzenleme uyarınca, 27.03.2018 tarihinden önce ikale sözleşmesi çerçevesinde tazminatlar üzerinden tahsil edilen gelir vergisinin, hizmet erbabının zamanaşımı süresi içinde başvurusu üzerine bazı koşullarla red ve iade edileceği de unutulmamalıdır. VUK’a tabi olan ve tahsil edildikten sonra yargı kararı uyarınca iadesi gereken bir verginin herhangi bir yasal dayanak gösterilmeksizin "yasal/kanuni" faiziyle birlikte iadesine karar verilmesinin istenmesi durumunda, yasal/kanuni faiz talebinden VUK m. 112/4 uyarınca "tecil" faizinin anlaşılması gerekir.

Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.

Diğer İçerikler

Taşınmazların Kurumlar Vergisi Kanunundaki Kısmi Bölünme Kapsamından Çıkarılması
Hukuk Postası
Taşınmazların Kurumlar Vergisi Kanunundaki Kısmi Bölünme Kapsamından Çıkarılması

06.02.2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında 7456 sayılı Kanun (“7456 sayılı Kanun”) 15.07.2023 tarihli ve 32249 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı...

Vergi Hukuku 30.09.2023
B Seri 18 Sıra Numaralı Tahsilat Genel Tebliği
Hukuk Postası
B Seri 18 Sıra Numaralı Tahsilat Genel Tebliği

İdari para cezaları için genel usul kanunu olan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun (“Kanun”) bazı maddelerinin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı (“Gelir İdaresi Başkanlığı”) tarafından hazırlanan B Seri 18 Sıra No.’lu Tahsilat Genel Tebliği...

Vergi Hukuku 31.05.2023
Şirket Birleşmelerinde Borcun Aşağı İtelenmesine (Debt Push Down) İlişkin Yeni Vergisel Düzenlemeler
Hukuk Postası
Şirket Birleşmelerinde Borcun Aşağı İtelenmesine (Debt Push Down) İlişkin Yeni Vergisel Düzenlemeler

12 Mart 2023 tarih ve 32130 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (7440 sayılı Kanun) m. 20 ile şirket birleşmelerinde “borcun aşağı itelenmesi”ne (debt push down) ilişkin yeni ve önemli bir vergisel düzenleme...

Vergi Hukuku 30.04.2023
Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmelerinde Damga Vergisi İstisnası
Hukuk Postası
Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmelerinde Damga Vergisi İstisnası

19.07.2019 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 7186 sayılı Kanunu m. 17 ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na (“BK”) eklenen geçici m. 32 ile finansal güçlük içinde bulunan ancak finans sektörüne olan borçlarının yeniden yapılandırılması yoluyla faaliyetine devam etmesi olanaklı bulunan firmalara...

Vergi Hukuku 31.12.2022
7420 Sayılı Kanun Kapsamında Sermaye Azaltımında Vergilendirme
Hukuk Postası
7420 Sayılı Kanun Kapsamında Sermaye Azaltımında Vergilendirme

09.11.2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("7420 Sayılı Kanun") ile vergi mevzuatında önemli değişiklikler ve düzenlemeler yapıldı. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na...

Vergi Hukuku 30.11.2022
Serbest Bölgelerdeki Şirketlerin Damga Vergisi Yükümlülüğü
Hukuk Postası
Serbest Bölgelerdeki Şirketlerin Damga Vergisi Yükümlülüğü

Serbest Bölgeler, ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek amacıyla kurulan bölgelerdir. Sayılan amaçların gerçekleştirilebilmesi amacıyla...

Vergi Hukuku 31.08.2022
Sermaye Tamamlama Fonunun Vergisel Açıdan İncelenmesi
Hukuk Postası
Sermaye Tamamlama Fonunun Vergisel Açıdan İncelenmesi

15 Nisan 2022 tarih ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7394 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun...

Vergi Hukuku Mayıs 2022
Ekonominin Dijitalleşmesi ve Küresel Asgari Kurumlar Vergisi
Hukuk Postası
Ekonominin Dijitalleşmesi ve Küresel Asgari Kurumlar Vergisi

Son yıllarda ekonomideki artan dijitalleşme ile birlikte birçok yeni iş modeli ortaya çıkmış ve geleneksel iş modelleri büyük ölçüde değişime uğramıştır. Söz konusu değişim ile birlikte uluslararası işletmelerin elde ettiği gelirlerin vergilendirilmesi konusunda...

Vergi Hukuku Mart 2022
Vergi İade Davalarında Yürütmenin Durdurulması Talebi için Öngörülen Teminat Yükümlülüğü
Hukuk Postası
Vergi İade Davalarında Yürütmenin Durdurulması Talebi için Öngörülen Teminat Yükümlülüğü

22.01.2022 tarih ve 31727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7351 sayılı Kanun ile (“7351 Sayılı Kanun”) vergi mevzuatında esaslı değişiklikler yürürlüğe girdi. Vergi mevzuatına yönelik değişikliklerin yanı sıra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun...

Vergi Hukuku Şubat 2022
Son Gelişmeler Işığında Sosyal Medya İçerik Üreticileri Kazançlarının Vergilendirilmesi
Hukuk Postası
Son Gelişmeler Işığında Sosyal Medya İçerik Üreticileri Kazançlarının Vergilendirilmesi

Sosyal medya, dijital dünya ve internet teknolojisinin gelişmesi ile birlikte ortaya çıkmış ve günümüzde tüm dünyayı önemli ölçüde etkilemiştir. Yeni medyanın baş aktörlerinden biri de sosyal medya içerik üreticileridir. Söz konusu kişiler, sosyal paylaşım ağları üzerinden reklam gelirleri...

Vergi Hukuku Aralık 2021
Dijital Reklam Hizmetlerinde Stopaj Vergisi Sorunu
Hukuk Postası
Yeni Bir Vergi Uyuşmazlık Konusu: Değerli Konut Vergisi
Hukuk Postası
Şirketlerin Kendi Payını İktisabında Stopaj Uygulaması
Hukuk Postası
Dünden Bugüne Özel Tüketim Vergisi
Hukuk Postası
Dünden Bugüne Özel Tüketim Vergisi

1990’lı yıllarda global ekonomi açısından önemli gelişmeler yaşandı. 1900’ların ikinci yarısına geçilirken, Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmesi ve sıcak paranın yönünü Doğu Asya ülkelerinden batıya çevirmesi, 1998 yılında Asya ülkelerinde yaşanan ekonomik kriz neticesinde...

Vergi Hukuku Eylül 2020
Kaydi Altın Satışları ve BSMV
Hukuk Postası
Kaydi Altın Satışları ve BSMV
Vergi Hukuku Temmuz 2020
Kısmi Bölünmede Sermaye Azaltımının Vergilendirilmesi
Hukuk Postası
Limited Şirket Vergi Borçlarında Sorumluluk
Hukuk Postası
Kur Farklarında KDV
Hukuk Postası
Kur Farklarında KDV
Vergi Hukuku Şubat 2019
Sermaye Azaltımının Vergisel Boyutu
Hukuk Postası
Taşınmazların Kısmi Bölünme Suretiyle Devri
Hukuk Postası
Damga Vergisi Kanunu’ndaki Güncel Değişiklikler
Hukuk Postası
Vergi Cezalarını Ortadan Kaldıran Haller
Hukuk Postası

Yaratıcı hukuk çözümleri için iletişime geçin.