Rekabet Kurulu Kararı Işığında Usulsüz Tebligat Sonucu Elde Edilen Verilerin İadesi Sorunu
Giriş ve Arkaplan
Rekabet Kurulu (Kurul) geçtiğimiz yıllarda banka ve finansal kuruluşlar hakkında yürüttüğü bir önaraştırma kapsamında, kendilerinden talep edilen bilgileri zamanında veya hiç sağlamadıkları gerekçesiyle bazı bankalar hakkında idari para cezası uygulanmasına karar vermişti. [1] Kurul tarafından idari para cezasına dayanak olan bilgi-belge talebi ABD ve İngiltere’de istihdam edilen, Türk Lirası ile alım-satım işlemleri yapan traderlarlardan, TL kotasyonlu işlem hacmi en çok olan ilk 10 traderının Bloomberg ve Reuters platformlarında belirli bir tarih aralığında yaptıkları yazışmaların sunulmasına ilişkindi.
Kurul Kararı’na karşı bankalar tarafından açılan davada Ankara 3. İdare Mahkemesi (Mahkeme), rekabet hukukuna özgü ekonomik bütünlük ilkesinin usule ilişkin tebligatlar yönünden uygulanamayacağını ve tebligatın yurtdışında bulunan ana şirket yerine, Türkiye’deki bağlı şirketlerine yapılmasını hukuka aykırı bularak Kurul kararlarını iptal etmişti.[2] Bunun üzerine usulüne uygun tebliğ edilmeyen bilgi-belge talebi kapsamında bankalar tarafından sunulan, traderlara ait yazışmaların silinmesi talebiyle yapılan başvuru Kurul tarafından reddedildi.[3] Teşebbüsler tarafından sunulan ve Mahkeme’nin iptal kararıyla tartışmalı hale gelen verilerin iadesi/imhası talebine ilişkin Kurul’un değerlendirmeleri bu makelede tartışılacaktır.
Mahkeme Kararında Ne Denmişti?
Mahkeme Kurul kararını aşağıdaki gerekçelere dayanarak iptal etmişti:
- 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (4054 sayılı Kanun) kapsamında tebligatlar 7012 sayılı Tebligat Kanunu (7012 sayılı Kanun) hükümlerine göre yapılır.
- Tebligatın yapılacağı devletler ile Türkiye Cumhuriyeti arasında ikili veya çok taraflı adli yardım ve işbirliğine dair anlaşma yoksa veya tebligat işlemi konu itibariyle bu anlaşmaların dışında kalıyorsa, tebligatın 7012 sayılı Kanun’da yer alan yurt dışı tebligata ilişkin hükümler çerçevesinde yapılması gerekir.
- Uyuşmazlık konusu idari işleme ilişkin olduğundan Lahey Sözleşmesi olayda uygulanmaz, 7012 sayılı Kanun’un yurt dışı tebligata ilişkin hükümleri uygulanır.
- Rekabet hukukunda geçerli olan ve bağlı ortaklığın rekabete aykırı davranışlarından dolayı ana şirketin sorumlu olmasını sağlayan ekonomik bütünlük ilkesi, usule ilişkin olan ve ayrı bir mevzuata tabi olan tebligatlar bakımından uygulanmaz.
Öte yandan hakkında idari para cezası tesis edilen diğer bankanın ilgili Kurul kararının iptali için açtığı davada aynı Mahkeme 04.03.2021 tarihli kararında Kurul’un gerekçelerine hak vererek davanın reddine karar vermişti.[4]
Bankaların Taleplerine Karşı Kurul’un Değerlendirmeleri
Mahkeme’nin usulsüz tebligat kararlarına dayanarak Citibank ve JP Morgan tarafından Kurum’a başvuru yapıldı ve çalışanlara ait Bloomberg ve Reuters chat odası kayıtlarının silinmesi talebinde bulunuldu. Bankalar tarafından başvurularında;
- Günlük idari para cezasına maruz kalmamak adına oldukça hassas ve gizli nitelikli kişisel veri ve müvekkil-bankacılık sırrı içeren birtakım bilgilerin usulsüz bilgi-belge talebi kapsamında sunulduğu,
- Bu kapsamda sunulan verilerin Kurum tarafından herhangi bir şekilde kullanılmasının İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri mevzuatı uyarınca talepte bulunan teşebbüslerin Türkiye’de yerleşik iştiraklerinin veya veri sahibinin (verileri gönderen banka birimlerinin) hukuki ve/veya cezai sorumluluğunu doğrabileceği,
- Bankalarca sağlanan verilerin Mahkeme kararına uyularak işlenmesine son verilmesi, otomatik sistemlerle analizinin durdurulması, imha edilmesi, saklanmaması, herhangi bir idari işlem kapsamında kullanılmaması, üçüncü kişilere aktarıldıyda bu kişilerin de derhal bilgilendirilmesi,
- Son olarak bu verilerin Kurum veya bir üçüncü kişi tarafından daha fazla işlenmeyeceği, saklanmayacağı veya aktarılmayacağına dair Kurul tarafından açıkça bir karar tesis edilmesi gerektiği, verilerin dosyadan çıkarıldığının ve geri dönüşü olmayacak şekilde imha edildiğinin Kurum tarafından teyit edilmesi gerektiği belirtildi.
JP Morgan ve Citibank’ın yukarıdaki taleplerine yönelik olarak Kurul kararında, bir başka banka tarafından açılan davada aynı Mahkeme’nin davanın reddine karar verdiğini ve tebligat işlemini hukuka uygun bulduğunu vurguladı. Kurul ayrıca Mahkeme’nin iptal kararının usülsüz tebligata ilişkin olduğu ve silinmesi talep edilen veriler bakımından Mahkeme tarafından herhangi bir değerlendirme yapılmadığı ve talep edilen veriler özelinde iade, silme gibi bir işlem tesis edilmesi hususlarına yer verilmediğine değindi.
Bankalar tarafından Kurum’a sunulan çalışanlara ait Bloomberg ve Reuters chat odası kayıtlarının incelenmesi neticesinde teşebbüsler hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verilmişti.[5] Buna rağmen Kurul kararında 4054 sayılı Kanun’un, Avrupa Birliği rekabet hukuku uygulamasından farklı olarak teşebbüsler tarafından sunulan verilerin iadesine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığına değindi.
Bankaların bilgi belge talebi kapsamında sundukları verilerin müvekkil/bankacılık sırları içeren hassas ve gizli nitelikli kişisel bilgi niteliğinde olduğuna ilişkin savunmalara yönelik Kurul, teşebbüslerinin üzerinde mutlak surette tasarruf etme hakkına sahip oldukları verileri hukuka uygunluğu sağlayıcı nitelikte olan “kendi rızaları” ile Kuruma göndermiş olduklarını belirtti. Kurul söz konusu iddaya yönelik ayrıca 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (6698 sayılı Kanun) 28. maddesi kapsamında Kurum’un 6698 sayılı Kanun’un bazı maddelerinden istisna tutulduğu, ve 5., 8. ve maddelerinde öngörülen düzenlemeler kapsamında; kişisel verilerin işlenmesi, aktarılması gibi hususlarda “kanunlarda açıkça öngörülmesi” şartının 4054 sayılı Kanun’un 14. maddesinde Kurul’a tanınan bilgi isteme yetkisine bakarak sağlandığı kanaatine ulaştı.
Kurul yukarıdaki gerekçelere dayanarak, elde edilen veriler hakkında belgelerin iade edilmesi veya silinmesi özelinde yerine getirilmesi gereken bir yargı kararının bu aşamada mevcut olmadığı, çelişkili yargı kararlarından dolayı konuya ilişkin bir karar vermeden önce istinaf sürecinin beklenmesi gerektiğini belirterek JP Morgan ve Citibank çalışanlarının kayıtlarının silinmesi ve korunmasına ilişkin taleplerini reddetti.
Kurul’un Karşı Oyu
Her ne kadar Kurul tarafından teşebbüslerin talepleri yukarıdaki açıklanan gerekçelerle reddedilmiş olsa da Kurul’un karşı oyu dikkat çekicidir. Karşı oy görüşünde belirtildiği üzere mahkemenin iptal kararına kadar, hukuka aykırı bir iş veya işlemden bahsedilemez ve bu nedenle iptal kararına kadar yapılan idarenin iş ve işlemlerinin hukuka uygun olarak kabul edilmesi gerekir. Bununla beraber iptal kararından sonra, ortadan kaldırılan Kurul kararı uyarınca elde edilmiş olan delillerin kullanılması ya da elde tutulması artık tartışmalı hale gelmiştir. Bu nedenle idare mahkemelerinde dosyanın esasına ilişkin sürecin devam edildiği de dikkate alınarak söz konusu delillerin iade/imha edilmesine ilişkin karar alınması yerine bu aşamada hiçbir şekilde kullanılmayacağına ve/veya kimseye verilmeyeceğine ilişkin karar alınması gerektiği belirtilerek, niteliği tartışmalı hale gelen delillerin davanın esasına ilişkin karar kesinleşinceye dek güvence altına alınmış olması gerektiği savunulur.
Sonuç
Kurul’un idari para cezası kararının Mahkeme kararıyla ortadan kalktığı bir dünyada, teşebbüsten elde edilen bilgilerin hukuka aykırı bir şekilde elde edilmiş olması ihtimalinde söz konusu bilgilerin Kurum tarafından kullanılması veya saklanması tartışmalı hale gelecektir. Mahkeme’nin usulsüz tebligata ilişkin kararı ile hukuka aykırı toplandığı iddia edilen verilerin akıbeti bir yana, bu veriler neticesinde teşebbüsler hakkında soruşturma açılmamış olmamasına karşın Kurul tarafından verilerin iade edilmeyişine gerekçe olarak Türk rekabet hukukunda buna ilişkin herhangi bir düzenleme olmayışının gösterilmesi önemli bir başka noktaya daha işaret eder. Anılan nedenlerle söz konusu Kurul kararı ve buna ilişkin karşı oy önemlidir.
- Rekabet Kurulu’nun 02.07.2020 tarihli ve 20-32/397-179 sayılı kararı
- Ankara 3. İdare Mahkemesi’nin 16.02.2022 tarih ve 2021/756 E. 2022/271 K. sayılı; 16.02.2022 tarih ve 2021/554 E. 2022/269 K. sayılı;, 16.02.2022 tarihli ve 2021/432 E., 2022/268 K. sayılı, 16.02.2022 tarihli ve 2021/428 E. 2022/267 K. sayılı kararları
- Rekabet Kurulu’nun 23.06.2022 tarihli, 22-23/455-184 sayılı kararı
- Ankara 3. İdare Mahkemesi 04.03.2021 tarih ve 2020-1303, E. 2021-447 K. sayılı kararı
- Kurul’un 26.08.2021 ve 21-40/576-279 sayılı kararı ile hakkında önaraştırma bankalar ve finansal kuruluşlar hakkında soruşturma açılmamasına karar verilmiştir.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.