E-Pazaryeri Platformları Sektör İncelemesi Ön Raporu Bölüm 2: “Şahmaran’ın Hikayesi”
Yazarın bu makale serisinin ilk bölümüne buradan ulaşabilirsiniz.
Giriş
Bir Mezopotamya efsanesi olan Şahmaran’ın Tarsus’ta geçtiği varsayılır. Efsaneye göre yılanların şahı, ölümsüz ve bilge “Şahmaran”dır. Şahmaran, yılanları ile birlikte mağarasında yaşayan güzel bir kadın olarak anlatılır. Yerin yedi kat altında yaşar, gövdesi yılan, başı insandır. Meran adı verilen bilge yılanları ile yaşayan yılanların kraliçesi Şahmaran’ı ilk gören bir oduncu olur. Cemşab adlı oduncu, bir gün bal toplamak için girdiği bir mağarada arkadaşlarını ihanetine uğrar ve mağarada mahsur kalır. Mağarada gördüğü bir delikten sürünerek geçen Cemşab, güzel bir bahçe keşfeder. Bu bahçe ve mağara Şahmaran’ın yaşadığı yerdir.
Şahmaran, bu genç oduncuyu sever ve onunla yaşamasına izin verir. Şahmaran, belki de yalnızlıktan bu oduncuya aşık olur. Yılanlar, Şahmaran’ı uyarır, insanların nankör olduğunu ve ona ihanet edeceğini söyler ama Şahmaran, onları dinlemez. Ona bildiği sırları öğretir, hastalıklara karşı ilaç yapmayı öğretir. Ancak Cemşab geride bıraktığı ailesini özler. Şahmaran, yerini kimseye söylememesi kaydıyla oduncunun ailesinin yanına dönmesine izin verir. Ancak olacakları gören Şahmaran, genç oduncuya bir gün onu ele vereceğini ve bunun ölümü olacağını da söyler.
Çemşab yıllarca mağaranın yerini kimseye söylemez, sözünü tutar. Ancak bir gün padişah hastalanır. Vezir, bu hastalığın çaresinin sihirli olduğu söylenen Şahmaran’ın eti olduğunu söyler. Ülkenin her yerinde Şahmaran’ın mağarası aranır. Çemşab’ın onun yerini bildiği anlaşılınca işkence ile yerini söyletirler. Şahmaran, mağarada yakalanır. Ölmeden önce Şahmaran, Çemşab’a; “"Benim başımı kaynatıp padişaha içir, padişah kurtulsun, gövdemi de vezire içir, ölsün, kuyruğumu da kaynatıp sen iç, böylece Lokman Hekim ol" der. Çemşab, bunu yapınca kötü kalpli vezir ölür, Padişah kurtulur. Tıp hakkında herkesten fazla şey bilen Çemşab ölümsüz olur ve Lokman Hekim olarak anılır. Ama sonsuza dek vicdan azabıyla yaşar.
Şahmaran, birçok açıdan insana dair önemli unsurlar içerir. Belki de en önemli mesajı, bilginin her zaman sahibine iyilik getirmediğidir. Benzer şekilde Rekabet Kurumu’nun E-Pazaryerleri Platformları Sektör İncelemesi kapsamında elde edilen bir çok tespit ve bunun sonucunda ortaya çıkan “Ön Rapor” (“Rapor”), anılan platformların elde ettikleri ticari verilerin büyük ölçüde rekabetçi endişe doğurduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu incelemenin sonunda anılan teşebbüsler için birçok şey kökten değişecek ve özellikle veri kaynaklı rekabetçi endişeler konusunda yepyeni yaklaşımlar göreceğiz.
Bu konu kapsamında kaleme aldığım önceki makalemde dile getirdiğim rekabet endişeleri aşağıda detaylı şekilde ele alınacaktır.
1. Rekabet Sorunlarına Yönelik Temel Tespitler
Rapor’un temel amacı uygulamada ortaya çıkan ve temel rekabet hukuku araçları ile giderilemeyen rekabetçi endişelerin incelenmesidir. Özellikle pazarın yapısal özellikleri gereği yerleşik teşebbüslerin sahip olduğu pazar gücü kolaylıkla tekelleşmelerini sağlamaktadır.
Rapor’un anılan bölümü temel bir güçlüğü belirterek başlar. Buna göre geleneksel rekabet hukuku araçlarıyla müdahale edilmesi güç olan platformlar kaynaklı endişelerdir. Geleneksel araçlar, platformların işleyişine uygun düşmediği gibi, ilgili pazarın özellikleri yerleşik teşebbüslere tekelleşme gücü sağlar. Bu kapsamda üç başlık altında rekabetçi endişeler incelenmiştir.
Platformlar Arası Rekabet Bakımından Temel Endişeler
E-pazaryerleri arasındaki rekabet özellikle bunlardan beklenen faydaların sağlanabilmesi için kritiktir. Ancak pazarda söz konusu olan ağ etkileri nedeniyle geçit bekçisi niteliğindeki yerleşik teşebbüsler rakiplerini rekabet karşıtı davranışlar ile kolaylıkla pazar dışına itebilmektedir.
Ayrıca anılan pazarda yaygın olarak uygulanan En Çok Kayrılan Müşteri Koşulu (“EKM”) ve münhasırlık koşulları ile verinin taşınabilirliğinin engellenmesinin platformlar arası rekabeti hedef alabilecek temel uygulamalar olduğu da Rapor’da yer alan önemli tespitler arasındadır. Zira geçit bekçileri tarafından getirilecek EKM koşulu komisyon oranına dayalı rekabeti azaltacak ve zamanla fiyat katılığına neden olabilecek niteliktedir. Bu durum da pazara girişi ve zamanla pazardaki büyümeyi engeller. Rapor, geçit bekçileri tarafından kullanılacak geniş EKM koşulunu haklı çıkartacak oranda bir etkinlik kazanımının da söz konusu olmadığını da tespit eder.
Diğer bir tespit anılan geçit bekçilerinin sahip olduğu satıcı ve tüketici verilerine ilişkindir. Rapor’da, önemli bir Pazar gücü sağlayan anılan verilerin başka platformlara taşınmasının önünde teknik veya davranışsal bir engel yaratılmaması gerektiğinin altı da çizilir.
Platform İçi Rekabet Bakımından Temel Endişeler
Rapor, e-pazaryeri platformların satıcılar karşısında sahip olduğu pazarlık gücüne vurgu yaparak, bunun sonucunda ticari koşulların platformlar tarafından tek taraflı olarak belirlendiğini tespit eder. Bu amaçla “objektiflik”, “şeffaflık”, “açıklık” ve “öngörülebilirlik” ilkeleri doğrultusunda işleyecek bir ticaret ortamının tesis edilmesinin önemli olduğu da belirtilir.
E-pazaryerlerinin, aynı zamanda kendi platformlarında satıcı olarak da yer alır. Bu nedenle anılan teşebbüsler, platformu kullanan satıcılarla aynı zamanda rakip konumundadırlar. Bu durum özellikle geçit bekçisi pazar yerleri açısından “kendini kayırma” şeklinde ifade edilen rekabetçi endişeleri gündeme getirir.
Rapor’da, kendini kayırma davranışlarına örnek olarak “listeleme ve sıralamalarda kendi ürününe öncelik sağlama”, “satıcı verilerinin kullanılması ile kendi satıcısı olduğu ürünlerde haksız avantaj temin etme” ve “ilişkili hizmetlerinden faydalanan satıcılara, diğer satıcılara oranla haksız avantaj temin etme” hususları sayılır. Özellikle pazaryerleri lehine olan bilgi asimetrisinin giderilmesi için, “listeleme, sıralama, ilişkili hizmet kullanımı” koşullarının “objektif” şekilde belirlenmesi ve “açık”, “anlaşılır” bir dilde, “şeffaf” ve “kolaylıkla erişilebilir” şekilde satıcılarla paylaşılması önerisi getirilir.
Geçit bekçisi pazaryer(ler)inin, tüketici ve satıcıların çoklu erişim imkânlarını kısıtlamamak adına, verilerine erişim ve bunların başka platformlara taşınması önünde teknik veya davranışsal engel yaratmaması gerektiği değerlendirilir.
Tüketiciler Bakımından Temel Endişeler
Tüketiciler konusunda altı çizilen temel endişe ücretsiz hizmet yanılgısıdır. Tüketiciler tıpkı diğer platform ekonomilerinde olduğu gibi ücretsiz olduğunu düşündükleri hizmetleri aslında verileri ile öderler. Bu nedenle veri ile ödeme yaptıkları hizmetler bakımından para ile yapılan hizmetlerdeki gibi duyarlılık göstermezler. Böylelikle platformların aşırı veri toplaması ve tüketicilerin gizliliklerinin ihlal edilmesi gibi sömürüler mümkün olmaktadır.
Rapor, tüketicilerin, pazaryerlerince hangi verilerinin toplandığı, ne şekilde kullanıldığı ve nasıl sunulduğu noktasında bilgi asimetrisinden dolayı zarar gördüğünü, manipülasyona ve sömürüye açık hale getirdiği tespitini de yapar. Bunun önlenmesi için e-pazaryerlerince listeleme, sıralama ve ürün yorumları gibi manipülasyona ve sömürüye açık alanlarda “objektif” kriterlere bağlı “açık”, “şeffaf”, “kolaylıkla erişilebilir” ve “tercihlere göre düzenlenebilir” politikaların benimsenmesinin faydalı olacağı ifade edilir.
2. Politika Önerileri
Rapor çözüm olarak üç adet politika önerisi sunar. Bunlar aşağıdaki gibidir.
- Rekabet Hukuku İkincil Mevzuatının Güçlendirilmesi
- Platform Davranış Kodu Düzenlemesi
- Geçit Bekçisi Düzenlemesi
Bu kapsamda ikincil mevzuatın güçlendirilmesi başlığı altında özellikle EKM uygulamaları konusunda ikincil mevzuatta daha net hükümlerin yer alması gerektiği ifade edilir. Ayrıca sömürücü uygulamalar ve özellikle platformların aşırı veri toplaması hususunda ikincil mevzuatta yeni düzenlemeler yapılması gerektiği belirtilir.
Bir diğer alan olan Platform Davranış Kodu konusunda yepyeni bir kılavuz yayınlanması hedefi bulunur. Platformların sahip olduğu asitmetrik Pazar gücü ile ticari koşulların tek taraflı olarak adaletsiz şekilde belirlenebildiği ifade edilerek, bu konuda ikili ilişkilerde referans teşkil etmek üzere ‘objektiflik’, ‘şeffaflık’, ‘açıklık’ ve ‘öngörülebilirlik’ temelinde bir Kılavuz çıkarılması hedeflenir.
Son olarak Geçit Bekçisi Düzenlemesi konusunda bir yasal düzenleme önerisi getirilir. Anılan yasal düzenleme, geçit bekçisi niteliğindeki teşebbüslerin ve bunların kaçınmakla yükümlü oldukları davranışların tespit edilmesini amaçlar. Bu konuda geçit bekçisi niteliğindeki teşebbüslere getirilmesi planlanan bazı yükümlülükler dikkat çekicidir.
Örneğin bu teşebbüslerin satıcılara EKM koşulu getirmesinin yasaklanması, satıcıların faaliyetleri dolayısıyla edindiği kamuya açık olmayan veriyi bu satıcıların ürünleriyle rekabet halindeki kendi ürünlerinde kullanmamaları gibi radikal öneriler dikkat çeker. Benzer şekilde anılan teşebbüslerin kendine ait platformlardaki sıralamalarda kendi veya grubuna ait firmaların ürününe avantaj sağlamaması, satıcılarının veya tüketicilerin pazaryerine sağladıkları verileri başka platformlara taşınması önünde teknik veya davranışsal engel yaratmaması gibi hususlar da Rapor’un önerileri arasındadır. Bu kapsamda getirilen öneriler içerisinde en önemli olanı ise geçit bekçisi niteliğindeki teşebbüslerin gerçekleştirdiği tüm devralmaların, 2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de yer verilen bildirim eşiklerinden bağımsız olarak Rekabet Kurulu’na bildirmesidir.
Rapor’un bu son önerisi konusunda Rekabet Kurumu tarafından hızlı şekilde uygulamaya geçirilmiştir. Bu konudaki öneriye yönelik olarak anılan Tebliğ’de kısa süre önce yapılan değişiklik[1] ile “Teknoloji teşebbüsleri” tanımı getirilerek, dijital platformlar da dahil olmak üzere bazı pazarlarda faaliyet gösteren teşebbüsler hakkında uygulanacak ciro eşikleri farklılaştırılmıştır. Böylelikle Türkiye’de faaliyet gösteren veya ar-ge faaliyeti olan ya da Türkiye’deki kullanıcılara hizmet sunan dijital platformların devralınması hususunda ciro eşikleri düşürülmüştür. Dolayısıyla anılan nitelikteki platformların devralınması hakkındaki işlemlerin daha yoğun şekilde izlenmesi hedeflenmiştir.
- 4.03.2022 tarih ve 31768 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ (Tebliğ no: 2010/4)’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (Tebliğ no: 2022/2)”.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.