Rekabet Kurulu Kararlarının Kesinleşmesinin Tazminat Davalarında Bekletici Mesele Yapılması
Giriş
Bilindiği üzere 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“Kanun”) 57 ve 58. maddeleri, rekabet ihlallerinden zarar görenlere hukuk mahkemelerinde zararlarının tazminini talep etme hakkını tanımıştır. Bu kapsamda hâkim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan kârların üç katı oranında tazminata hükmedebilir.
Kanun’a dayanılarak açılan tazminat davalarında, yaygın olarak kabul edildiği kadarıyla haksız fiil sorumluluğu ele alınmakta ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre hukuka aykırı fiilin, zararın, illiyet bağının ve zararı görenin kusurunun ispatı aranır. Burada davayı gören mahkemelerin “hukuka aykırı fiil” unsuru bakımından benimsedikleri tutum önem kazanmaktadır. Nitekim çoğu örnekte[1] hukuka aykırı fiil unsurunun tespiti için, dava konusunda verilmiş bir Rekabet Kurulu (“Kurul”) kararının beklendiği, diğer bir ifade ile kesinleşmiş Kurul kararını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 165. maddesi bağlamında[2] bekletici mesele yapma eğiliminin yaygın olduğu görülmektedir. Dolayısıyla yaygın uygulamada, rekabetin kısıtlanmasından kaynaklanan zararların tazminine karar verilebilmesi için öncelikle Kurul tarafından Kanun’un ihlal edildiğinin saptanmış bulunması ve bu hususta Kurul’un kararının arandığını söylemek mümkündür. Öte yandan, Kurul kararının bir dava şartı veya ön sorun olarak değerlendirildiği[3], veya beklenmesine gerek bulunmadığının belirtildiği[4] istisnai mahkeme kararları da mevcuttur. Bu halde, Kurul’un dava konusu ihlal hakkında bir karar vermiş olmasının tazminat davasına etkisi konusunda kesin bir sonuca varmak mümkün değildir.
Bununla birlikte, bir kanun yararına bozma kararı olan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 25.09.2019 tarihli ve 2019/1422 E. 2019/8836 K. sayılı kararı ile bu alanda önemli bir gelişme yaşanmıştır. İşbu makalede, ilgili bozma kararına konu davaya esas olan Kurul kararı ele alınacak, ardından Yargıtay kararı ve sonuçları incelenecektir.
12 Banka Kararı
Kurul, kamuoyunda “12 banka kararı” olarak bilinen 2013 tarihli kararı[5] ile mevduat, kredi ve kredi kartı pazarlarındaki rekabet ihlali iddialarını incelemiş ve Kanun’un 4. maddesinin ihlal edildiği sonucuna vararak Türkiye’nin önde bankalarına ciddi oranda idari para cezası uygulamıştır. Ayrıca soruşturulan bankalar, Kurul’un uyguladığı cezaya ek olarak Kurul’un kararına dayanılarak açılan çok sayıda tazminat davasına taraf olmuştur.
Bununla birlikte karar bankalar tarafından idari yargıya taşınmış[6], karar tarihinden 6 yıl sonra, 2019 yılında, karar düzeltme aşamasında Danıştay tarafından bozulmuştur. Danıştay’ın bozma kararı üzerine, iptal davasını reddeden ilk derece mahkemesinin direnme kararı verdiği ve yargı sürecinin devam ettiği bilinmektedir. Sürecin ne şekilde sonuçlanacağını şu aşamada öngörmek mümkün olmamakla beraber Kurul kararının henüz kesinleşmediği aşikârdır.
Kurul kararının kesinleşmemiş olmasının, karara dayanılarak açılan tazminat davalarında meydana getireceği etki bu noktada önem kazanır. Zira açılan davalarda kimi mahkemeler, karara ilişkin idari yargıda devam eden sürecin sonucunu beklemeden tazminata hükmetmiştir. Ancak daha sonra – 6 yıl sonra – kararın Danıştay nezdinde bozulması, tazminat davalarında hukuka aykırılık unsurunun karşılanıp karşılanmadığı konusunda tartışmaları beraberinde getirmiştir.
Güncel durumda, Kurul’un bu kararına dayalı olarak tazminata hükmedilen davaların bazılarında karar temyiz aşamasındayken kimi davalarda karar tutarın eşik altı kalması sebebiyle kesinleşmiştir. Bununla beraber, Tüketici Hakem Heyeti’nde görülen bir dava sonucunda Yargıtay 13. Dairesinin aldığı, 08 Şubat 2020 Tarihli ve 31033 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan karar, Yargıtay’ın konuya ilişkin tutumunu göstermesi adına önemlidir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin Kararı
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 25.09.2019 tarihli ve 2019/1422 E., 2019/8836 K. sayılı kararı ile Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19.07.2018 tarihli ve 2018/182 E., 2018/391 K. sayılı kararının kanun yararına bozduğu kararına konu uyuşmazlık özetle şu şekildedir;
- Kurul, davalının da aralarında bulunduğu 12 bankanın birlikte hareket ederek mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri konusunda rekabeti ihlal ettiğine karar vermiştir.
- Tüketici, 12 banka arasında yer alan Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O.’nun ihlale katılması sonucunda ortaya çıkan faiz üzerinden tüketici kredisi ödediğinden bahisle zarara uğradığını iddia etmiş; Tekirdağ/Süleymanpaşa Tüketici Hakem Heyet’ine başvurarak zararının tespit edilmesini ve uğradığı zararın 3 katı oranında tazminat talep etmiştir.
- Tüketici Hakem Heyeti, tüketicinin müracaatını reddetmiştir.
- Tüketici, bunun üzerinde davacı sıfatıyla hakem heyetinin kararını iptali için Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuştur.
- Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi Tüketici Hakem Heyeti’nin kararının kısmen iptaline ve tüketicinin zararının tazminine hükmetmiştir.
- Miktar itibariyle kesin olan hüküm, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun kararına bozulması istemi ile temyiz edilmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, somut olayda davalı bankanın haksız eyleminin varlığının, bu eylem nedeniyle oluşan zararın ve bunlar arasındaki illiyet bağının, Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Kurul’un ilgili kararına dayandırıldığını tespit etmiştir. Bununla birlikte 13. Daire, Kurul kararına karşı açılan iptal davalarının henüz kesinleşmediğini, dolayısıyla henüz davacının iddialarına dayanak yapılacak türden kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmadığını ifade etmiştir. Böylelikle 13. Daire, Kurul kararı aleyhine açılan iptal davasının bekletici mesele yapılarak, idari yargıda görülen bu davanın sonucuna göre karar verilmesi gerekirken işin esasına yönelik karar verilmesini usul ve yasaya aykırı bulmuş, Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19.07.2018 tarihli ve 2018/182 E., 2018/391 K. sayılı kararını kanun yararına bozmuştur.
Sonuç
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin yukarıda açıklanan en güncel kararı uyarınca, Rekabet Kurulu kararlarına dayalı tazminat taleplerinin görüldüğü davalarda, ilgili Kurul kararı aleyhine idari yargıda açılan davaların bekletici mesele yapılarak, bu davaların sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Söz konusu 13. Daire kararının bir kanun yararına bozma kararı olduğu da unutulmamalıdır. Bu durum, uygulamada Kurul kararlarına karşı açılacak tazminat davalarında kararın kesinleşmesinin beklenmesi biçimindeki yaklaşımın giderek kuvvetlendiğini gözler önüne serer.
Her ne kadar mevcut durumda konuya ilişkin bir içtihadı birleştirme kararı alınmamış olsa da, bundan böyle ilk derece mahkemelerinin daha yaygın şekilde Kurul kararının kesinleşmesini bekletici mesele yapması şaşırtıcı olmayacaktır.
[1] Örn. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08.03.2016 tarihli 2015/5134 E. 2016/2543 K. sayılı kararı; 19. Hukuk Dairesinin 29.11.2002 tarihli 2005/3755 E. 2006/7408 K. sayılı kararı; 19. Hukuk Dairesinin 29.11.2007 tarihli 2007/3229 E. 2007/10677 K. sayılı kararı; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05.10.2009 tarihli 2008/5575 E. 2009/10045 K. sayılı kararı.
[2] HMK 165/1 hükmüne göre “Bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir”.
[3] 13.06.2017 tarih ve 3623/2750 sayılı Adana 5. Tüketici mahkemesi kararı ve Ankara 7. ATM 25.10.2017 T. 2016/955 E. 729 K. sayılı kararı.
[4] 9.5.2017 tarih ve 152/172 sayılı İstanbul 12. Tüketici Mahkemesi kararı; 27.9.2012 tarih ve 27/2122 sayılı Adana 4. Tüketici Mahkemesi kararı; Marmaris 1. AHM 14.11.2017 T. 2017/17 E. 494 K.
[5] Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarih ve 13-13/198-100 sayılı kararı.
[6] Örn. 2014/313 E. 2015/128 K. sayılı dosya.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Son yıllarda rekabet hukukunun küresel çapta en gözde terimlerinin başında gelen çalışan ayartmama anlaşmaları, Rekabet Terimleri Sözlüğü’nde “bir teşebbüsün bir başka teşebbüsün çalışanlarına iş teklif etmemesine veya bu çalışanları işe almamasına ilişkin olarak doğrudan veya dolaylı şekilde yapılan...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), teşebbüslerden bilgi talep etme konusunda geniş yetkilere sahiptir. Bu yetkinin hukuki dayanağını 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 14. maddesi oluşturur. Anılan hüküm uyarınca Kurul, kanunla kendisine verilen görevleri yerine getirirken gerekli...
Dünyadaki rekabet otoriteleri, son yıllarda işgücü piyasasındaki rekabet ihlallerine giderek daha fazla odaklanmakta; bu kapsamda yeni düzenlemeler ve rehberler yayımlamaktadır. Buna örnek olarak, ABD Adalet Bakanlığı ile Federal Ticaret Komisyonu’nun ortak rehberi, Japonya Adil Ticaret Komisyonu’nun...
Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün (General Data Protection Regulation, “GDPR”) 8. bölümü, ilgili kişilerin GDPR kapsamındaki haklarının ihlal edilmesi durumunda başvurabilecekleri hukuki yolları düzenler. Bu kapsamda öncelikle her ilgili kişi; yerleşik oldukları, çalıştıkları veya ihlalin gerçekleştiği iddia edilen...
Birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısının şekillenmesinde kritik bir rol oynar. Bu tür işlemler, ürün ve hizmetlerin daha düşük fiyatlarla sunulabilmesi, yeni ürün ve teknolojilerin geliştirilmesi ve kalite artışı gibi olumlu sonuçlar doğurabilse de pazarın yoğunlaşmasına yol açarak etkin rekabetin...
Teknolojik gelişmeler ve beraberinde getirdiği teknolojik imkânlar, piyasa aktörlerinin rekabet edebilirliğine katkı sunmada şüphesiz önemli rol oynuyor. Bu anlamda teşebbüsler tarafından kamuya açık fiyatlarının takip edilmesi ve teşebbüsün kendi fiyatlandırmalarına optimize edilmesini sağlayan fiyatlandırma...
15 Şubat 2009 tarihli ve 27142 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik (“Eski Ceza Yönetmeliği”) yürürlükten kaldırıldı. Rekabet Kurulu’nun...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), son yıllarda perakende sektöründeki teşebbüslerin faaliyetlerini dikkatle takip ediyor. Perakende sektöründeki yatay ihlaller, Kurul’un rekor idari para cezaları ile birlikte kamuoyunda oldukça ses getirdi. Yeniden satış fiyatının belirlenmesi (“YSFB”) ile bölge ve müşteri kısıtlamaları gibi dikey...
Yakın dönem itibarıyla birçok otomobil üreticisi, karbon emisyonlarını azaltma hedeflerini duyurmuş, pek çok marka, üretim süreçlerinden araçların kullanım ömrüne kadar sıfır karbon hedefleri belirlemiştir. Elektrikli araçların, fosil yakıtlı otomobillere kıyasla üretim aşamasında çok daha fazla karbon ayak izi ortaya...
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 15. maddesi uyarınca Rekabet Kurulu (“Kurul”), kendisine verilen görevleri yerine getirirken gerekli gördüğü hallerde, teşebbüslerde yerinde inceleme gerçekleştirebilir. Yerinde inceleme esnasında Kurul, teşebbüslerin fiziki ve elektronik...
İşgücü piyasalarındaki teşebbüsler arası anlaşma ve bilgi değişimleri son dönemde Rekabet Kurumu (“Kurum”) tarafından açılan çeşitli önaraştırma ve soruşturmalarda incelenmekteydi. Bazı teşebbüslerin idari para cezalarına muhatap olduğu bu soruşturmalar sonrasında ise, konuya ilişkin bir Kılavuz...
Ekol Lojistik A.Ş.’nin (Ekol) kara yolu ile uluslararası taşımacılık faaliyetlerini kapsayan iş kolunun, DFDS A/S (DFDS) tarafından devralınması işlemine Rekabet Kurulu (Kurul) tarafından izin verilen karar, rekabet hukuku gündeminde son dönemde en çok dikkat çeken işlemlerden biri olarak öne çıkmıştır...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), teşebbüslerden bilgi talep etmek konusunda geniş yetkilere sahiptir. Kurul’un bilgi isteme yetkisinin dayanağı 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 14. maddesidir. İlgili hüküm uyarınca Kurul, 4054 sayılı Kanun’un kendisine verdiği görevleri yerine...
Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş.’nin (Doğuş) yetkili satıcı ve bayilerine, satış ve satış sonrası hizmetlerde istihdam edilen personele uygulanmak üzere baz ücret tavsiye edilmesi uygulamasına muafiyet verilmesi için Rekabet Kurumu’na başvuruda bulunulmuştu...
Instagram’a, 02.08.2024 tarihinden itibaren Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından re’sen erişim engeli getirildi. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Yasası’nın 8. Maddesi uyarınca BTK’nın re’sen erişimin...
Bilindiği üzere, işveren teşebbüsler arasında çalışanlarına yönelik olarak yapılan ücret belirleme ve çalışan ayartmama anlaşmaları ile rekabete duyarlı bilgi paylaşımları, Rekabet Kurumu da ("Rekabet Kurumu") dâhil olmak üzere, tüm dünyada rekabet otoritelerinin incelemesi altındadır...
Otomotiv sektörü, dünyanın en büyük yatırımlarının yapıldığı sektörler arasında yer alır. Rekabet Kurulu’nun da (“Kurul”) yıllar içerisinde otomotiv sektörü ile yakından ilgilendiği, bu alanda çeşitli incelemeler ve çalışmalar yürüttüğü gözlenir...
Dijital platformların veri toplama ve işleme faaliyetleri kaynaklı rekabet endişelerine yönelik rekabet otoriteleri tarafından yürütülen incelemeler ve sonucunda uygulanan ağır yaptırımlar yoluna hız kesmeden devam ediyor...
Türkiye'deki startup ekosistemi son yıllarda önemli bir büyüme göstermektedir. 2023'ün son çeyreğinde 81 girişim, toplamda yaklaşık 60 milyon dolar yatırım aldı. 2022-2023 üçüncü çeyrek dönemleri karşılaştırıldığında ise yatırım sayıları benzer seviyelerde kalsa da yatırım miktarları düşüş gösterdi...
Topla-dağıt (hub and spoke) karteli, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“4054 sayılı Kanun”) kapsamında açıkça tanımlanmayan ve düzenlenmeyen bir ihlal türüdür. Topla-dağıt kartelinin unsurları bakımından yabancı rekabet otoritelerinin, özellikle Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasalar...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), Sunny Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“Sunny”) hakkında verdiği kararla yeniden satış fiyatının tespitine yönelik kararlar dizisine bir yenisini daha ekledi. Kurul kararda Sunny’nin sağlayıcısı olduğu tüketici elektroniği ve küçük ev aletlerine yönelik yeniden satıcıların satış fiyatlarına müdahale...
Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) son dönemlerde hızlı tüketim malları, işgücü ve emek piyasası, ilaç ve çimento gibi son derece çeşitli sektörleri mercek altına aldığı görülmektedir. Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) Ekim ayında yayınlanan gerekçeli kararları incelendiğinde ise kozmetik sektöründe de yeniden satış...
Jules Verne, “Yeryüzünde her şeyin ömrü sınırlıdır, ilelebet var olacak bir şey insan elinden çıkamaz” der. Belki de değişim hepimizin hayatında değişmeyen tek kavram. İnsanlık iki büyük dünya savaşına ve sayısız kriz dönemine rağmen son yüzyılda büyük bir değişim ve dönüşüm içinde. Artık daha hızlı arabalar ve...
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (“FIFA”) 16 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında, FIFA Konseyi tarafından FIFA Futbol Menajerliği Talimatı (“Talimat”) onaylanmıştır. Bu Talimat’ta futbol menajerlerinin hak kazandıkları ücrete üst sınır getirilmesi, lisans koşullarına sınav zorunluluğunun...
Yeniden satış fiyatının belirlenmesi ihlali, son zamanlarda revize edilen AB Dikey Grup Muafiyet Yönetmeliği (VBER) kapsamında hala açık ve ağır (hardcore) bir kısıtlama olarak kabul edilmekte olup, bu da söz konusu ihlal türünün diğer bazı dikey anlaşma türlerinin aksine TFEU (Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Anlaşma)...
Rekabet hukukunda, özellikle birleşme ve devralma işlemleri bakımından teşebbüs kavramının doğru şekilde belirlenmesi son derece önemlidir. Ekonomik bütünlük kavramı, teşebbüslerin hangi ekonomik birimleri kapsadığını ortaya koyma amacı taşır. Ekonomik bütünlük ve aile bağları arasındaki ilişki ise özellikle...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde incelemenin engellenmesi nedeniyle sıklıkla idari para cezası verdiği, yerinde incelemelere ilişkin hem Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) hem de teşebbüslerin hukuki ve teknik tedbirler aldığı bugünlerde çarpıcı bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi...
Bilişim teknolojilerinin günümüzde hızla gelişmesi ve internet kullanımının giderek artması sonucu ürün ve hizmetlerin tanıtımı ve tüketiciyle buluşmasında çevrimiçi reklamcılık önemli bir kaynak haline gelmiştir. Kullanıcı geçmişi, beğenileri gibi kullanıcıların internet üzerinde bıraktığı dijital ayak izleri aracılığıyla...
Seçici dağıtım sistemleri, sağlayıcıların anlaşma konusu malları veya hizmetleri sadece belirlenmiş kriterlere dayanarak seçtiği dağıtıcılara doğrudan veya dolaylı olarak satmayı taahhüt ettiği, bu dağıtıcıların da söz konusu malları veya hizmetleri yetkilendirilmemiş dağıtıcılara satmamayı...
Hiç şüphesiz COVID 19 pandemisinden beri Rekabet Kurumu’nun en yoğun çalıştığı sektörlerin başında hızlı tüketim malları geliyor. Bu dönemin en önemli gelişmelerinden biri perakendeciler hakkında başlayan soruşturmaların habercisi olan Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği (“HTM”) konusunda başlayan...
Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM” veya “Mahkeme”) 2020/67 E. 2022/139 K. sayılı 09.11.2022 tarihli kararında (“Karar”) ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“7246 sayılı Kanun”) bazı maddelerinin iptal edilmesi talep edilmiştir. Bu maddeler, 4054 sayılı...
Türk rekabet hukukunda, belirli birleşme ve devralma işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması zorunludur. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 7. maddesi uyarınca Kurul, izne tabi birleşme ve devralma işlemlerini belirleme...
Rekabet Kurulu (Kurul) geçtiğimiz yıllarda banka ve finansal kuruluşlar hakkında yürüttüğü bir önaraştırma kapsamında, kendilerinden talep edilen bilgileri zamanında veya hiç sağlamadıkları gerekçesiyle bazı bankalar hakkında idari para cezası uygulanmasına karar vermişti. Kurul tarafından idari para cezasına...
Dünyaca ünlü bir ticaret şirketi olan Amazon, dünyanın en büyük çevrimiçi alışveriş platformunu işletir. Amazon, arka planda ticari kararları çoğunlukla ilgili pazar verilerinden beslenen otomatik sistemler tarafından yönlendirilen veri odaklı bir şirkettir. Bununla birlikte, Amazon’un bir platform olarak ikili bir rolü...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde inceleme yetkisi, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) ihlal edilip edilmediğinin ortaya çıkarılmasında kullanılan en önemli araçların başında gelir. Bu yetkinin etkin bir şekilde kullanılması, incelemelerden verimli sonuçlar elde edilebilmesi...
Harese, ilginç bir Arapça kelime. Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır. Deve dikeni büyük bir hırsla yer. Öyle ki yedikçe ağzı kanar, ama yemeyi bırakmaz. Dikenin tadına, kendi kanının tuzlu tadı karışır. Bu karışık tat onu adeta çılgına çevirir. Kanadıkça yer. Sonunda kan kaybından...
Türkiye’nin önde gelen televizyon içerik sağlayıcısı Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. (“Digiturk”), sıklıkla Rekabet Kurumuna (“Kurum”) yapılan şikayetlere konu olur ve incelendiğinde Rekabet Kurulunun (“Kurul”) neredeyse her yıl Digiturk hakkında karar aldığı görülür. Söz konusu kararlara...
Fransız Rekabet Otoritesi (Autorité de la Concurrence), çevrimiçi reklamcılık sektörüne ilişkin olarak Criteo SA’nın (“Criteo”) şikayeti üzerine başlatılan rekabet hukuku incelemesi çerçevesinde, Fransa pazarındaki rekabetçi endişeleri ortadan kaldırmak amacıyla Meta Platforms Inc., Meta Platforms Ireland Ltd...
Yerinde İncelemelerde Dijital Verilerin İncelenmesine İlişkin Kılavuz (“Kılavuz”) ile Rekabet Kurulu’na (“Kurul”) tanınan teşebbüse ait dijital ortamlarda inceleme yetkisinin kapsamı genişletilirken, günümüzde teşebbüs çalışanları tarafından dijital verilerin silinmesi gerekçesiyle teşebbüse...
Türk rekabet hukuku bakımından görece yeni bir ihlal türü olan hub and spoke karteli, bir pazarda yatay düzeydeki faaliyetleri ile tedarikçi veya perakendeci seviyesinde rakip olan iki bağımsız teşebbüsün, üretim veya dağıtım zincirinin farklı bir seviyesinde faaliyet gösteren bir başka teşebbüs aracılığıyla...
Uzlaşma mekanizması, Türk rekabet hukuku uygulamasına henüz yeni girmiştir. İlgili mekanizma 16.06.2020 tarihinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) yapılan değişiklikle yürürlüğe konmuş olup, yalnızca iki yıldan az bir süredir uygulamadadır...
E-pazaryeri platformları, ekonomiden aldıkları pay ve büyüme hızlarındaki artış nedeniyle dünya üzerindeki birçok rekabet otoritesinin olduğu gibi Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) da merceği altındadır. Kurum’un e-pazaryeri platformları hakkındaki inceleme sürecinin ilk adımı...
4 Mart 2022 tarihli ve 31768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”) ile Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması gereken işlemlere ilişkin...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“BSH”) tarafından yetkili bayilerinin çevrimiçi pazaryerleri üzerinden satış yapmasının yasaklanması uygulamasına menfi tespit veya muafiyet tanınması talebini değerlendirdiği gerekçeli kararı yayınlandı...
Bir Mezopotamya efsanesi olan Şahmaran’ın Tarsus’ta geçtiği varsayılır. Efsaneye göre yılanların şahı, ölümsüz ve bilge “Şahmaran”dır. Şahmaran, yılanları ile birlikte mağarasında yaşayan güzel bir kadın olarak anlatılır. Yerin yedi kat altında yaşar, gövdesi yılan, başı...
COVID-19 salgını sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile üretici ve toptancı seviyesindeki tedarikçi teşebbüslerin fiyatlama davranışlarındaki rekabetçi endişeler nedeniyle Rekabet Kurumu...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) son dönemde yayınlanan kararlarına bakıldığında, yerinde incelemenin engellenmesi veya zorlaştırılmasına ilişkin verilen kararların sayısında geçmişe kıyasla önemli bir artış olduğu gözlemlenir. Bu durum, Kurul kararlarına da yansıdığı üzere...
Avrupa Komisyonu, 2019 yılından bu yana Credit Suisse, UBS, Barclays, RBS ve HSBC’nin döviz spot ticaret (spot trading - Forex) piyasasındaki danışıklı davranışlarını soruşturuyordu. Komisyon, 02.12.2021 tarihli son basın açıklaması ile soruşturmanın sonuçlandığını duyurdu...
Son yıllarda rekabet hukuku alanındaki değişim tam anlamıyla baş döndürücü. Özellikle dijitalleşme rekabet hukuku kurallarının adeta yeniden yazılmasını gerektiriyor. Rekabet hukuku e-ticaret ve dijital platformlar konusundaki tüm arayışların merkezinde...
Rekabet Hukukunda İhtiyati Tedbir: Türk Rekabet Kurulu’nun Perakendeciler, WhatsApp ve Trendyol Kararları