Rekabet Kurulundan Digiturk’e Ceza
Giriş
Türkiye’nin önde gelen televizyon içerik sağlayıcısı Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. (“Digiturk”), sıklıkla Rekabet Kurumuna (“Kurum”) yapılan şikayetlere konu olur ve incelendiğinde Rekabet Kurulunun (“Kurul”) neredeyse her yıl Digiturk hakkında karar aldığı görülür. Söz konusu kararlara konu iddialar, çoğunlukla Süper Lig yayın haklarını münhasır olarak elinde bulunduran Digiturk’ün bundan doğan hâkim durumunu kötüye kullandığı, aşırı fiyat uyguladığı ve bayileri/müşterileri arasında ayrımcılık yaptığına ilişkindir. Bununla beraber, Digiturk’ün geçmişte taraf olduğu Kurul kararlarında herhangi bir ihlal tespiti yer almadığını ve şirketin yaptırımla karşılaşmadığını söylemek mümkündür.
Öte yandan, yakın tarihte yayımlanan güncel kararı ile[1] Kurul, Digiturk’ün 2018-2020 yılları arasında geçerli sözleşmeleri ve uygulamaları ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 4. maddesini ihlal ettiğini tespit ederek teşebbüse idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir. İşbu yazıda Kurul’un söz konusu kararı ele alınacaktır.
Soruşturma Konusu ve İddialar
Digiturk[2], farklı kaynaklardan sağlanan içerik ve kanalları bir araya getirerek, farklı tüketici segmentlerinin ihtiyaçlarına göre paketler oluşturup fiyatlayan ve üyelikleri farklı paketler halinde satan bir içerik yayıncısıdır. Digiturk, üyelik paketlerini uydu yayıncılığı, IPTV (internet tabanlı yayıncılık) üzerinden ve açık internet üzerinden abonelerine ulaştırmaktadır. Oluşturulan paketler bireysel kullanıcılara, toplu gösterim yapan ticarethanelere (restoran, kahvehane, otel, lojman, toplu taşım araçları ve benzeri) farklı fiyat ve paket stratejileri ile sunulmaktadır.
Açık internet üzerinden ödemeli içerik hizmeti sunan Netflix, Exxen, Disney+, Amazon Prime Video, BluTV, Turkcell TV+, Tivibu Go ve benzeri teşebbüslerin, medya sektöründe önem kazandığı bu dönemde Digiturk’ün elindeki en önemli varlıklardan biri, yukarıda da belirtildiği gibi Spor Toto Süper Lig üzerinde sahip olduğu münhasır yayın haklarıdır. Türkiye’de son derece yüksek talep çeken bu içeriğin hakları, düzenlenen ihale sonucunda verildiğinden Digiturk dışında alternatif bir yayın imkânı da bulunmamaktadır.
2018 ve 2019 yılında gelen şikayetler sonucunda Kurul, Digiturk ve 48 bayisi hakkında soruşturma açmıştır. Soruşturmaya esas olan şikayetler:
- Süper Lig maçlarını yayınlamak için Digiturk ve bayilerinden hizmet almak isteyen restoran ve kıraathaneler bakımından Digiturk’ün enflasyon oranı ve ülke ekonomisinin gidişatıyla bağdaşmayacak derecede yüksek fiyat artışları yaptığı, Digiturk’ün alternatifi olmadığı için de bu fiyat artışlarının kabul edilme mecburiyeti bulunduğu,
- Digiturk ve bayilerinin farklı yayın noktalarına farklı fiyatlar sunduğu, ayrımcılığa uğrayarak fazla ücret ödeyen noktaların müşteri kaybettiği,
- Digiturk’ün yalnızca yayın noktasının bulunduğu bölgedeki bayilerle abonelik sözleşmesi imzalamasının mümkün olduğu, bölge dışından diğer bayilerden hizmet alınmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla Digiturk’ün bölgelere münhasır bayi tahsis ederek pazarı yönettiği, biçiminde özetlenebilir.
Kurul’un Tespitleri
Rekabet hukuku perspektifinden, şikayetçilerin yukarıda ifade edilen iddialarını şu şekilde kategorilere ayırmak mümkündür:
- Digiturk’ün 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi çerçevesinde, hâkim durumunu, eşit durumdaki alıcılara eşit hak ve yükümlülükler ileri sürerek ayrımcılık yapmak ve aşırı / çifte tekelci fiyat uygulamak yoluyla kötüye kullandığı,
- Digiturk’ün 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini, caydırıcı iskontolar yoluyla bayilerinin yeniden satış fiyatına müdahale etmek suretiyle ve bayilerinin münhasır bölgeleri dışına aktif ve pasif satışlarını sınırlandırarak ihlal ettiği.
Bu kapsamda, kararda öncelikle ilgili pazar tanımlanarak Digiturk’ün bu pazarda hâkim durumda olup olmadığı tespit edilmiştir. Ardından da ihlal iddialarının her birine ilişkin bulgular irdelenmiştir.
İlgili Pazar ve Hâkim Durum Tespiti
Yukarıda da belirtildiği gibi Digiturk, soruşturmaya konu olan yıllarda Spor Toto Süper Lig ve Spor Toto 1. Lig’in yanı sıra UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi dâhil olmak üzere 14 futbol organizasyonu ile bir basketbol ve beş tenis organizasyonunun münhasır yayın haklarını elinde bulundurmuştur. Öte yandan Türkiye’de Süper Lig ve Birinci Lig’in dışındaki yayınları takip etmek üzere ticari/sosyal mekanlara giden izleyici sayısının marjinal düzeyde olduğu çıkarımı yapılmıştır. Dolayısıyla ilgili ürün pazarı, ‘Türkiye Süper Ligi ve Birinci Lig müsabakalarının ödemeli televizyon yayıncılığı’ pazarı olarak tanımlanmıştır. İlgili coğrafi pazar ise Türkiye olarak belirlense de, Digiturk’ün soruşturmaya taraf edilen 48 bayisinin faaliyet gösterdikleri bölgede münhasır olarak çalıştıkları vurgulanmıştır.
Bu çerçevede, Türkiye Süper Ligi ve 1. Liginin canlı yayın hakları Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) açtığı ihale neticesinde 2017-2018 sezonundan itibaren beş yıllığına münhasır olarak Digiturk tarafından satın alındığı ve Digiturk’ün kamuya açık ticari/sosyal işletmede maç yayını yapan ticari üyelere ve bireysel (hane halkı) üyelere münhasır olarak sahip olduğu maç yayınlarını paketler halinde sattığı gözetilerek, yasal tekel konumundaki Digiturk’ün ilgili pazarda hâkim durumda olduğu sonucuna varılmıştır.
Sömürücü Fiyatlandırma ve Ayrımcılık İddiaları
Kurul, hâkim durum tespitine bağlı olarak hâkim durumda bulunan Digiturk ve bayilerinin, yayın hizmetini aşırı ve/veya çifte tekelci fiyatlama yaparak satıp satmadığını incelemiştir. Kurul, Digiturk’ün fiyatlarının aşırı olup olmadığını ele alırken Digiturk’ün Türkiye Futbol Federasyonu ile arasındaki yayın hakları ihalesi şartnamesinin koşullarına atıf yaparak Digiturk’ün soruşturma döneminde zarar ettiğini vurgulamış, fiyat artışlarının ise fahiş olmadığını belirtmiştir. Digiturk bayilerinin de farklı müşteri kategorilerine 800’den fazla farklı fiyat uyguladığı gözlenmiş, bunların kâr marjının da aşırı olmadığına kanaat getirilmiştir. Bu çerçevede, Digiturk ve bayilerinin sömürücü bir fiyatlandırma davranışı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Ayrımcılık iddiaları bakımından da, Digiturk bayilerinin eşit konumdaki müşterilere farklı fiyatlar uygulayıp uygulamadığı incelenmiş ve esas itibarıyla aynı müşteri kategorisindeki müşterilere çoğu zaman %10-20 dolaylarında farklı fiyatlar uygulandığına rastlanmıştır. Ancak söz konusu farkların, ödeme biçimi, müşterilerin ticari kredibilitesi gibi ölçütlerle açıklanabildiği sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla Digiturk ve bayilerinin eşit koşuldaki alıcılar arasında ayrımcılık da yapmadığı ve neticede hâkim durumunu kötüye kullanmadığı tespit edilmiştir.
Yeniden Satış Fiyatının Tespiti İddiası
Digiturk’ün karşı karşıya kaldığı iddialar yalnızca 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi temelli iddialardan ibaret değildir. Digiturk’ün bayileri ile olan sözleşmelerinin rekabeti kısıtlayıcı nitelikte olup olmadığı da 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi bağlamında detaylı şekilde incelenmiştir.
İlk olarak, Digiturk’ün soruşturma döneminde bayilerinin yeniden satış fiyatına müdahale edip etmediği değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, Digiturk’ün 2017-2018 yılı için bayileri ile akdettiği Ticari Yetkili Satıcılık Sözleşmesindeki bir hüküm ile “adil fiyat garantisi” adı altında, bayilerin müşterilere satış yapacağı paket fiyatlarının Digiturk tarafından tek taraflı belirleneceği biçiminde bir yükümlülük getirilmiştir. Öte yandan ilgili hüküm 2018-2019 yılına ilişkin sözleşmede yer almamıştır. Önceki dönemde de bu hükmün fiili olarak uygulandığına ilişkin bir bulguya rastlanmamıştır.
Her ne kadar bayiler müşterilerine uyguladıkları fiyatları bir sisteme girerek Digiturk’ün onayını alsa da, bayilerin Digiturk onayı olmadan indirim yapabildiğinin altı çizilmiştir. Digiturk’ün bayilerine fiyat yönünde bir zorlama veya telkinde bulunduğunu gösteren bir iletişime rastlanmadığı ve ucuza satan bayilere kota konması gibi bir yaptırımın da mevcut olmadığı belirtilmiştir. Bu bilgiler ışığında Digiturk’ün bayilerinin yeniden satış fiyatına 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesine aykırı biçime müdahale etmediği sonucuna varılmıştır.
Bölgesel Münhasırlık ve Satış Yasağı
Digiturk ve bayilik sisteminin karşı karşıya kaldığı bir diğer iddia ise bölgesel münhasırlık ve satış yasağına yöneliktir. Digiturk’ün Türkiye’yi ticari bölgelere ayırdığı ve belirlediği ticari şartları sağlayan taraflara bu bölgeler için münhasır bayilik verdiği tespit edilmiştir. Bir diğer ifadeyle, her bir bölgede satışa yetkili tek bir bayi söz konusudur ve bölge içerisinde mukim müşterilerin Digiturk yayın paketlerini bu bayiden alması zorunlu kılınmıştır. Soruşturma sırasında Digiturk bayileri ile gerçekleştirilen görüşmeler ve iletilen bilgi talepleri neticesinde, yeni üyelik başvurularının bayiler tarafından sistem üzerinden Digiturk’e iletildiği ve bayinin bölgesi dışındaki müşterilerin o bayi aracılığıyla üyelik almalarına izin verilmediği, bölge dışından gelen müşterilere hiçbir şekilde satış yapılamadığı belirlenmiştir.
Dolayısıyla Digiturk, münhasır bayilerinin kendilerine tahsis edilen bölgelerin dışına aktif veya pasif satış yapmalarını kısıtlamaktadır. Digiturk’ün ve bayilerinin ilgili pazardaki paylarının, 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyet Tebliğ’inde öngörülen %40’lık eşiği aşması ve zaten pasif satış sınırlamalarının grup muafiyetinden yararlanamıyor oluşu nedeniyle söz konusu uygulama grup muafiyeti kapsamına girmemiştir.
İlgili uygulamanın 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi kapsamında bireysel muafiyetten yararlanıp yararlanamayacağı da kararda ele alınmıştır. Digiturk, bayilik sisteminin bu şekilde işlemesinin kaçak/korsan yayınları önleme, arızalara daha hızlı müdahale edebilme, maliyetlerde tasarruf sağlama gibi faydalara bağlamış, böylelikle söz konusu münhasır bölgelerin fayda sağladığını öne sürmüştür. Kurul, bu gerekçeleri makul görerek ilk muafiyet koşulu olan ‘hizmetin sunulmasında önemli yeni gelişme ve iyileşmeler sağlanması’ koşulunun karşılandığını tespit etmiştir. Bununla birlikte, her bir bölgede münhasır tek bir bayi olmasının tekele sebebiyet vererek tüketici tercih imkanını, farklı satıcılardan ürün/hizmet karşılaştırma olanağını ortadan kaldıracağı değerlendirilerek tüketicilerin Digiturk’ün bayilik sisteminden orantılı ölçüde fayda sağlamayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca Digiturk’ün münhasırlık uygulamasının “pazar içinde rekabet”ten ziyade “pazar için rekabet” gerçekleşmesine yol açtığı ve önemli bir giriş engeli yaratarak pazarın önemli bir bölümünde rekabeti ortadan kaldırdığı ve bunun hizmetin iyileşmesi bakımından elde edilen faydalı sonuçlar ile açıklanamayacağı değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, dört muafiyet şartından üçünü karşılamayan bölgesel münhasır bayilik sisteminin bireysel muafiyetten faydalanamayacağına kanaat getirilmiştir.
Bu kapsamda Digiturk’ün bayilerinin kendilerine münhasır tahsis edilen bölgeler dışında aktif ve pasif satış yapmalarını yasaklayarak 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiğine karar verilmiştir. Digiturk’e 7.068.133,04 TL idari para cezası uygulanmıştır. Ayrıca, Digiturk’ün sözleşmelerindeki pasif satış yasağını gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 1 ay içinde kaldırmasına ve yeni sözleşmelerinde pasif satışın yasak olmadığıyla ilgili açık bir hükme yer vermesine de karar verilmiştir.
Sonuç
Digiturk, ülkemizde Süper Lig yayın haklarını elinde bulundurması sebebiyle halkın çok yakından tanıdığı ve uygulamalarının sonuçları kamuoyuna doğrudan etki eden bir teşebbüstür. Digiturk’ün uygulamaları Kurul tarafından sıklıkla mercek altına alınmaktadır, fakat geçmişte hakkında bir ihlal bulgusuna rastlanmamıştır. İşbu yazıda incelenen karar ile Digiturk’ün çeşitli davranış ve uygulamalarının rekabet hukuku perspektifinden kapsamlı biçimde incelenmesi söz konusu olmuştur.
Digiturk’ün ve bayilerinin aşırı fiyat uygulamadığına karar verilmesi, tüketicilerin Süper Lig maçlarını izlerken ödedikleri abonelik ücretlerinde bir fahiş bir fiyat ödemediğini tescil etmiştir. Öte yandan Digiturk’ün bölgesel münhasır bayilerinin, bölgeleri dışına pasif satışlarını sınırlandırmasının ihlal olarak nitelendirilmesi ve bu uygulamaya son verilmesi neticesinde artık üye olmak isteyen izleyiciler bölgeleri dışında yer alan bayilerle irtibata geçerek daha uygun fiyat elde etme çabasına girişebileceklerdir. Böylelikle marka içi rekabetin ve tüketici tercihlerinin artması söz konusu olması beklenebilecektir.
- Rekabet Kurulunun 13.01.2022 tarihli ve 22-03/48-19 sayılı Digiturk kararı.
- 2000 yılından bu yana hizmet gösteren Digiturk, 2016 yılının Ağustos ayında Katar merkezli BeIN Medya Group tarafından devralınmış ve hizmetlerini “Bein” ve “Bein Connect” markası altında sunmaya başlamıştır.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Son yıllarda rekabet hukukunun küresel çapta en gözde terimlerinin başında gelen çalışan ayartmama anlaşmaları, Rekabet Terimleri Sözlüğü’nde “bir teşebbüsün bir başka teşebbüsün çalışanlarına iş teklif etmemesine veya bu çalışanları işe almamasına ilişkin olarak doğrudan veya dolaylı şekilde yapılan...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), teşebbüslerden bilgi talep etme konusunda geniş yetkilere sahiptir. Bu yetkinin hukuki dayanağını 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 14. maddesi oluşturur. Anılan hüküm uyarınca Kurul, kanunla kendisine verilen görevleri yerine getirirken gerekli...
Dünyadaki rekabet otoriteleri, son yıllarda işgücü piyasasındaki rekabet ihlallerine giderek daha fazla odaklanmakta; bu kapsamda yeni düzenlemeler ve rehberler yayımlamaktadır. Buna örnek olarak, ABD Adalet Bakanlığı ile Federal Ticaret Komisyonu’nun ortak rehberi, Japonya Adil Ticaret Komisyonu’nun...
Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün (General Data Protection Regulation, “GDPR”) 8. bölümü, ilgili kişilerin GDPR kapsamındaki haklarının ihlal edilmesi durumunda başvurabilecekleri hukuki yolları düzenler. Bu kapsamda öncelikle her ilgili kişi; yerleşik oldukları, çalıştıkları veya ihlalin gerçekleştiği iddia edilen...
Birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısının şekillenmesinde kritik bir rol oynar. Bu tür işlemler, ürün ve hizmetlerin daha düşük fiyatlarla sunulabilmesi, yeni ürün ve teknolojilerin geliştirilmesi ve kalite artışı gibi olumlu sonuçlar doğurabilse de pazarın yoğunlaşmasına yol açarak etkin rekabetin...
Teknolojik gelişmeler ve beraberinde getirdiği teknolojik imkânlar, piyasa aktörlerinin rekabet edebilirliğine katkı sunmada şüphesiz önemli rol oynuyor. Bu anlamda teşebbüsler tarafından kamuya açık fiyatlarının takip edilmesi ve teşebbüsün kendi fiyatlandırmalarına optimize edilmesini sağlayan fiyatlandırma...
15 Şubat 2009 tarihli ve 27142 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik (“Eski Ceza Yönetmeliği”) yürürlükten kaldırıldı. Rekabet Kurulu’nun...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), son yıllarda perakende sektöründeki teşebbüslerin faaliyetlerini dikkatle takip ediyor. Perakende sektöründeki yatay ihlaller, Kurul’un rekor idari para cezaları ile birlikte kamuoyunda oldukça ses getirdi. Yeniden satış fiyatının belirlenmesi (“YSFB”) ile bölge ve müşteri kısıtlamaları gibi dikey...
Yakın dönem itibarıyla birçok otomobil üreticisi, karbon emisyonlarını azaltma hedeflerini duyurmuş, pek çok marka, üretim süreçlerinden araçların kullanım ömrüne kadar sıfır karbon hedefleri belirlemiştir. Elektrikli araçların, fosil yakıtlı otomobillere kıyasla üretim aşamasında çok daha fazla karbon ayak izi ortaya...
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 15. maddesi uyarınca Rekabet Kurulu (“Kurul”), kendisine verilen görevleri yerine getirirken gerekli gördüğü hallerde, teşebbüslerde yerinde inceleme gerçekleştirebilir. Yerinde inceleme esnasında Kurul, teşebbüslerin fiziki ve elektronik...
İşgücü piyasalarındaki teşebbüsler arası anlaşma ve bilgi değişimleri son dönemde Rekabet Kurumu (“Kurum”) tarafından açılan çeşitli önaraştırma ve soruşturmalarda incelenmekteydi. Bazı teşebbüslerin idari para cezalarına muhatap olduğu bu soruşturmalar sonrasında ise, konuya ilişkin bir Kılavuz...
Ekol Lojistik A.Ş.’nin (Ekol) kara yolu ile uluslararası taşımacılık faaliyetlerini kapsayan iş kolunun, DFDS A/S (DFDS) tarafından devralınması işlemine Rekabet Kurulu (Kurul) tarafından izin verilen karar, rekabet hukuku gündeminde son dönemde en çok dikkat çeken işlemlerden biri olarak öne çıkmıştır...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), teşebbüslerden bilgi talep etmek konusunda geniş yetkilere sahiptir. Kurul’un bilgi isteme yetkisinin dayanağı 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 14. maddesidir. İlgili hüküm uyarınca Kurul, 4054 sayılı Kanun’un kendisine verdiği görevleri yerine...
Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş.’nin (Doğuş) yetkili satıcı ve bayilerine, satış ve satış sonrası hizmetlerde istihdam edilen personele uygulanmak üzere baz ücret tavsiye edilmesi uygulamasına muafiyet verilmesi için Rekabet Kurumu’na başvuruda bulunulmuştu...
Instagram’a, 02.08.2024 tarihinden itibaren Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından re’sen erişim engeli getirildi. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Yasası’nın 8. Maddesi uyarınca BTK’nın re’sen erişimin...
Bilindiği üzere, işveren teşebbüsler arasında çalışanlarına yönelik olarak yapılan ücret belirleme ve çalışan ayartmama anlaşmaları ile rekabete duyarlı bilgi paylaşımları, Rekabet Kurumu da ("Rekabet Kurumu") dâhil olmak üzere, tüm dünyada rekabet otoritelerinin incelemesi altındadır...
Otomotiv sektörü, dünyanın en büyük yatırımlarının yapıldığı sektörler arasında yer alır. Rekabet Kurulu’nun da (“Kurul”) yıllar içerisinde otomotiv sektörü ile yakından ilgilendiği, bu alanda çeşitli incelemeler ve çalışmalar yürüttüğü gözlenir...
Dijital platformların veri toplama ve işleme faaliyetleri kaynaklı rekabet endişelerine yönelik rekabet otoriteleri tarafından yürütülen incelemeler ve sonucunda uygulanan ağır yaptırımlar yoluna hız kesmeden devam ediyor...
Türkiye'deki startup ekosistemi son yıllarda önemli bir büyüme göstermektedir. 2023'ün son çeyreğinde 81 girişim, toplamda yaklaşık 60 milyon dolar yatırım aldı. 2022-2023 üçüncü çeyrek dönemleri karşılaştırıldığında ise yatırım sayıları benzer seviyelerde kalsa da yatırım miktarları düşüş gösterdi...
Topla-dağıt (hub and spoke) karteli, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“4054 sayılı Kanun”) kapsamında açıkça tanımlanmayan ve düzenlenmeyen bir ihlal türüdür. Topla-dağıt kartelinin unsurları bakımından yabancı rekabet otoritelerinin, özellikle Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasalar...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), Sunny Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“Sunny”) hakkında verdiği kararla yeniden satış fiyatının tespitine yönelik kararlar dizisine bir yenisini daha ekledi. Kurul kararda Sunny’nin sağlayıcısı olduğu tüketici elektroniği ve küçük ev aletlerine yönelik yeniden satıcıların satış fiyatlarına müdahale...
Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) son dönemlerde hızlı tüketim malları, işgücü ve emek piyasası, ilaç ve çimento gibi son derece çeşitli sektörleri mercek altına aldığı görülmektedir. Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) Ekim ayında yayınlanan gerekçeli kararları incelendiğinde ise kozmetik sektöründe de yeniden satış...
Jules Verne, “Yeryüzünde her şeyin ömrü sınırlıdır, ilelebet var olacak bir şey insan elinden çıkamaz” der. Belki de değişim hepimizin hayatında değişmeyen tek kavram. İnsanlık iki büyük dünya savaşına ve sayısız kriz dönemine rağmen son yüzyılda büyük bir değişim ve dönüşüm içinde. Artık daha hızlı arabalar ve...
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (“FIFA”) 16 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında, FIFA Konseyi tarafından FIFA Futbol Menajerliği Talimatı (“Talimat”) onaylanmıştır. Bu Talimat’ta futbol menajerlerinin hak kazandıkları ücrete üst sınır getirilmesi, lisans koşullarına sınav zorunluluğunun...
Yeniden satış fiyatının belirlenmesi ihlali, son zamanlarda revize edilen AB Dikey Grup Muafiyet Yönetmeliği (VBER) kapsamında hala açık ve ağır (hardcore) bir kısıtlama olarak kabul edilmekte olup, bu da söz konusu ihlal türünün diğer bazı dikey anlaşma türlerinin aksine TFEU (Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Anlaşma)...
Rekabet hukukunda, özellikle birleşme ve devralma işlemleri bakımından teşebbüs kavramının doğru şekilde belirlenmesi son derece önemlidir. Ekonomik bütünlük kavramı, teşebbüslerin hangi ekonomik birimleri kapsadığını ortaya koyma amacı taşır. Ekonomik bütünlük ve aile bağları arasındaki ilişki ise özellikle...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde incelemenin engellenmesi nedeniyle sıklıkla idari para cezası verdiği, yerinde incelemelere ilişkin hem Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) hem de teşebbüslerin hukuki ve teknik tedbirler aldığı bugünlerde çarpıcı bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi...
Bilişim teknolojilerinin günümüzde hızla gelişmesi ve internet kullanımının giderek artması sonucu ürün ve hizmetlerin tanıtımı ve tüketiciyle buluşmasında çevrimiçi reklamcılık önemli bir kaynak haline gelmiştir. Kullanıcı geçmişi, beğenileri gibi kullanıcıların internet üzerinde bıraktığı dijital ayak izleri aracılığıyla...
Seçici dağıtım sistemleri, sağlayıcıların anlaşma konusu malları veya hizmetleri sadece belirlenmiş kriterlere dayanarak seçtiği dağıtıcılara doğrudan veya dolaylı olarak satmayı taahhüt ettiği, bu dağıtıcıların da söz konusu malları veya hizmetleri yetkilendirilmemiş dağıtıcılara satmamayı...
Hiç şüphesiz COVID 19 pandemisinden beri Rekabet Kurumu’nun en yoğun çalıştığı sektörlerin başında hızlı tüketim malları geliyor. Bu dönemin en önemli gelişmelerinden biri perakendeciler hakkında başlayan soruşturmaların habercisi olan Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği (“HTM”) konusunda başlayan...
Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM” veya “Mahkeme”) 2020/67 E. 2022/139 K. sayılı 09.11.2022 tarihli kararında (“Karar”) ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“7246 sayılı Kanun”) bazı maddelerinin iptal edilmesi talep edilmiştir. Bu maddeler, 4054 sayılı...
Türk rekabet hukukunda, belirli birleşme ve devralma işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması zorunludur. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 7. maddesi uyarınca Kurul, izne tabi birleşme ve devralma işlemlerini belirleme...
Rekabet Kurulu (Kurul) geçtiğimiz yıllarda banka ve finansal kuruluşlar hakkında yürüttüğü bir önaraştırma kapsamında, kendilerinden talep edilen bilgileri zamanında veya hiç sağlamadıkları gerekçesiyle bazı bankalar hakkında idari para cezası uygulanmasına karar vermişti. Kurul tarafından idari para cezasına...
Dünyaca ünlü bir ticaret şirketi olan Amazon, dünyanın en büyük çevrimiçi alışveriş platformunu işletir. Amazon, arka planda ticari kararları çoğunlukla ilgili pazar verilerinden beslenen otomatik sistemler tarafından yönlendirilen veri odaklı bir şirkettir. Bununla birlikte, Amazon’un bir platform olarak ikili bir rolü...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde inceleme yetkisi, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) ihlal edilip edilmediğinin ortaya çıkarılmasında kullanılan en önemli araçların başında gelir. Bu yetkinin etkin bir şekilde kullanılması, incelemelerden verimli sonuçlar elde edilebilmesi...
Harese, ilginç bir Arapça kelime. Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır. Deve dikeni büyük bir hırsla yer. Öyle ki yedikçe ağzı kanar, ama yemeyi bırakmaz. Dikenin tadına, kendi kanının tuzlu tadı karışır. Bu karışık tat onu adeta çılgına çevirir. Kanadıkça yer. Sonunda kan kaybından...
Fransız Rekabet Otoritesi (Autorité de la Concurrence), çevrimiçi reklamcılık sektörüne ilişkin olarak Criteo SA’nın (“Criteo”) şikayeti üzerine başlatılan rekabet hukuku incelemesi çerçevesinde, Fransa pazarındaki rekabetçi endişeleri ortadan kaldırmak amacıyla Meta Platforms Inc., Meta Platforms Ireland Ltd...
Yerinde İncelemelerde Dijital Verilerin İncelenmesine İlişkin Kılavuz (“Kılavuz”) ile Rekabet Kurulu’na (“Kurul”) tanınan teşebbüse ait dijital ortamlarda inceleme yetkisinin kapsamı genişletilirken, günümüzde teşebbüs çalışanları tarafından dijital verilerin silinmesi gerekçesiyle teşebbüse...
Türk rekabet hukuku bakımından görece yeni bir ihlal türü olan hub and spoke karteli, bir pazarda yatay düzeydeki faaliyetleri ile tedarikçi veya perakendeci seviyesinde rakip olan iki bağımsız teşebbüsün, üretim veya dağıtım zincirinin farklı bir seviyesinde faaliyet gösteren bir başka teşebbüs aracılığıyla...
Uzlaşma mekanizması, Türk rekabet hukuku uygulamasına henüz yeni girmiştir. İlgili mekanizma 16.06.2020 tarihinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) yapılan değişiklikle yürürlüğe konmuş olup, yalnızca iki yıldan az bir süredir uygulamadadır...
E-pazaryeri platformları, ekonomiden aldıkları pay ve büyüme hızlarındaki artış nedeniyle dünya üzerindeki birçok rekabet otoritesinin olduğu gibi Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) da merceği altındadır. Kurum’un e-pazaryeri platformları hakkındaki inceleme sürecinin ilk adımı...
4 Mart 2022 tarihli ve 31768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”) ile Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması gereken işlemlere ilişkin...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“BSH”) tarafından yetkili bayilerinin çevrimiçi pazaryerleri üzerinden satış yapmasının yasaklanması uygulamasına menfi tespit veya muafiyet tanınması talebini değerlendirdiği gerekçeli kararı yayınlandı...
Bir Mezopotamya efsanesi olan Şahmaran’ın Tarsus’ta geçtiği varsayılır. Efsaneye göre yılanların şahı, ölümsüz ve bilge “Şahmaran”dır. Şahmaran, yılanları ile birlikte mağarasında yaşayan güzel bir kadın olarak anlatılır. Yerin yedi kat altında yaşar, gövdesi yılan, başı...
COVID-19 salgını sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile üretici ve toptancı seviyesindeki tedarikçi teşebbüslerin fiyatlama davranışlarındaki rekabetçi endişeler nedeniyle Rekabet Kurumu...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) son dönemde yayınlanan kararlarına bakıldığında, yerinde incelemenin engellenmesi veya zorlaştırılmasına ilişkin verilen kararların sayısında geçmişe kıyasla önemli bir artış olduğu gözlemlenir. Bu durum, Kurul kararlarına da yansıdığı üzere...
Avrupa Komisyonu, 2019 yılından bu yana Credit Suisse, UBS, Barclays, RBS ve HSBC’nin döviz spot ticaret (spot trading - Forex) piyasasındaki danışıklı davranışlarını soruşturuyordu. Komisyon, 02.12.2021 tarihli son basın açıklaması ile soruşturmanın sonuçlandığını duyurdu...
Son yıllarda rekabet hukuku alanındaki değişim tam anlamıyla baş döndürücü. Özellikle dijitalleşme rekabet hukuku kurallarının adeta yeniden yazılmasını gerektiriyor. Rekabet hukuku e-ticaret ve dijital platformlar konusundaki tüm arayışların merkezinde...
Rekabet Hukukunda İhtiyati Tedbir: Türk Rekabet Kurulu’nun Perakendeciler, WhatsApp ve Trendyol Kararları