Avrupa Komisyonu’ndan Bankalara Kartel Cezası
Giriş
Avrupa Komisyonu, 2019 yılından bu yana Credit Suisse,[1] UBS,[2] Barclays,[3] RBS[4] ve HSBC’nin[5] döviz spot ticaret (spot trading - Forex) piyasasındaki danışıklı davranışlarını soruşturuyordu[6]. Komisyon, 02.12.2021 tarihli son basın açıklaması ile soruşturmanın sonuçlandığını duyurdu.
Soruşturma sonucunda süreç boyunca uzlaşmaya karar veren üç bankaya (Barclays, RBS ve HSBC) toplam 261 milyon Euro; Credit Suisse’e ise uzlaşmaya varmadıkları için olağan prosedür uyarınca 83 milyon Euro para cezası verildi. UBS, pişmanlık başvurusunda bulunarak ihbarcı olarak hareket etti ve karteli ifşa etti, böylece para cezası almaktan kurtuldu.
Bu soruşturma, Komisyon tarafından 2013 yılından bu yana finans sektöründe yürütülen altıncı kartel soruşturmasıydı[7] ve Forex soruşturmaları zincirindeki son halkaydı. Dolayısıyla Komisyon’un odak noktasının finans piyasaları olduğunu ve bankalar arasındaki gizli anlaşmaları inceleme eğiliminde olduğunu söylemek mümkündür. Komisyon tarafından açıklanan detaylar aşağıda ele alınacaktır.
Soruşturmanın Kapsamı ve Konusu
Komisyonun soruşturması, dünya çapında en likit ve en çok işlem gören para birimlerini oluşturan G10 para birimlerinin[8] ticaretiyle ilgilidir. Şirketler, farklı para birimlerinden büyük miktarlarda takasta bulunduklarında, bunu genellikle bir Forex traderı aracılığıyla yaparlar. Forex traderlarının ana müşterileri arasında varlık yöneticileri, emeklilik fonları, riskten korunma fonları, büyük şirketler ve diğer bankalar bulunur.
Soruşturma sürecinde, para cezasına çarptırılan bankalar adına hareket eden, G10 para birimlerinin Forex spot ticaretinden sorumlu bazı traderların, hassas bilgileri ve ticaret planlarını değiş tokuş ettikleri ve zaman zaman ticaret stratejilerini Sterling Lads (Sterling Delikanlıları) adlı bir çevrimiçi profesyonel sohbet odası üzerinden koordine ettikleri ortaya çıktı. Başka bir deyişle, farklı bankaların çalışanları, çevrimiçi sohbet odalarında birbirleriyle güncel veya geleceğe yönelik stratejik bilgileri paylaşıyorlardı.
Bir hatırlatma olarak, TFEU’nun (Avrupa Birliği’nin İşleyişine İlişkin Antlaşma) 101(1) maddesi uyarınca, rakipler arasındaki bilgi değişimi tipik olarak bağlayıcı bir anlaşmanın kurulmasını gerektirmeyen daha yumuşak bir koordinasyon biçimi olan uyumlu eylem kapsamında değerlendirilir. Bununla birlikte, teşebbüslerin gelecekteki fiyat ve/veya miktarlarına ilişkin bilgi değişimleri, çoğunlukla TFEU’nun “doğrudan veya dolaylı olarak satın alma veya satış fiyatlarını veya diğer ticaret koşulları belirlemeye yönelik” anlaşmaları yasaklayan 101(1)(a) hükmünde öngörülen türde birer kartel olarak ele alınır. Bu kapsamda rakipler arasında paylaşılan veriler ne kadar stratejikse (yani, piyasadaki belirsizliği ne kadar azaltırsa), Komisyonun rekabetin kısıtlandığına kanaat getirmesi o kadar olasıdır.
Komisyon’a göre bu dosya özelinde bilgi alışverişi, olağan koşullarda birbirinden bağımsız hareket ederek ve birbirlerinden farklı pozisyonlar alarak riske girmeleri beklenen traderların, bunun yerine portföylerinde bulunan para birimlerini alıp satmayacakları veya bunu ne zaman yapacakları konusunda piyasa kararlarını birlikte vermelerini sağladı. Ek olarak, zaman zaman bu bilgi alışverişleri traderların koordinasyon içinde hareket etmelerine imkân tanıdı. Örneğin Komisyon’un bulgularına göre bazı traderlar, “standing down – girişimde bulunmama” adı verilen bir uygulama yoluyla başka bir tradera müdahale etmeyerek alım/satım yapmaktan geçici olarak kaçındı. Bunlar, soruşturulan bankaların rekabetçi davranışlardan vazgeçmelerine ve uygulamalarında birlikte ile hareket etmelerine olanak sağladı. Bu da bankaların daha yüksek oranlarla ve daha az şeffaflıkla karşı karşıya kalan müşterilerine zarar verdi.
Kararın Neticesi
Komisyon’un soruşturması, UBS tarafından Commission’s Leniency Notice – Pişmanlık Bildirimi kapsamında sunulan dokunulmazlık başvurusu ile başladı; ardından diğer taraflar para cezalarında indirim için uzlaşma başvurularında bulundu. Böylece UBS, kartelin varlığını ifşa ettiği için Komisyon’un pişmanlık düzenlemeleri uyarınca 94 milyon Euro’luk bir para cezasından kurtuldu. Uzlaşan taraflar Barclays, RBS ve HSBC de cezada %10’ar indirim kazandı.
Credit Suisse ise pişmanlık veya uzlaşma prosedürleri kapsamında işbirliği yapmadığından, bu çerçevede verilen indirimlerden yararlanmadı.
Sonuç olarak, Barclays 54,4 milyon Euro, RBS 32,5 milyon Euro, HSBC 174,3 milyon Euro ve Credit Suisse 83,3 milyon Euro para cezasına çarptırıldı.
Buna ek olarak soruşturma, diğer ikisi de bu soruşturma ile eşzamanlı olarak yürütülen ve ilgili tüm tarafların uzlaşmasıyla 2019 yılında sonuçlanan, Forex piyasasına ilişkin toplam üç ayrı ihlalin varlığını ortaya çıkardı. Diğer iki dosya şunlardı:
- Three Way Banana Split uzlaşma kararı, UBS, Barclays, RBS, Citigroup ve JPMorgan’dan traderların üç farklı sohbet odasındaki (“Three-way banana split / Two and a half men / Only Marge” adlı) iletişimle ilgiliydi. İhlal 18 Aralık 2007’de başladı ve 31 Ocak 2013’te sona erdi. UBS’ye pişmanlık sonucu cezadan muafiyet verildi ve diğer tarafların tümü uzlaşarak cezalarda indirim aldı.
- Essex Express uzlaşma kararı ise UBS, Barclays, RBS ve Bank of Tokyo-Mitsubishi’den (şimdiki adıyla MUFG Bank) traderlar arasında (“Essex Express 'n the Jimmy” ve “Semi Grumpy Old men” adlı) iki sohbet odasındaki iletişimle ilgiliydi. İhlal 14 Aralık 2009’da başladı ve 31 Temmuz 2012’de sona erdi. Başvuran olarak UBS herhangi bir para cezası almamış ve diğer taraflar, anlaşmalarının ardından indirimli para cezaları aldı.
Sonuç
Komisyon Üyesi Margrethe Vestager birçok kez spot döviz alım satım faaliyetlerinin dünyanın en büyük finansal piyasalarından biri olduğunu ifade ederek incelenen beş bankanın spot alım satımla ilgili danışıklı davranışlarının finansal sektörün bütünlüğüne hasar vererek Avrupa ekonomisini ve tüketicileri zarara uğrattığını vurgulamıştı. Son yıllarda bankalara verilen bu üçüncü para cezası ile Komisyon, bankaların piyasadaki belirsizliği ortadan kaldıran danışıklı davranışlarına ve rekabeti bozucu faaliyetlerine sıfır tolerans göstereceklerini gerçekten de ortaya koymuş oldu. Ayrıca, bankalar artık kartel tarafından zarar gören üçüncü şahısların tazminat talepleriyle karşı karşıya kalabilecek ve bu da onlar için ek mali sonuçlara yol açabilecektir. Bunun bankalar üzerinde ek bir baskı oluşturacağını belirtmek gerekir.
Sonuç olarak, Komisyon’un bu soruşturmadaki bulgularının ciddiyetini göz önünde bulundurarak, finansal kuruluşlar ve bankalar faaliyetlerinde rekabet hukuku hassasiyetlerine ekstra dikkat etmeli ve çalışanlarının - traderların - çevrimiçi sohbet odalarında yüksek riskli görüşmelere katılmaktan kaçınmasını sağlamalıdır.
[1] Credit Suisse Group AG
[2] UBS Group AG
[3] Barclays Plc
[4] Royal Bank of Scotland Group Plc
[5] HSBC Holdings Plc
[6] Case AT.40135
[7] Diğer soruşturmalar şunları kapsar: Euribor/Euro faiz oranı türevleri dosyası - CASE AT.39914, Yen faiz oranı türevleri dosyası - CASE AT.39861, İsviçre Frankı faiz oranı türevleri dosyası – CASE AT.39924, SSA tahvilleri dosyası – CASE AT.40346 ve EGB tahvilleri dosyası – CASE AT.40324.
[8] Avustralya doları (AUD), Kanada doları (CAD), Euro (EUR), Japon yeni (JPY), Yeni Zelanda doları (NZD),
Norveç kronu (NOK), Pound sterlin (GBP), İsveç kronu (SEK), İsviçre frankı (CHF), ABD doları (USD)
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.