Dijital Pazarlarda İlgili Ürün Pazarı ve Pazar Paylarının Belirlenmesi: FTC v Meta Karar Analizi
Giriş
ABD Columbia Bölge Mahkemesi (“Mahkeme”), Federal Ticaret Komisyonu (“FTC”) ile Meta Platforms Inc. (“Meta”) arasındaki tekelleşme davasında (“Dava”) 18 Kasım 2025 kısa gerekçeli kararını (Memorandum Opinion)[1] yayımladı. Davacı FTC, Meta’nın Instagram ve WhatsApp devralmaları yoluyla tekelleştiği ve Sherman Yasası’nı ihlal ettiğini iddia etmektedir. Meta ise ilgili ürün pazarlarında TikTok ve YouTube gibi rakiplerinin bulunduğunu ve pazar payının tekelleşme iddiasını geçersiz kılacak ölçüde düşük olduğunu savunmaktadır. Mahkemenin dijital platformlara dair Davada ilgili ürün pazarı ve pazar payına ilişkin tespitleri ile bu tespitlerde kullandığı metot, konu hakkında önemli çıkarımlar sunmaktadır. Mahkemenin dijital platformlarda ilgili ürün pazarı ve pazar payı tespitine ilişkin metodolojisi hem ABD hem de diğer ülke rekabet otoriteleri için emsal teşkil edebilecek niteliktedir.
Dava Süreci
ABD yasaları uyarınca, bir teşebbüsün tekel gücünü rekabete aykırı şekilde elde etmesi veya bu tekel gücünü rekabete aykırı şekilde kullanması yasaklanır. FTC, Meta’nın rekabete aykırı işlemler neticesinde tekel konumuna geldiğini iddia eder. Mahkeme, bu iddiaları değerlendirirken ilk olarak Meta’nın tekel konumunda olup olmadığını inceler.
Mahkeme, Meta’nın tekel konumunda olduğuna işaret eden delilleri aramak amacıyla pazar payını tespit eder. Dava sürecinde belirleyici husus, ilgili ürün pazarının tespit edilmesi ve bu pazarda Meta’nın pazar payının hesaplanmasıdır.
Tekel gücünün rekabete aykırı şekilde kullanılabilmesi için öncelikle teşebbüsün tekelleşmiş olması gerekir. Bir teşebbüsün tekelleşip tekelleşmediğinin tespitinde kullanılan birçok araç bulunmakla birlikte, pazar payının belirlenmesi önemli bir göstergedir. Pazar payının tespit edilebilmesi için öncelikle ilgili ürün pazarı belirlenir. Ardından bu pazarda faaliyet gösteren teşebbüslerin pazar payları ölçülür.
İlgili Ürün Pazarının Tespiti
İlgili ürün pazarını tespit etmek amacıyla Mahkeme, öncelikle Meta’nın Dava’ya konu faaliyetlerini inceler. FTC tarafından Meta’nın tekelleşmesine yol açtığı iddia edilen işlemler, WhatsApp ve Instagram devralmaları olarak belirlenir.
FTC, Facebook ürünüyle faaliyet gösteren Meta’nın Dava konusu devralmalar yoluyla ürün portföyüne eklediği Instagram ve WhatsApp ile tekelleştiği iddiasındadır. Bu nedenle Mahkeme, WhatsApp ve Instagram uygulamaları ile Meta ürünlerinin faaliyetlerinin çakıştığı hizmetleri tespit eder.
FTC, Meta’nın WhatsApp devralmasının gerekçesinin, WhatsApp’ın ileride kendi sosyal ağını kurarak Facebook’a rakip olmasından çekinmesi olduğunu ileri sürer. Ancak Dava sürecinde her iki taraf da ilgili ürün pazarına ilişkin iddialarında WhatsApp’a yer vermez. Bu nedenle Mahkeme, ilgili ürün pazarına ilişkin tartışmalardan WhatsApp’ı çıkararak Instagram özelinde bir analiz gerçekleştirir.
FTC, Instagram ve Facebook’un aynı ilgili ürün pazarında olduğunu ve bu pazarın “kişisel sosyal ağ” pazarı olarak tanımlanması gerektiğini iddia eder. FTC’ye göre kişisel sosyal ağ pazarında bu iki ürüne ek olarak “Snapchat” ve “MeWe” ürünleri yer almaktadır. Meta ise sosyal medya pazarındaki ürünlerin kişisel sosyal ağ pazarı olarak ayrılamayacağını ve geniş şekilde sosyal medya tanımına TikTok ve YouTube’un da dahil edilmesi gerektiğini ileri sürer.
FTC’nin bu konudaki bakış açısı, 2020 yılında yayımlanan ABD Antitröst Alt Komitesi’nin “Dijital Pazarlarda Rekabet Raporu”nda (“Alt Komite Raporu”)[2] benimsenen yaklaşımla aynı doğrultudadır. Alt Komite Raporu, dijital pazarlarda rekabet analizi için yeni yaklaşımlar önermekte ve geleneksel pazar tanımı metodolojilerinin dijital platformların çok yönlü iş modellerini yeterince yansıtmadığını vurgulamaktadır. Alt Komite Raporu, Instagram ve Facebook gibi uygulamaların tüketici davranışları açısından TikTok ve YouTube ile ayrıştığını değerlendirir. Temelde tüm uygulamalar video paylaşım hizmeti sunsalar da kullanım amacı konusunda farklılaşır. Facebook ve Instagram “çocuğunun ilk adımlarını” paylaşmak için uygun mecra iken böyle bir videonun YouTube içeriğine uygun olmadığı savunulur. Bu nedenle Alt Komite Raporu, FTC’nin iddia ettiği şekilde sosyal medya uygulamaları arasında kişisel sosyal ağ pazarı olarak ayrı bir tanım yaparak TikTok ve YouTube’un bu pazarda olmadığını öne sürer.
Mahkeme, ilgili ürün pazarına ilişkin tarafların iddialarını değerlendirirken uyuşmazlığa konu temel meselenin TikTok ve YouTube’un ilgili ürün pazarına dahil edilip edilmeyeceği üzerinde yoğunlaştığını tespit eder. Bu sebeple söz konusu ürünler bakımından Instagram ve Facebook ile rakip ilişkisi kurulup kurulamayacağını inceler.
Bu noktada Mahkeme, öncelikle dört ürünün ortak ve farklı özelliklerini ortaya koyar. Meta Reel, Instagram Reel, TikTok video ve YouTube Short hizmetlerinin amaç ve şekil olarak benzerliklerini inceler. Anılan hizmetlerin tümü; içerik üreticileri tarafından üretilen kısa videoların gösterildiği, gösterilen videolara kullanıcıların reaksiyon verebildikleri (beğenme, yorum yapma gibi) ve videoları arkadaşlarına gönderebildikleri hizmetler olarak tanımlanır. Ayrıca dört uygulama da kullanıcılarına video tavsiye etmek üzerine tasarlanmış algoritmalar kullanmaktadır.
Mahkeme, dört uygulamadaki hizmetlerin de temel anlamda ortak olduğunu, hatta içerik üreticilerin aynı videoları dört platformda da aynı şekilde yayımladığını tespit ederek ürünlerin teknik anlamda aynı oldukları sonucuna ulaşır.
Ürünlerin teknik özelliklerini analiz eden ve temel benzerlikler bulan Mahkeme, ikinci olarak ürünler arasındaki ikame ilişkisini değerlendirir. Ürünler arasındaki ikame ilişkisini tespit etmek için TikTok ve YouTube’un faaliyet gösteremediği örneklerdeki tüketici davranışları analiz edilir.
Bu bağlamda ilk olarak, ABD ve Hindistan’da TikTok’un kullanılamadığı dönemde tüketicilerin sosyal medya trafiği analiz edilir. ABD bölgesinde kullanıcıların TikTok’a ulaşamadığı süre boyunca en çok Facebook’a, sonrasında Instagram’a ve son olarak YouTube’a kaydığı görülür. Benzer şekilde TikTok’un yasaklandığı dönemde Hindistan’daki kullanıcıların da çoğunlukla Facebook ve sonrasında Instagram kullanımlarının arttığı belirlenir.
Bu iki örnek üzerinden analizini gerçekleştiren Mahkeme, TikTok kullanıcıları açısından Instagram ve Facebook’un ikame ürünler olarak görüldüğünü, dolayısıyla TikTok’un kesinlikle Instagram ve Facebook ürünleriyle aynı pazarda olduğunu tespit eder.
TikTok özelinde yapılan analize paralel şekilde, 2019 yılında YouTube’a erişim sağlanamayan doksan (90) dakikalık süre boyunca kullanıcıların en çok Facebook’u ve oldukça yakın bir farkla Instagram’ı kullandıkları ortaya konur. Sonuçlar arasındaki ilişki göz önüne alındığında YouTube, TikTok, Facebook ve Instagram arasında bir ikame ilişkisi olduğu belirlenir.
Sonuç olarak Mahkeme, ilgili ürün pazarını FTC’nin ileri sürdüğünün aksine TikTok ve YouTube’u da içerecek şekilde tanımlar.
Pazar Payı Tespiti
Meta’nın ilgili ürün pazarında tekelleştiği iddiasını analiz etmek amacıyla Mahkeme, Meta’nın pazardaki payını tespit eder. Bir teşebbüsün tekelleşip tekelleşmediğini analiz etmek için birçok metot bulunmakla birlikte, belirli bir pazar payına ulaşmayan teşebbüslerin tekelleşemeyeceği kabul edilir. Bu nedenle, Meta’nın belirli bir pazar payı eşiğini geçmediği, hatta bu eşiğe yaklaşmadığının tespiti tekelleşme iddiasını reddetmek için yeterlidir.
Klasik anlamda pazar payının belirlenmesinde ilgili teşebbüsün satışlarının, pazardaki toplam satışlara oranı önemli bir ölçüt oluşturur. Ancak, kullanıcılarına herhangi bir satış yapmayan veya satış yaptığı tüketicilerin genel kullanıcılarının azınlığını oluşturduğu platformların pazar payının belirlenmesinde satışlar verimli bir araç olmayacaktır.
Bu nedenle Mahkeme, platformların iş modellerini inceleyerek, platformların faaliyetlerine uygun şekilde pazar paylarını belirleyecek metotlar uygular. Gelirlerinin büyük çoğunluğunu uygulamalarında sundukları reklamlardan elde eden platformlar açısından ekonomik performans ölçütündeki en önemli unsur, reklam gelirleridir. Reklam gelirlerini etkileyen en önemli konu ise reklam verenlerin reklamlarının kaç kişi tarafından görüleceğine ilişkin beklentidir. Mahkeme, reklam görünürlüğünü etkileyen temel iki unsuru tespit eder: (i) aktif kullanıcı sayısı (ii) uygulamada geçirilen süre.
Bu noktada Mahkeme, her iki unsuru da değerlendirmesinde kullanarak, uygulamada geçirilen toplam sürenin reklam harcamalarına daha doğrudan bir etkisi olduğu gerekçesiyle bu unsurun daha uygun bir pazar payı ölçüm aracı olduğunu belirtir.
Bu bağlamda Mahkeme, Facebook başta olmak üzere Meta ürünlerinin aktif kullanıcı sayısı bakımından önemli bir miktara ulaşmış olmasına rağmen, uygulamada geçirilen toplam süre bakımından tekelleşme teşkil edebilecek eşiğin oldukça altında kaldığını ve dolayısıyla Meta’nın tekelleştiğine ilişkin yeterli bulgu bulunmadığını değerlendirir.
Rekabet Kurulu Bakış Açısı
Rekabet Kurulu, 2022 tarihli kararında (“Karar”)[3] Meta’nın WhatsApp ürününe getirdiği bazı özelliklerin hâkim durumun kötüye kullanılması teşkil edip etmediğini değerlendirirken sosyal medya uygulamalarına ilişkin tespitlerde bulunmuştur.
Kurul, Meta ürünleri ile diğer sosyal medya uygulamalarının arasındaki ilişkiyi inceler. Kararda öncelikle LinkedIn gibi profesyonel amaçlı sosyal medya platformları ile kişisel sosyal medya platformları arasında ayrım yapılmıştır.
Kişisel sosyal medya olarak belirlediği ürünler özelinde yaptığı değerlendirmeler sırasında ise TikTok ve YouTube da dahil olmak üzere kişisel sosyal medya uygulamaları ile Meta ürünleri arasındaki ilişkiyi inceler.
Kurul TikTok özelinde yaptığı incelemede, TikTok ile Meta ürünlerinin kısa video sunan hizmetleri (Reels, Facebook Watch) ile kullanıcıların ürettikleri ve sınırlı bir süreyle erişilebilen hikâye hizmetleri arasında benzerlik olduğuna dikkat çekerek ürünler arasında bir talep ikamesi olduğu sonucuna ulaşır. Ancak ürünlerin sundukları tüm hizmetler açısından tam bir rakiplik ilişkisi bulunmadığı vurgulanarak, yalnızca ikame ilişkisi bulunan hizmetler özelinde TikTok ve Meta’nın sınırlı rekabet içinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
YouTube ile Meta ürünleri arasında da benzeri bir inceleme yürüten Kurul, YouTube’un daha uzun süreli videoların paylaşıldığı bir mecra olduğunu vurgulayarak uzun süreli videoların, kısa süreli video ile farklı hizmetler olduğunu değerlendirir. Bununla birlikte, Instagram’ın IGTV özelliği ile YouTube video arşivinin talep yönünde ikame olarak değerlendirilebileceğini belirterek YouTube ile Instagram’ın sınırlı düzeyde rekabet halinde olduğu sonucuna ulaşmıştır.
Sonuç
Dava özelinde, FTC’nin iddia ettiği şekilde TikTok ve YouTube ile Meta ürünlerinin ayrı ürün pazarında olduğu şeklinde bir tespit yapılması halinde Meta’nın pazar payı, tekelleşme iddiasını destekleyecek ölçüde yüksek değerlendirilecektir. Ancak TikTok ve YouTube’u da içeren geniş bir ilgili ürün pazarı tanımı, Meta’nın tekelleşmediğini göstermek için yeterli görülmüştür.
Rekabet hukuku çerçevesinde teşebbüslerin pazar paylarının belirleyici olduğu hâkim durumun kötüye kullanılması ve tekelleşme analizlerinde, ilgili ürün pazarının tespiti kritik öneme sahiptir. Bu Dava, bu tespitin dijital platformlar özelinde nasıl yapılması gerektiğine ilişkin önemli metodolojik katkılar sunmaktadır. Mahkeme’nin FTC’nin iddia ettiği dar “kişisel sosyal ağ” pazarı yerine TikTok ve YouTube’u da içeren geniş bir pazar tanımlaması, pazar tanımının Meta’nın pazar payını tekelleşme eşiğinin altında bırakmıştır. Bu sonuç, rekabet hukuku analizlerinin sonucunu doğrudan etkilediğini somut olarak göstermektedir.
- Mahkemenin 18 Kasım 2025 tarih ve 1:20-cv-03590-JEB sayılı kararı.
- Rekabet Alt Komite “Dijital Pazarlarda Rekabetin İncelenmesi Raporu” 2020 s. 74.
- Kurul'un 20.10.2022 tarih ve 22-48/706-299 sayılı kararı.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Son yıllarda rekabet hukukunun küresel çapta en gözde terimlerinin başında gelen çalışan ayartmama anlaşmaları, Rekabet Terimleri Sözlüğü’nde “bir teşebbüsün bir başka teşebbüsün çalışanlarına iş teklif etmemesine veya bu çalışanları işe almamasına ilişkin olarak doğrudan veya dolaylı şekilde yapılan...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), teşebbüslerden bilgi talep etme konusunda geniş yetkilere sahiptir. Bu yetkinin hukuki dayanağını 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 14. maddesi oluşturur. Anılan hüküm uyarınca Kurul, kanunla kendisine verilen görevleri yerine getirirken gerekli...
Dünyadaki rekabet otoriteleri, son yıllarda işgücü piyasasındaki rekabet ihlallerine giderek daha fazla odaklanmakta; bu kapsamda yeni düzenlemeler ve rehberler yayımlamaktadır. Buna örnek olarak, ABD Adalet Bakanlığı ile Federal Ticaret Komisyonu’nun ortak rehberi, Japonya Adil Ticaret Komisyonu’nun...
Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün (General Data Protection Regulation, “GDPR”) 8. bölümü, ilgili kişilerin GDPR kapsamındaki haklarının ihlal edilmesi durumunda başvurabilecekleri hukuki yolları düzenler. Bu kapsamda öncelikle her ilgili kişi; yerleşik oldukları, çalıştıkları veya ihlalin gerçekleştiği iddia edilen...
Birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısının şekillenmesinde kritik bir rol oynar. Bu tür işlemler, ürün ve hizmetlerin daha düşük fiyatlarla sunulabilmesi, yeni ürün ve teknolojilerin geliştirilmesi ve kalite artışı gibi olumlu sonuçlar doğurabilse de pazarın yoğunlaşmasına yol açarak etkin rekabetin...
Teknolojik gelişmeler ve beraberinde getirdiği teknolojik imkânlar, piyasa aktörlerinin rekabet edebilirliğine katkı sunmada şüphesiz önemli rol oynuyor. Bu anlamda teşebbüsler tarafından kamuya açık fiyatlarının takip edilmesi ve teşebbüsün kendi fiyatlandırmalarına optimize edilmesini sağlayan fiyatlandırma...
15 Şubat 2009 tarihli ve 27142 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik (“Eski Ceza Yönetmeliği”) yürürlükten kaldırıldı. Rekabet Kurulu’nun...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), son yıllarda perakende sektöründeki teşebbüslerin faaliyetlerini dikkatle takip ediyor. Perakende sektöründeki yatay ihlaller, Kurul’un rekor idari para cezaları ile birlikte kamuoyunda oldukça ses getirdi. Yeniden satış fiyatının belirlenmesi (“YSFB”) ile bölge ve müşteri kısıtlamaları gibi dikey...
Yakın dönem itibarıyla birçok otomobil üreticisi, karbon emisyonlarını azaltma hedeflerini duyurmuş, pek çok marka, üretim süreçlerinden araçların kullanım ömrüne kadar sıfır karbon hedefleri belirlemiştir. Elektrikli araçların, fosil yakıtlı otomobillere kıyasla üretim aşamasında çok daha fazla karbon ayak izi ortaya...
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 15. maddesi uyarınca Rekabet Kurulu (“Kurul”), kendisine verilen görevleri yerine getirirken gerekli gördüğü hallerde, teşebbüslerde yerinde inceleme gerçekleştirebilir. Yerinde inceleme esnasında Kurul, teşebbüslerin fiziki ve elektronik...
İşgücü piyasalarındaki teşebbüsler arası anlaşma ve bilgi değişimleri son dönemde Rekabet Kurumu (“Kurum”) tarafından açılan çeşitli önaraştırma ve soruşturmalarda incelenmekteydi. Bazı teşebbüslerin idari para cezalarına muhatap olduğu bu soruşturmalar sonrasında ise, konuya ilişkin bir Kılavuz...
Ekol Lojistik A.Ş.’nin (Ekol) kara yolu ile uluslararası taşımacılık faaliyetlerini kapsayan iş kolunun, DFDS A/S (DFDS) tarafından devralınması işlemine Rekabet Kurulu (Kurul) tarafından izin verilen karar, rekabet hukuku gündeminde son dönemde en çok dikkat çeken işlemlerden biri olarak öne çıkmıştır...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), teşebbüslerden bilgi talep etmek konusunda geniş yetkilere sahiptir. Kurul’un bilgi isteme yetkisinin dayanağı 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 14. maddesidir. İlgili hüküm uyarınca Kurul, 4054 sayılı Kanun’un kendisine verdiği görevleri yerine...
Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş.’nin (Doğuş) yetkili satıcı ve bayilerine, satış ve satış sonrası hizmetlerde istihdam edilen personele uygulanmak üzere baz ücret tavsiye edilmesi uygulamasına muafiyet verilmesi için Rekabet Kurumu’na başvuruda bulunulmuştu...
Instagram’a, 02.08.2024 tarihinden itibaren Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından re’sen erişim engeli getirildi. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Yasası’nın 8. Maddesi uyarınca BTK’nın re’sen erişimin...
Bilindiği üzere, işveren teşebbüsler arasında çalışanlarına yönelik olarak yapılan ücret belirleme ve çalışan ayartmama anlaşmaları ile rekabete duyarlı bilgi paylaşımları, Rekabet Kurumu da ("Rekabet Kurumu") dâhil olmak üzere, tüm dünyada rekabet otoritelerinin incelemesi altındadır...
Otomotiv sektörü, dünyanın en büyük yatırımlarının yapıldığı sektörler arasında yer alır. Rekabet Kurulu’nun da (“Kurul”) yıllar içerisinde otomotiv sektörü ile yakından ilgilendiği, bu alanda çeşitli incelemeler ve çalışmalar yürüttüğü gözlenir...
Dijital platformların veri toplama ve işleme faaliyetleri kaynaklı rekabet endişelerine yönelik rekabet otoriteleri tarafından yürütülen incelemeler ve sonucunda uygulanan ağır yaptırımlar yoluna hız kesmeden devam ediyor...
Türkiye'deki startup ekosistemi son yıllarda önemli bir büyüme göstermektedir. 2023'ün son çeyreğinde 81 girişim, toplamda yaklaşık 60 milyon dolar yatırım aldı. 2022-2023 üçüncü çeyrek dönemleri karşılaştırıldığında ise yatırım sayıları benzer seviyelerde kalsa da yatırım miktarları düşüş gösterdi...
Topla-dağıt (hub and spoke) karteli, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“4054 sayılı Kanun”) kapsamında açıkça tanımlanmayan ve düzenlenmeyen bir ihlal türüdür. Topla-dağıt kartelinin unsurları bakımından yabancı rekabet otoritelerinin, özellikle Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasalar...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), Sunny Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“Sunny”) hakkında verdiği kararla yeniden satış fiyatının tespitine yönelik kararlar dizisine bir yenisini daha ekledi. Kurul kararda Sunny’nin sağlayıcısı olduğu tüketici elektroniği ve küçük ev aletlerine yönelik yeniden satıcıların satış fiyatlarına müdahale...
Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) son dönemlerde hızlı tüketim malları, işgücü ve emek piyasası, ilaç ve çimento gibi son derece çeşitli sektörleri mercek altına aldığı görülmektedir. Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) Ekim ayında yayınlanan gerekçeli kararları incelendiğinde ise kozmetik sektöründe de yeniden satış...
Jules Verne, “Yeryüzünde her şeyin ömrü sınırlıdır, ilelebet var olacak bir şey insan elinden çıkamaz” der. Belki de değişim hepimizin hayatında değişmeyen tek kavram. İnsanlık iki büyük dünya savaşına ve sayısız kriz dönemine rağmen son yüzyılda büyük bir değişim ve dönüşüm içinde. Artık daha hızlı arabalar ve...
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (“FIFA”) 16 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında, FIFA Konseyi tarafından FIFA Futbol Menajerliği Talimatı (“Talimat”) onaylanmıştır. Bu Talimat’ta futbol menajerlerinin hak kazandıkları ücrete üst sınır getirilmesi, lisans koşullarına sınav zorunluluğunun...
Yeniden satış fiyatının belirlenmesi ihlali, son zamanlarda revize edilen AB Dikey Grup Muafiyet Yönetmeliği (VBER) kapsamında hala açık ve ağır (hardcore) bir kısıtlama olarak kabul edilmekte olup, bu da söz konusu ihlal türünün diğer bazı dikey anlaşma türlerinin aksine TFEU (Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Anlaşma)...
Rekabet hukukunda, özellikle birleşme ve devralma işlemleri bakımından teşebbüs kavramının doğru şekilde belirlenmesi son derece önemlidir. Ekonomik bütünlük kavramı, teşebbüslerin hangi ekonomik birimleri kapsadığını ortaya koyma amacı taşır. Ekonomik bütünlük ve aile bağları arasındaki ilişki ise özellikle...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde incelemenin engellenmesi nedeniyle sıklıkla idari para cezası verdiği, yerinde incelemelere ilişkin hem Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) hem de teşebbüslerin hukuki ve teknik tedbirler aldığı bugünlerde çarpıcı bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi...
Bilişim teknolojilerinin günümüzde hızla gelişmesi ve internet kullanımının giderek artması sonucu ürün ve hizmetlerin tanıtımı ve tüketiciyle buluşmasında çevrimiçi reklamcılık önemli bir kaynak haline gelmiştir. Kullanıcı geçmişi, beğenileri gibi kullanıcıların internet üzerinde bıraktığı dijital ayak izleri aracılığıyla...
Seçici dağıtım sistemleri, sağlayıcıların anlaşma konusu malları veya hizmetleri sadece belirlenmiş kriterlere dayanarak seçtiği dağıtıcılara doğrudan veya dolaylı olarak satmayı taahhüt ettiği, bu dağıtıcıların da söz konusu malları veya hizmetleri yetkilendirilmemiş dağıtıcılara satmamayı...
Hiç şüphesiz COVID 19 pandemisinden beri Rekabet Kurumu’nun en yoğun çalıştığı sektörlerin başında hızlı tüketim malları geliyor. Bu dönemin en önemli gelişmelerinden biri perakendeciler hakkında başlayan soruşturmaların habercisi olan Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği (“HTM”) konusunda başlayan...
Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM” veya “Mahkeme”) 2020/67 E. 2022/139 K. sayılı 09.11.2022 tarihli kararında (“Karar”) ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“7246 sayılı Kanun”) bazı maddelerinin iptal edilmesi talep edilmiştir. Bu maddeler, 4054 sayılı...
Türk rekabet hukukunda, belirli birleşme ve devralma işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması zorunludur. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 7. maddesi uyarınca Kurul, izne tabi birleşme ve devralma işlemlerini belirleme...
Rekabet Kurulu (Kurul) geçtiğimiz yıllarda banka ve finansal kuruluşlar hakkında yürüttüğü bir önaraştırma kapsamında, kendilerinden talep edilen bilgileri zamanında veya hiç sağlamadıkları gerekçesiyle bazı bankalar hakkında idari para cezası uygulanmasına karar vermişti. Kurul tarafından idari para cezasına...
Dünyaca ünlü bir ticaret şirketi olan Amazon, dünyanın en büyük çevrimiçi alışveriş platformunu işletir. Amazon, arka planda ticari kararları çoğunlukla ilgili pazar verilerinden beslenen otomatik sistemler tarafından yönlendirilen veri odaklı bir şirkettir. Bununla birlikte, Amazon’un bir platform olarak ikili bir rolü...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde inceleme yetkisi, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) ihlal edilip edilmediğinin ortaya çıkarılmasında kullanılan en önemli araçların başında gelir. Bu yetkinin etkin bir şekilde kullanılması, incelemelerden verimli sonuçlar elde edilebilmesi...
Harese, ilginç bir Arapça kelime. Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır. Deve dikeni büyük bir hırsla yer. Öyle ki yedikçe ağzı kanar, ama yemeyi bırakmaz. Dikenin tadına, kendi kanının tuzlu tadı karışır. Bu karışık tat onu adeta çılgına çevirir. Kanadıkça yer. Sonunda kan kaybından...
Türkiye’nin önde gelen televizyon içerik sağlayıcısı Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. (“Digiturk”), sıklıkla Rekabet Kurumuna (“Kurum”) yapılan şikayetlere konu olur ve incelendiğinde Rekabet Kurulunun (“Kurul”) neredeyse her yıl Digiturk hakkında karar aldığı görülür. Söz konusu kararlara...
Fransız Rekabet Otoritesi (Autorité de la Concurrence), çevrimiçi reklamcılık sektörüne ilişkin olarak Criteo SA’nın (“Criteo”) şikayeti üzerine başlatılan rekabet hukuku incelemesi çerçevesinde, Fransa pazarındaki rekabetçi endişeleri ortadan kaldırmak amacıyla Meta Platforms Inc., Meta Platforms Ireland Ltd...
Yerinde İncelemelerde Dijital Verilerin İncelenmesine İlişkin Kılavuz (“Kılavuz”) ile Rekabet Kurulu’na (“Kurul”) tanınan teşebbüse ait dijital ortamlarda inceleme yetkisinin kapsamı genişletilirken, günümüzde teşebbüs çalışanları tarafından dijital verilerin silinmesi gerekçesiyle teşebbüse...
Türk rekabet hukuku bakımından görece yeni bir ihlal türü olan hub and spoke karteli, bir pazarda yatay düzeydeki faaliyetleri ile tedarikçi veya perakendeci seviyesinde rakip olan iki bağımsız teşebbüsün, üretim veya dağıtım zincirinin farklı bir seviyesinde faaliyet gösteren bir başka teşebbüs aracılığıyla...
Uzlaşma mekanizması, Türk rekabet hukuku uygulamasına henüz yeni girmiştir. İlgili mekanizma 16.06.2020 tarihinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) yapılan değişiklikle yürürlüğe konmuş olup, yalnızca iki yıldan az bir süredir uygulamadadır...
E-pazaryeri platformları, ekonomiden aldıkları pay ve büyüme hızlarındaki artış nedeniyle dünya üzerindeki birçok rekabet otoritesinin olduğu gibi Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) da merceği altındadır. Kurum’un e-pazaryeri platformları hakkındaki inceleme sürecinin ilk adımı...
4 Mart 2022 tarihli ve 31768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”) ile Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması gereken işlemlere ilişkin...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“BSH”) tarafından yetkili bayilerinin çevrimiçi pazaryerleri üzerinden satış yapmasının yasaklanması uygulamasına menfi tespit veya muafiyet tanınması talebini değerlendirdiği gerekçeli kararı yayınlandı...
Bir Mezopotamya efsanesi olan Şahmaran’ın Tarsus’ta geçtiği varsayılır. Efsaneye göre yılanların şahı, ölümsüz ve bilge “Şahmaran”dır. Şahmaran, yılanları ile birlikte mağarasında yaşayan güzel bir kadın olarak anlatılır. Yerin yedi kat altında yaşar, gövdesi yılan, başı...
COVID-19 salgını sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile üretici ve toptancı seviyesindeki tedarikçi teşebbüslerin fiyatlama davranışlarındaki rekabetçi endişeler nedeniyle Rekabet Kurumu...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) son dönemde yayınlanan kararlarına bakıldığında, yerinde incelemenin engellenmesi veya zorlaştırılmasına ilişkin verilen kararların sayısında geçmişe kıyasla önemli bir artış olduğu gözlemlenir. Bu durum, Kurul kararlarına da yansıdığı üzere...
Avrupa Komisyonu, 2019 yılından bu yana Credit Suisse, UBS, Barclays, RBS ve HSBC’nin döviz spot ticaret (spot trading - Forex) piyasasındaki danışıklı davranışlarını soruşturuyordu. Komisyon, 02.12.2021 tarihli son basın açıklaması ile soruşturmanın sonuçlandığını duyurdu...
Son yıllarda rekabet hukuku alanındaki değişim tam anlamıyla baş döndürücü. Özellikle dijitalleşme rekabet hukuku kurallarının adeta yeniden yazılmasını gerektiriyor. Rekabet hukuku e-ticaret ve dijital platformlar konusundaki tüm arayışların merkezinde...
Rekabet Hukukunda İhtiyati Tedbir: Türk Rekabet Kurulu’nun Perakendeciler, WhatsApp ve Trendyol Kararları