Sermaye Şirketlerine Getirilen Kar Payı Dağıtımı Sınırlamaları ve İstisnaları
Giriş
Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen yeni koronavirüsün (Covid-19) ekonomik hayat üzerinde yarattığı tehdidi azaltmak amacıyla alınan önlemlerden biri de sermaye şirketlerinin kar dağıtımına ilişkindir.
Bu kapsamda, 7244 sayılı Yeni Koronavirüs (COVID-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (“TTK”) eklenen geçici m. 13 ile, şirket kaynaklarının nakit kar dağıtımı yapılmak suretiyle azaltılmaması, şirketlerin mevcut özkaynak yapılarının korunması ve ilave finansman ihtiyacının doğmaması amacıyla[1] sermaye şirketlerinin 30 Eylül 2020 tarihine kadar alacakları kar dağıtımı kararlarına ilişkin çeşitli sınırlamalar getirildi.
Akabinde Ticaret Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından çıkarılan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 13 üncü Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ[2] (“Tebliğ”) ile, bu sınırlamaların istisnaları ve sermaye şirketlerinin bu istisnalardan yararlanmalarının koşulları ve usulleri belirlendi.
Bu Hukuk Postası makalesinde, TTK geçici m. 13’te yer alan sınırlamalar ile Tebliğ’de düzenlenen istisnalar ele alınır ve bu istisnalardan yararlanmanın usul ve esasları açıklanır.
Kar Payı Dağıtımına İlişkin Sınırlamalar
TTK geçici m. 13 uyarınca, devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait fonların doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip olduğu şirketler hariç olmak üzere, sermaye şirketlerinin kar payı dağıtımına ilişkin olarak 30 Eylül 2020 tarihine kadar aşağıdaki sınırlamalar uygulanır. Cumhurbaşkanı bu süreyi üç ay uzatmaya ve kısaltmaya yetkilidir.
- 2019 yılı net dönem karının yalnızca %25’ine kadarının dağıtımına karar verilebilir.
- Geçmiş yıl karları ve serbest yedek akçeler dağıtıma konu edilemez.
- Genel kurulca yönetim kuruluna kar payı avansı dağıtımı yetkisi verilemez.
- Genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kar payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, 2019 yılı net dönem karının %25’ini aşan kısma ilişkin ödemeler 30 Eylül 2020 tarihine kadar ertelenir.
Madde lafzına göre sınırlanan yalnızca 30 Eylül 2020 tarihine kadar %25’i aşan ödemelerin yapılması değildir; belirtilen tarihe kadar genel kurulca bu konuda karar alınması da mümkün değildir.
Serbest yedek akçelere ilişkin olarak TTK hükümleri ile Tebliğ hükümleri arasında önemli bir farklılık olduğuna da dikkat çekmek gerekir. TTK geçici m. 13, maddenin yürürlüğe girmesinden önce genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin olarak kar payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, aşan kısma ilişkin ödemelerin 30 Eylül 2020 tarihine kadar erteleneceği düzenler. Bu düzenleme yalnızca 2019 yılı dönem karına özgüdür ve maddenin yürürlüğe girmesinden önce geçmiş yıl karları ve serbest yedek akçelerden yapılacak dağıtımlara ilişkin olarak alınmış kararlar kapsamında yapılacak ödemeler hakkında bir ifade içermez. Ancak Tebliğ m. 4/3, hesap döneminde zarar edilmiş olmasına karşın serbest yedek akçelerden dağıtım kararı alınmışsa bu kapsamda henüz ödenmemiş kısma ilişkin ödemelerin de 30 Eylül 2020 tarihine kadar erteleneceğini düzenler. Öte yandan Tebliğ’de, TTK geçici m. 13’ün yürürlüğe girmesinden önce alınmış geçmiş yıl karlarının dağıtımına ilişkin kararlar hakkında özel bir düzenleme yer almaz.
Benzer durum yine maddenin yürürlüğe girmesinden önce 2020 yılına ilişkin olarak yönetim kuruluna verilmiş kar payı avansı dağıtma yetkisi kapsamında yapılacak ödemeler için de geçerlidir. TTK bu ödemelere ilişkin bir erteleme yükümlülüğü getirmezken, Tebliğ m. 4/4 genel kurulca yönetim organına kar payı avansı dağıtımı yetkisi verilmişse avans ödemelerinin 30 Eylül 2020 tarihine kadar erteleneceğini düzenler.
Ertelenen ödemelere ilişkin olarak faiz tahakkuk ettirilmeyeceği de, Tebliğ’in yine TTK’da yer almayan bir başka düzenlemesidir (Tebliğ m. 4/3).
Son olarak, Tebliğ m. 4/1 uyarınca, kar payı dağıtımı sınırlaması, TTK m. 462 uyarınca iç kaynaklardan yapılacak sermaye artırımlarında uygulanmaz. Böylece iç kaynaklardan yapılacak sermaye artırımı yoluyla pay sahiplerinin bedelsiz pay iktisap etmeleri mümkündür.
İstisnalardan Yararlanma Usulü
Tebliğ m. 6 uyarınca, Tebliğ’de düzenlenen istisnalar uyarınca yapılacak kar payı dağıtımlarının genel kurulda görüşülebilmesi için Bakanlık’tan uygun görüş alınması gerekir. Başvurularda İç Ticaret Genel Müdürlüğü’ne (“Genel Müdürlük”) sunulacak ortak belgeler, genel kurul yapılmasına ilişkin yönetim organı kararının noter onaylı örneği ve şirketin hesap dönemine ilişkin finansal durum tablosu ile kar veya zarar tablosudur.
İstisnalar
120 000 TL’nin Altındaki Kar Payı Dağıtımı Kararı Alınan Şirketler
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ek m. 2 ve geçici m. 23 uyarınca Covid-19 kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle kısa çalışma ödeneğinden ve/veya ücretsiz izne ayrılanlardan aynı Kanun geçici m. 24 uyarınca nakdi ücret desteğinden yararlandırılanları istihdam edenler ile 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun geçici m. 20 ve ilgili Kararlar uyarınca Hazine destekli kredi kefaleti kullanan ve halen kapanmamış kredi borç bakiyesi bulunan şirketler hariç olmak üzere, 120.000 Türk Lirası ve altında kar payı dağıtımı kararı alınan şirketler hakkında TTK geçici m. 13’te yer alan sınırlamalar uygulanmaz (Tebliğ m. 5/1-a).
Bu istisnadan yararlanmak isteyen sermaye şirketlerinin başvurularında söz konusu desteklerden yararlanılmadığına ilişkin olarak ilgili kurumlardan alınacak tevsik edici belgelerin de Genel Müdürlüğe sunulması gerekir (Tebliğ m. 6/1-a).
Pay Sahiplerince Sermaye Taahhütlerinin İfasında Kullanılmak Üzere Kar Payı Dağıtımı Kararı Alınan Şirketler
Pay sahiplerince, dağıtımına karar verilen kar payının yarısından fazlasının, TTK hükümleri çerçevesinde başka bir sermaye şirketine olan sermaye taahhüt borcunun nakden ve defaten ifasında kullanılması şartıyla, kar payı dağıtımı kararı alınan şirketler istisna kapsamındadır (Tebliğ m. 5/1-b).
Sermaye taahhüt borcunun “TTK hükümleri çerçevesinde” olması gerektiğini belirten madde lafzı dikkate alındığında, yabancı iştiraklere karşı olan sermaye taahhüdü borcunun bu kapsama girmeyeceği söylenebilir. Zira yalnızca Türkiye’de kurulu şirketlere karşı olan sermaye taahhüdü borçları TTK hükümlerine tabidir.
Bu istisnadan yararlanmak için Genel Müdürlüğe sunulması gereken belgeler arasında, dağıtılacak kar payının yarısından fazlasını alma hakkı olanların başka bir sermaye şirketine olan sermaye taahhüt yükümlülüğünü tevsik edici belgeler yer alır (Tebliğ m. 6/1-b).
Pay Sahiplerince Kredi ve Proje Finansman Sözleşmeleri Kapsamındaki Yükümlülüklerinin İfasında Kullanılmak Üzere Kar Payı Dağıtımı Kararı Alınan Şirketler
Tebliğ kapsamındaki son istisna, pay sahiplerince, dağıtımına karar verilen kar payının, imzalanan kredi veya proje finansman sözleşmeleri kapsamında 30 Eylül 2020 tarihine kadar muaccel hale gelen yükümlülüklerin ifasında nakden kullanılması şartıyla kar payı dağıtımı kararı alınan şirketlere tanınır (Tebliğ m. 5/1-c). Bu şirketlerde, pay sahiplerinin ifa yükümlülüklerini aşan tutara ilişkin ödemeler 30 Eylül 2020 tarihine kadar ertelenir (Tebliğ m. 5/2). Ertelemeye ilişkin bu düzenleme Tebliğ’de yer alan diğer istisnalara ilişkin değil, yalnızca kredi ve proje finansman sözleşmeleri kapsamındaki istisnaya ilişkindir.
İstisna kapsamındaki şirketlerin Bakanlığın olumlu görüşünü almak için Genel Müdürlüğe pay sahiplerinin ilgili kredi ve proje finansman sözleşmeleri kapsamındaki ifa yükümlülüklerini tevsik edici belgelerini sunmaları gerekir (Tebliğ m. 6/1-c).
Kar Payının Hesaplanması
Tebliğ m. 7 uyarınca, kar payının hesaplanmasında, finansal tablolarını Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenen standartlara uygun hazırlamak zorunda olan şirketler (yani bağımsız denetime tabi şirketler) tarafından TTK m. 88 uyarınca hazırlanan, bunlar dışındaki şirketler tarafından ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na (“VUK”) göre hazırlanan finansal tablolar esas alınır. Ek olarak, dağıtılması öngörülen kar payı tutarı, VUK’a göre tutulan kayıtlarda bulunan kar dağıtımına konu kaynakların toplam tutarını aşamaz.
Tebliğ’in bu hükümleri ile, Bakanlığın yalnızca TTK geçici m. 13 kapsamında bir düzenleme getirmekle kalmayıp, bunun ötesine geçerek kar payının hesaplanma yöntemine ilişkin genel bir kural da belirlediği söylenebilir.
Sonuç
Covid-19 önlemleri kapsamında 17 Nisan 2020 tarihinde TTK’ya eklenen geçici m. 13 ile kar payı dağıtımına ilişkin önemli sınırlamalar getirildi. Bu sınırlamaların istisnaları ise 17 Mayıs 2020 tarihinde yayımlanan Tebliğ ile düzenlendi. Tebliğ hükümleri incelendiğinde istisnaların kapsamının geniş tutulmadığı görülebilir. Ek olarak, kendiliğinden bir istisna uygulaması yerine istisna kapsamındaki genel kurulların ancak Bakanlığın uygun görüşü üzerine yapılabilecek olmasının da istisnadan yararlanabilecek şirket sayısını önemli ölçüde azaltacağı söylenebilir. Zira bu çalışmamız tarihi itibariyle sınırlamanın sona ermesine 4 aydan kısa süre kalmışken, gereken belgeleri toparlama ve Bakanlığa başvurma, yanıt bekleme, akabinde genel kurul çağrı ve ilan sürelerini doldurma gibi süreçler dikkate alındığında, istisnaların pratikte çok fazla uygulama alanı bul(a)mayacağını söylemek yanlış olmaz. Dağıtılmış olan kar payı avansları konusunda da Tebliğ’in eksik kaldığı belirtilmelidir. TTK geçici m. 13’ün yürürlüğe girmesinden önce 2019 hesap dönemine ilişkin kar payı avansı dağıtılmışsa ve fakat sınırlama nedeniyle bu avansları kapatmaya yetecek kadar kar payı dağıtımı yapılamıyorsa ne olacağı hala belirsizdir.
[1] 7244 Sayılı Kanun m. 12 Gerekçesi.
[2] Tebliğ (RG, 17.05.2020, S. 31130) yayımı tarihinde yürürlüğe girdi.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.