Tasfiye Memurlarının Görev, Yükümlülük Ve Sorumlulukları
Şirketlerin sona erme ve tasfiye sürecinde önemli rol oynayan tasfiye memurlarının görevleri, yükümlülükleri ve sorumlulukları aşağıda kısaca anlatılmıştır.
Tasfiye Memurları, Görev ve Yükümlükleri
Tasfiye memurlarının yerine getirmesi gereken görevler Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddelerinde belirtilmiştir. Tasfiye memurları kural olarak kendilerine kanun ile tanınmış yetkileri bizzat kullanır ve bunları üçüncü kişilere devredemez. Ancak belirli bir işin yerine getirilmesi veya bazı işlemlerin yapılabilmesi amacıyla, birden çok tasfiye memuru olması halinde memurlardan biri tarafından diğerine, ya da tasfiye memuru olmayan üçüncü bir kişiye temsil yetkisi verebilir (TTK m. 539/1).
Tasfiye memurları, şirketi tasfiye ile ilgili konularda mahkemelerde ve dış ilişkide temsil ederler. Aynı çerçevede avukat atayabilir, sulh olabilir, tahkim yapabilirler.
Tasfiye memurları tedbirli yönetici gibi hareket etmek zorundadır.
İlk Envanter ve Bilanço
Tasfiye memurları görevlerine başlar başlamaz, Şirket’in tasfiyenin başlangıcındaki durumunu incelerler. Şirket mallarına değer biçmek için uzmanlara başvurarak, Şirket’in malvarlığına ilişkin durumu ile finansal durumunu gösteren bir envanter ile bilanço düzenler ve genel kurulun onayına sunar.
Envanter ve bilançonun genel kurulda onaylanmasından sonra, tasfiye memurları Şirket’in envanterde yazılı bütün malları, belgeleri ve defterlerine el koyar.
Alacaklıların Çağrılması ve Korunması (TTK m. 541)
Tasfiye haline giren Şirket için, alacaklılarının daveti yapılır ve bu kişiler alacaklarını tasfiye memurlarına bildirmeye çağrılırlar. Tasfiye memurları, alacaklı oldukları Şirket defterlerinden veya ilgili belgelerden anlaşılan ve yerleşim yerleri bilinen kişilere taahhütlü mektupla, diğer alacaklılara ise Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve Şirket’in internet sitesinde birer hafta arayla yapılacak üç ilanla şirketin sona erdiğini bildirilir ve alacaklarını istemeye davet edilirler. Alacaklı oldukları bilinenler, bildirimde bulunmazlarsa da alacaklarının tutarı Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca belirlenecek bir bankaya depo edilir.
Tasfiye memurları, Şirket’in henüz muaccel olmayan ve hakkında uyuşmazlık bulunan borçları yeterli güvence ile teminat altına alınmadıkça veya Şirket varlığının pay sahipleri arasında paylaşımı bu borçların ödenmesi şartına bağlanmadıysa, söz konusu borcu karşılayacak tutarda parayı notere depo ettirir. Tasfiye memurları, bu hükme aykırı hareketleri nedeniyle haksız ödedikleri paralardan TTK m. 553 uyarınca sorumlu olurlar.
Diğer Tasfiye İşlemleri (TTK m. 542)
Tasfiye memurlarının diğer tasfiye işlemlerine ilişkin yükümlülükleri kısaca aşağıda sayılır (TTK m. 542):
- Tasfiye memurları günlük işlere devam etmek, başlanmış işlerin sona erdirilmesini yapmakla yükümlüdürler. Tasfiyenin gerektirmediği yeni işlemler yapamazlar.
- Pay bedellerinin ödenmemiş kısmı tahsil edilir. Aktifler paraya çevrilir. Aktifleri teker teker veya gruplar halinde satma yetkisi tasfiye memurlarına aittir. Genel kurulda aksi kararlaştırılmadıkça tasfiye memurları aktifleri pazarlık yoluyla satabilirler (TTK m. 538/1).
- Borçlar ödenir, yükümlülükler yerine getirilir. Tasfiye memurları, aktifleri paraya çevirmek ve Şirket borçlarını, bu borçların ilk tasfiye bilançosundan ve alacaklılara yapılan çağrı sonucunda anlaşılan duruma göre Şirket malvarlığından fazla olmadığı belirlenmiş ise, ödemek zorundadır.
- Şirket’in borçları malvarlığından fazla ise, bu durumu derhal mahkemeye bildirirler. Bu halde mahkeme iflasa karar verirse, tasfiye iflas hükümlerine göre yapılır.
- Tasfiye işlemleri, mümkün olan en kısa sürede bitirilir ve tasfiye memurları, işlemlerin düzenli yürütülmesi ve güvenliği için gerekli defterleri tutar.
- Tasfiye memurları, hesap verilebilirlik ilkesi bağlamında, tasfiyeyi 1 yıl içinde bitirememişlerse, ‘tasfiyenin uzun sürmesi halinde her yılsonu’ tasfiyeye ilişkin finansal tabloları hazırlayacakları gibi, tasfiye sonunda tasfiye hakkında kesin bilançoyu düzenlemek ve genel kurula sunmak, soruları cevaplamakla yükümlüdür.
- Tasfiye sırasında elde edilen paralardan Şirket’in süregelen harcamaları için gerekli olan kapsam dışında kalan paraları bankaya, Şirket adına yatırırlar.
- Vadesi gelmemiş borçları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca kısa vadeli kredilere uygulanan oran üzerinden iskonto ederek derhâl öderler.
- Pay sahiplerine tasfiye işlerinin durumu hakkında bilgi ve istedikleri takdirde bu konuda imzalı belge verirler.
Pay Sahiplerine Dağıtım (TTK m. 543)
Borçlar ödenip pay bedelleri geri verildikten sonra genel kurul kararı ile pay sahiplerine ödedikleri sermaye ve imtiyaz hakları oranında dağıtım yapılır.
Dağıtımın yapılabilmesi için alacaklıların üçüncü defa çağrılmasından sonra 1 yıl geçmiş olması gerekir. Ancak, alacaklılar için bir tehlike mevcut olmadığı takdirde mahkemeden 1 yıl geçmeden dağıtmaya izin verilmesi talep edilebilir.
Tasfiye bakiyesi ilke olarak para olarak dağıtılır, ancak esas sözleşmede aynen iade öngörülmüş olabilir (TTK m. 543/3).
Defterlerin Saklanması (TTK m. 544)
Tasfiye memurları tasfiye sonunda ticari defterler ve diğer belgeleri (tasfiye işlemleri de dâhil) TTK m. 82 kapsamında saklamakla yükümlüdürler. Tasfiye memuru, genel kurulda bu yönde karar aldırmalıdır ve defterler 10 (on) yıl süreyle Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır.
Ticaret Sicil Kaydının Silinmesi (TTK m. 545)
Tasfiye memurları, tasfiyenin sona ermesi üzerine şirket unvanının sicilden silinmesi için ilgili sicil memurluğuna başvurur.
Bildirimler
Tasfiye memurları vergi dairesine, bankalara ve ilgili diğer resmi makamlara bildirim yapmalı ve tasfiye beyannamesi vermelidir.
Tasfiye Memurlarının Sorumlulukları
TTK m. 546/2 tasfiye memurlarının sorumluluğu hakkında anonim şirkette sorumluluğa ilişkin m. 553’e yollamada bulunur.
İlgili hükme göre kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem Şirket’e hem pay sahiplerine hem de Şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.
TTK m. 541/4 alacaklıların çağrılması ve korunmasına ilişkin ilgili maddede öngörülen hükümlere aykırı hareket eden tasfiye memurları, haksız ödedikleri paralardan TTK m. 553 uyarınca sorumlu olacaklardır. Ayrıca ihtilaflı bulunan alacakların karşılığını TTK m. 541/3 uyarınca notere depo etmeyen tasfiye memurları da alacaklılara karşı TTK m. 553 uyarınca sorumlu olur.
Maddede öngörülen sorumluluk kusur sorumluluğudur ve burada, tasfiye memurlarının görevlerini yerine getirirken özen yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadıkları araştırılır. Buna göre, görev yüklenen kişi görevinin yerine getirilmesinde gerekli özeni göstermezse sorumlu olur. Tasfiye memurlarının kusurlu olduğunun ispatı davacıya aittir.
İlgili madde uyarınca sorumluluk müteselsil olmakla birlikte, müteselsil sorumluluk ancak tasfiye memurlarının birlikte yönetim ve temsilinin söz konusu olduğu hallerde geçerli olur. Eğer, genel kurul kararı ile tasfiye memurları arasında görev dağılımı yapılmış ve tasfiye memurlarına münferiden işlem yapma yetkisi verilmişse, her memur kendi yaptığı işlemden bizzat sorumlu olur.
Tasfiye memurlarının kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmeleri halinde şirket, pay sahibi veya şirketin alacaklıları sorumluluk davası açabilirler. Dava, zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren iki ve herhalde zararı doğuran eylemden itibaren beş yıl içinde açılmalıdır. Bu sürelerin geçmesi ile dava zamanaşımına uğrar. Ancak zararı meydana getiren fiil 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil ediyorsa ve daha uzun bir zamanaşımı öngörülmesi halinde, tazminat davası da bu zamanaşımı süresi içinde açılabilir (TTK m. 560).
Sonuç
TTK uyarınca sona erme ve tasfiye sürecine giren şirkete tasfiye memuru atanır ve artık tasfiye bu memurlar tarafından gerçekleştirilir. Bu kapsamda tasfiye memurlarının önemli rolü olmakla beraber sorumlulukları da önemlidir.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.