Anonim Şirketlerde Oy Hakkının Donması
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK") uyarınca anonim şirketlerin iki organından biri olan genel kurul, şirket yönetimine ilişkin iradesini genel kurul toplantılarında kullanılan oy hakları vasıtasıyla gösterir. Genel kurulun oy hakkı kullanabileceği önemli hususlar arasında yönetim kurulunu seçmek veya görevden almak, şirkete denetçi seçmek, şirketin kâr dağıtımına karar vermek ve hatta şirketi feshetmek gibi konular yer alır. TTK m. 434 uyarınca, her pay sahibi sadece bir paya sahip olsa da en az bir oy hakkını haizdir (Oy hakkına ilişkin detaylı bilgi için bkz.[1]). Ancak TTK uyarınca pay sahiplerinin irade mekanizmasının bloke olduğu ve oy hakkının kullanılamadığı bazı haller mevcuttur: oy hakkından yoksunluk ve oy hakkının donması. Bu hukuk postası makalesinde donma kavramı ve donmaya sebep olan haller ele alınır. TTK dışındaki mevzuatlarda düzenlenen donma sebepleri bu makalede değerlendirilmemiştir.
TTK Uyarınca Oy Hakkının Donması Kavramı
TTK tahtında öngörülen çeşitli menfaat çatışması hallerinde, pay sahiplerinin şirket yönetimine ilişkin en önemli haklarından olan oy hakkının "donması" sonucu öngörülür. Oy haklarının donmasının temel sonucu olarak, pay sahipleri bu durumda oy haklarını kullanamaz. Buna ek olarak, oy hakkının donması halinde söz konusu paylar genel kurul nisaplarının hesaplanmasında da dikkate alınmaz. Böylelikle, ilgili pay şirket nezdinde "görünmez" hale gelir ve tabiri caiz ise oyun dışı bırakılır. Oy hakkının donmasına ilişkin bir diğer kural da bu halin sürekli olmasıdır. Oydan yoksunluk kavramından farklı olarak, oy hakkı yalnızca ilgili bir gündem maddesine ilişkin "bloke" edilmez. Oy hakkı donan pay sahibi, ilgili sebep ortadan kalkıncaya dek devamlı olarak genel kurulda oy hakkını kullanamaz. Donma hali, donma sebebinin doğma ve bitme anı arasında geçerlidir.
Ayrıca oy hakkının donmasının bir yansıması olarak, oy hakkı donmayan payların genel kuruldaki gücünün artması da önem arz eden bir sonuçtur. Zira hakları donan payların toplantı nisabına katılmamasının anlamı, bu payların, esas sermayeyi oluşturan toplam pay sayısından düşüleceği ve nisapların, kalan paylar dikkate alınarak hesaplanacağıdır. Diğer bir ifadeyle, hakları donan paylar sanki hiç yokmuş gibi değerlendirilir ve toplam pay havuzu küçülür[2]. Böylelikle bir oyun sahip olduğu etki de orantısal doğrultuda artar.
Hesaplamaya ilişkin örnek vermek gerekirse; örneğin bir anonim şirketin sermayesinin tümünü temsil eden 1.000 adet payın 500’ünün donması halinde, toplantı ve karar nisabı geriye kalan 500 pay dikkate alınarak hesaplanır ve oy hakları donmayan 500 payın sahiplerinin hepsinin hazır bulunması şartıyla, çağrısız genel kurul toplantısı yapılabilir.[3] Böylece bir payın söz hakkı, 1/1000 iken 1/500 haline gelir.
TTK Uyarınca Oy Hakkının Donduğu Haller
TTK m.198 Bildiriminin Yapılmaması
Uygulamada "198 Bildirimi" olarak da bilinen yükümlülük uyarınca bir teşebbüs, bir sermaye şirketinin sermayesinin, doğrudan veya dolaylı olarak, yüzde beşini, onunu, yirmisini, yirmi beşini, otuz üçünü, ellisini, altmış yedisini veya yüzde yüzünü temsil eden miktarda paylarına sahip olduğu veya payları bu yüzdelerin altına düştüğü takdirde; teşebbüs, durumu söz konusu işlemlerin tamamlanmasını izleyen on gün içinde, sermaye şirketine ve diğer yetkili makamlara bildirir. Bildirimler yazılı şekilde yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan olunur.
TTK m. 198/2 uyarınca ilgili bildirim ile tescil ve ilan yükümlülüğü yerine getirilmediği sürece, ilgili paylara ait oy hakkı dâhil, diğer haklar donar. Ticaret Sicil Yönetmeliği m. 107 uyarınca da bildirime ilişkin detaylar düzenlenir. Anılan maddenin altıncı fıkrası uyarınca tescil ve ilan yükümlülüğü için öngörülen sürede ilgili müdürlüğe başvuru yapılmadığı takdirde, ilgili paylara ait oy hakkı dâhil, diğer hakların donacağı belirtilir. Böylece yalnızca oy hakkının değil, kâr payı hakkı veya rüçhan hakkı gibi diğer hakların da donacağı düzenlenir. TTK m. 198/2 uyarınca bildirim ile tescil ve ilan yükümlülüğü yerine getirilmediği “sürece” ilgili paylara ait oy hakları ve diğer hakların donacağı belirtildiğinden, iktisap anından bildirimin yapıldığı ana kadar oy hakları ve diğer hakların kullanılamayacağına ilişkin bir görüş mevcuttur[4].
Donan oyların toplantı nisabının hesaplanmasında dikkate alınmayacağı bazı donma hallerinde açıkça belirtilmiş olsa da (bkz. Şirketin Kendi Paylarını İktisap Etmesi, Karşılıklı İştirak), TTK m. 198 bu konuda sessiz kalmaktadır. Doktrindeki hâkim görüş; oy haklarının donduğu hallerde, oy hakları donan payların toplantı nisabına katılmayacağı yönündedir. Bu nedenle TTK m. 198 bildiriminin yapılmaması nedeniyle donan oyların, toplantı ve ayrıca karar nisabına katılmayacağını söylemek mümkündür[5].
Şirketin Kendi Paylarını İktisap Etmesi
TTK m. 379"un mefhum-u muhalifi uyarınca bir şirketin kendi paylarını, esas veya çıkarılmış sermayesinin onda birini aşmadığı takdirde ve ilgili diğer şartlar sağlandığı takdirde iktisap etmesi mümkündür. TTK m. 389 uyarınca ise, şirketin iktisap ettiği kendi payları (...) şirketin genel kurulunun toplantı nisabının hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Yukarıda da belirtildiği üzere, pay sahipleri anonim şirketlerin geleceğini şekillendiren iki organdan biridir. Şirketin iktisap etmiş olduğu paylarla kendi yönetimine ilişkin kararlar alması; organlar arasındaki denge bakımından endişe verici sonuçlara yol açabilir. Şirket yöneticilerinin, hukuka uygun şekilde iktisap ettiği paylar üzerindeki haklarını kötüye kullanması sonucunda yönetim kurulu ile genel kurul arasındaki güç dengesinin yönetim kurulu lehine değişebileceğini değerlendiren bir görüş mevcuttur[6].
Şirketin kendi paylarını iktisap etmesi halinde donmanın temel sonucu, yukarıda da açıklandığı üzere oy hakkının kullanılamayacak olmasıdır. Buna bağlanan diğer bir sonuç ise, ilgili payların genel kurul toplantı nisabında dikkate alınmamasıdır. Şirketin kendi payını iktisap etmesi halinde ortaya çıkan diğer bir sonuç ise ilgili maddede açıkça belirtildiği üzere söz konusu payların hiçbir pay sahipliği hakkı vermemesidir. Yukarıda da belirtildiği üzere, söz konusu paylarının donmasındaki temel düşüncelerden biri şirketin kendi kaderini kendi eliyle tayin etmesinin önüne geçmek ve organlar arasındaki dengeyi korumaktır (Şirketin kendi paylarını iktisap etmesine ilişkin detaylı bilgi için bkz.[7]).
Yavru Şirketin Ana Şirketin Paylarını İktisap Etmesi
Yavru şirketin ana şirketin paylarını iktisap etmesi halinde ilgili payların donması hali de TTK m. 389’da düzenlenir. Yukarıda açıklandığı üzere, yavru şirket tarafından iktisap edilen ana şirketin payları, ana şirketin genel kurulunun toplantı nisabının hesaplanmasında dikkate alınmaz. Yavru şirketin iktisap ettiği ana şirket paylarına ait oy hakları ile buna bağlı haklar da donar.
Karşılıklı İştirak
Karşılıklı iştiraki basitçe iki şirketin, birbirlerinin ortağı olmaları şeklinde tanımlamak mümkündür. TTK m. 197 uyarınca birbirlerinin paylarının en az dörtte birine sahip bulunan sermaye şirketleri karşılıklı iştirak durumundadır.
TTK m. 201 uyarınca bir sermaye şirketinin paylarını iktisap edip karşılıklı iştirak konumuna bilerek giren diğer bir sermaye şirketi, iştirak konusu olan paylardan doğan toplam oylarıyla diğer pay sahipliği haklarının sadece dörtte birini kullanabilir; bedelsiz payları edinme hakkı hariç, diğer tüm pay sahipliği hakları donar. Söz konusu paylar toplantı ve karar nisabının hesaplanmasında dikkate alınmaz.
TTK m. 201/2 uyarınca, bu sınırlama sadece kendisine iştirak edilen şirketin hâkim şirket konumunda bulunmaması hâlinde devreye girer, buna karşılık bağlı şirketin hâkim şirket paylarını iktisap etmesinde veya her iki şirketin birbirlerine hâkim olması hâlinde ise bu sınırlamanın artık uygulanmayacağı hükme bağlanır. Dolayısıyla hâkim şirketin payları iktisap edildiği takdirde herhangi bir sınırlama olmaksızın oy haklarının yavru şirket tarafından kullanılabileceği sonucuna ulaşmak mümkündür. Ancak aşağıda açıklanacağı üzere Yavru Şirketin Ana Şirketin Paylarını İktisap Etmesi halinde yavru şirketin iktisap ettiği paylara ilişkin tüm haklar donar. Bu nedenle TTK m. 201/2 hükmünün TTK m. 389 ile uyumlu olmadığı ve iki hükmün çeliştiği yönünde görüşler mevcuttur[8].
Sonuç
TTK tahtında çeşitli menfaat çatışmalarının olduğu hallerde oy hakkının donması hali düzenlenir. Oydan yoksunluk kavramından farklı olarak, oy hakkının donması sürekli bir haldir ve ilgili sebep ortadan kalkana dek ilgili paylara ilişkin oy hakkı hiçbir şekilde kullanılamaz. Ayrıca donan oylar, genel toplantı ve karar nisaplarında dikkate alınmaz.
- Erdem, Ercüment: “Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Oy Hakkına İlişkin Yenilikler”, Erdem & Erdem Hukuk Postası, Ağustos 2011.
- Yanlı, Veliye; Okutan Nilsson, Gül: Prof. Dr. Hamdi Yasaman"a Armağan: Türk Ticaret Kanunu’nun 198. Maddesi Uyarınca Bildirim Yapılmamasının Anonim Şirketteki Oy Haklarına Etkisi, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2017, s. 779.
- Yanlı; Okutan Nilsson, s. 779.
- Okutan Nilsson, Gül: Türk Ticaret Kanunu Tasarısı"na Göre Şirketler Topluluğu Hukuku, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2009, s. 527.
- Yanlı, Okutan Nılsson, s. 777.
- Çapa, Mehmet Sadık, Anonim ve Limited Şirketlerin Kendi Paylarını İktisap Etmesi, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2013, s. 107.
- Sevinç Atılganer, Melisa: “Şirketin Kendi Paylarını Edinmesinde Çeşitli Pay Sahipliği Hakları”, Erdem & Erdem Hukuk Postası, Haziran 2020.
- Kendigelen, Abuzer: Yeni Türk Ticaret Kanunu: Değişiklikler, Yenilikler ve İlk Tespitler, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2016, s. 183.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.